Doğu Türkistan’da kurduğu Nazi uygulaması toplama kamplarıyla bölgeyi dev bir açık cezaevi haline getiren Çin, Müslüman Uygurlara sistematik işkence ve asimilasyonunu sürdürüyor. 2015’ten bu güne kadar 3 milyon Müslüma Uyguru uydurma suçlamalarla toplama kamplarına zorla dolduran Çin yönetimi, dünyanın gözü önünde Nazi döneminden kalma cinayetlerine devam ediyor. Uygurların hafızasını yok etmek için 300’den fazla mühendiz, yazar, akademisyen, gazeteci, sanatçı ve siyasetçiyi tutuklayan Pekin, bir çocğunu da işkencede katletti. Bu sistematik kimlik erozyonunu sürdüren Çin, Müslümanlığı simgeleyen yapıları de teker teker yok ediyor.
Doğu Türkistan’ın Sincan Özerk bölgesindeki uygur müslüman azınlığa sistematik bir asimilasyon politikası uygulayan Çin, bu kapsamda son olarak bölgenin önemli simgelerinden olan 800 yaşındaki Keriya Aitika Cami’ni yerle bir etti. Bölgede 2 aktivistin uydu görüntülerinden dünyaya duyurduğu gerçek Çin yönetiminin Doğu Türkistan’daki asimilasyon faaliyetlerini birkaç adım öteye taşıdığını gösterir nitelikte. 1237 yılında Hotan şehrinde inşa edilen cami, bölgenin en önemli eserlerinden biri olmasının yanı sıra 800 yıllık tarihiyle dünya mirasının en önemli hazinelerinden biri olarak kabul ediliyordu. Dünya medyası ise bu kültürel yıkım karşısında sessizliğini koruyor. Yangından büyük zarar gören Notre Dame Katedrali için kısa sürede milyon dolarlıklık yardımın toplanmasına rağmen Kariye Camii’nin sessizce yok edilişi medyada kendine yer bulamadı. 2017 yılında bölgeyi ziyaret eden bir muhabir, bölgedeki 800 camiden 200 tanesinin yıkıldığını, 500 tanesinin yıkılması için ise takvimin belirlendiğini ifade etmişti. Çin’in özellikle tarihi camileri yıkarak bölgeyi dini ve tarihi açıdan tamamen asimile etmeyi amaçlıyor.
Öte yandan Avrupa Parlamentosu, Çin’e, Uygur, Kazak ve Tibetlilere yönelik keyfi tutukluluğa son verme ve tüm toplama kamplarını kapatma çağrısında bulunmuştu. Strazburg’da bir araya gelen AP Genel Kurulu, Pekin yönetimini, haklarında hiçbir suçlama, yargılama veya mahkumiyet kararı bulunmadan Uygur, Kazak ve Tibetlilere yönelik uygulanan keyfi tutukluluğa son vermeye çağıran kararı 18’e karşı 505 oyla kabul etti. Geçtiğimiz hafta AP’de yine yapılan bir oturumda ‘Çin’in eğitim merkezi’ dedği kamplarda nasıl işkenceler uygulandığının bilindiği belirtilmişti.