Cumhurbaşkanı Erdoğan: İstanbul’da sessiz bir devrime imza attık

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İstanbul'da sessiz bir devrime imza attık

Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

– CHP adayı ve onu parlatan lobiler 18 günde her konuda hesaplaşma, bir öç alma siyaseti içine girdiler

– Benim milletimden, başta Ordu Valimiz olmak üzere özür dilemedikçe böyle bir adaylığa bırakın layık olmak, böyle bir makama gelemez.

– Asya çok büyük bir coğrafya. Bu coğrafyada Rusya ile Çin’in rolünü görüyorsunuz. Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’de bütün liderler ile görüşmeler gerçekleştirdik.

– 1 Milyar dolar üzerinde ihracat yapan şirket sayımız 10’dan 13’e çıktı, ama yetersiz.

– Döviz kurundaki yükseliş, ihracatçımız için büyük imkanlar getiriyor.

Avrupa kur ataklarında sessiz kalsa da, siyasi ilişkilerimiz dalgalı olsa da duruşumuzu bozmayacağız.

– Türkiye’yi cari açık veren bir ülkeden cari fazla veren bir ülkeye taşımaya çok yaklaştık.

– Gümrük kapılarının fiziki modernizasyonu kesintisiz sürüyor. İhracat işlemlerinde kağıdı ortadan kaldırdık.

– İhracatçılarımızı desteklemek için geçen yıl 2 milyar lira, bu yıl 3.1 milyar lira kaynak ayırdık.

– Sanayi Sicil Belgesi sahipleri ve ihracatçı birlikleri üyelerine yapılan döviz satımlarına muafiyet getiriyoruz.

– Yarın yayınlayacağımız kararnameyle birlikte, artık ihracatçılarımız döviz alırken binde 1’lik Kambiyo vergisi ödemeyecek. Bunlar meclis yoluna gitseydi, aman yarabbi, uğraş dur.

– Dün sayın Şi Cinping ile bir görüşme yaptık ama asıl görüşmemizi 2 Temmuz’da Çin’de yapacağız. Neler yapmamız lazım ki Türkiye Çin arasındaki bu ilişkileri geliştirelim, bunları konuşacağız.

– Eğer hala 15 Temmuz darbe girişimini tiyatro olarak veya ordu içindeki bir grubun yoldan çıkması gibi görenler varsa gafil değilse art niyetli demektir. Eğer hala S-400 meselesini sıradan bir savunma sistemi tartışması olarak görenler varsa, bu büyük fotoğrafı okuyamıyor demektir.

– Eğer hala Suriye meselesini ülkemizdeki Suriyelilerin sahilde dolaşmaları seviyesinde tartışan varsa bölgemizdeki acımasız oyundan tümüyle bihaber demektir. Hatta hatta kusura bakmasınlar, yani bizim devletimizin bunlara aylık maaş bağladığını söyleyecek kadar gaflet içerisinde olanlar varsa bu nadanları da hep birlikte uyaralım diyorum. Biz hiçbir Suriyeliye maaş bağlamadık. Biz sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan yetim, öksüz, fakir, fukaraya valiliklerimiz ve kaymakamlıklarımız vasıtasıyla maaş veriyoruz. Bunu zaten benim vatandaşım da biliyor.

– Birileri kaşını gözünü oynatırsa bütün fırkateynlerimiz ve uçaklarımızla beraber o gemilerin yanında yer alıyoruz.

– (Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a) Sen ne diyorsun? Senin orada ne işin var bir defa? Biz buralara kıyıdaşız. Biz Kıbrıs’ta garantörüz, Yunanistan garantör, İngiltere garantör. Peki sen nesin? Senin orada hiçbir hüviyetin yok. Total şirketi adına sen böyle bir açıklama yapıyorsan o zaman vekaletini göster. Demek ki Cumhurbaşkanlığını bırakmış avukatlığa başlamışsın. Ama Tayyip Erdoğan konuştuğu zaman garantör ülke olarak konuşuyor. Yunanistan konuşursa garantör ülke olarak konuşur, İngiltere konuşursa garantör ülke olarak konuşur. Sen ne olarak konuşuyorsun ve biz yükümüzün ağırlığını iyi biliyoruz ama sen bu yükün farkında değilsin.

– Şimdi önümüzde bir İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yenileme seçimi var önümüzdeki pazar. Sadece bir belediye başkanlığı, yani vitrinde bir değişiklik. Meclis’te kahir ekseriyetle zaten partimiz açık ara önde. Komisyonların tamamı partimizde. Bunun yanında yine aynı şekilde temsil noktasında vekaletler bizde. Böyle bir konum. Şimdi bu seçimde sadece bir vitrin, 39 belediyenin 25’i partimizde. Böyle bir durum. Burada 1 hafta sonra yapılacak seçimle sadece bir belediye başkanı, sadece bu seçilecek. Seçimdir. Daha doğrusu olması gereken neyse o olacak.

Milli iradenin bir tecellisidir ama tabii öyle bir şey var ki şu anda yurt dışındaki medya İstanbul seçimiyle acaba niye bu kadar ilgileniyor, bu soruyu bir sormak lazım. Onların siyasetçileri acaba sadece bir belediye başkanlığı seçiminin yapılacağı bu süreçte niye bu kadar ilgileniyor? Sivil toplum kuruluşu görünümlü mahfiller, bunları takip edenler varsa gayet iyi bileceklerdir ki bazıları niçin bu seçime böyle bakıyor? Yine terör örgütlerine, onların yaptığı açıklamalara baktığımız zaman acaba bu terör örgütleri niçin İstanbul’daki bu seçimi bu kadar masaya yatırarak biz filancanın yanındayız diyerek öne çıkıyorlar? Bunlar terör örgütü. Kendileri aday göstermiyor. Aday göstermenin yanında da biz filancanın yanındayız diyorlar. Herhalde bunlar bize bir şeyler vermesi gerekir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine verdiğimiz önem işte biz bu terör örgütlerine karşıyız, bu terör örgütlerinin destekledikleri yapılara da karşıyız. Farkımız bu.

– Demokrasiye saygısı olan herkesin seçimin sonuçlarına rıza göstermesi, teslim olması şarttır.

Exit mobile version