Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, “(Barış Pınarı Harekatı) Harekât, uluslararası hukuk temelinde, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 51. maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkımız ve BM Güvenlik Konseyi’nin terörizmle mücadeleye ilişkin kararları uyarınca yürütülmektedir. AB ve NATO tarafından terör örgütü kabul edilen PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG unsurları hedef alınmaktadır. Kendi vatandaşı yabancı terörist savaşçıları geri almaktan kaçınan ülkelerin DEAŞ’la mücadelede ülkemize ders verme hakkı yoktur.” denildi.
Açıklamaca ayrıca, “Türkiye’nin harekat alanının demografisini değiştirmek gibi bir amacı yoktur. PYD/YPG terör örgütünün ayrılıkçı gündemine zımnen veya açıkça destek veren ülke ve çevrelerin bu hususta Türkiye’ye yönelik asılsız ithamları, Suriye’nin bölünmesini hedefleyen planlarının bozulmasından kaynaklanan bir tepkinin tezahürüdür. Barış Pınarı Harekatı’nın Suriye’de siyasi çözüm çabalarına zarar vereceği iddiası gerçeklikten uzaktır” ifadeleri kullanıldı.
Dışişleri Bakanlığı, BM yetkilisinin Suriye’de oluşturulacak güvenli bölge ile Srebrenitsa soykırımı arasında ilişki kuran ifadelerini şiddetle kınadı.