1915 Çanakkale Köprüsü çalışmalarında, çevrenin korunmasına büyük önem veriliyor. Proje kapsamında ÇED Yönetmeliği’ne ek, uluslararası standartlarda ÇSED çalışması gerçekleştirildi. Hazırlanan raporlar doğrultusunda belirlenen çevresel ve sosyal önlemler, projenin devam eden inşaat döneminde titizlikle uygulanıyor. ÇSED kapsamında, deniz canlıları üzerine yapılan araştırmalar ve köprü kule temellerindeki kazık çalışmaları, Çanakkale Boğazı’nı kullanarak göç eden bazı yunus türlerini olumsuz etkileyebileceğini gösterdi. Bunun üzerine bazı önlemler alındı.
KAZIK ÇAKIMINDA ‘YUNUS’ MOLASI
Bu yılın Mart ayından beri 1915 Çanakkale Köprüsü’nün inşası sırasında, konusunda uzman 3 deniz memelileri gözlemcisi, 7 gün 24 saat görev yapmaya başladı. Gözlemciler, kazık çakma işlemlerinden önce bir ön izleme gerçekleştirerek, yunuslar 500 metreden fazla yaklaştığında yapım grubunu uyarıp, çalışmaları durdurdu. Geceleri ise dürbünle gözlem yapılamayacağından pasif akustik izleme cihazı kullanılarak, geçen yunusların tespiti ses dinleme yöntemi ile yapıldı. Bugüne kadar çalışmalar 5 kez durdurularak, toplamda 2 saatten daha uzun bir süre yunusların geçişleri beklendi.
1000’DEN FAZLA MİDYE TAŞINDI
ÇSED kapsamında, yunusların geçişi için gösterilen hassasiyet, nesli tükenmekte olan ve Akdeniz’de koruma altındaki türlerden ‘Pinna nobilis’ adındaki midye türü için de gösterildi. Midyeler için Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ile birlikte çalışma yapıldı. Köprünün deniz içinde kalacak ayakları nedeniyle olumsuz etkilenebileceği düşünülen, boyları 45 santimetreyi bulan 1000’in üzerindeki midye, dalgıçlar tarafından toplanarak benzer özellikteki güvenli bölgelere taşındı.