İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
Bu güzel buluşmayı tertipleyenleri tebrik ediyorum. Biz iki devlet tek milletiz. Şimdi bunu eleştiriyoruz. Altı devlet tek milletiz.
Sınırların mesafelerin anlamını yitirdiği dünyamızın devasa bir köye dönüştüğü dönemde yaşıyoruz. Bölgesel iş birliğinin önemi giderek artıyor. Amacımız ve arzumuz tek bir soydaşımızın dışarda kalmadığı, güçlü ve kapsayıcı bir yapıyı tesis etmektir. Aynı ortak kültür ve tarih havzasında beslenen aynı dili konuşan milletlerin daha fazla bir araya geldiğini görüyoruz. Dünya Türk iş Konseyi buluşması ekonomik ilişkilerin artmasına vesile olsun.
Özbekistan’ın tam üyeliği ile konsey daha da güçlenmiştir. Bu sene 10.yılını kutlayan konseyin Türkmenistan’ın katılımı ile yerine pekiştireceğinin inancındayım. Amacımız tek bir soydaşımızın dahi dışarıda kalmayacağı bir yapıyı tesis etmektir.
İş dünyasının lokomotifi olmadığı her proje eksiktir. Türk dünyası olarak hem birbirimize hem dünyaya göç veriyoruz. Her yıl binlerce insanımız göç ediyor. İkili ticaretimizin önündeki engelleri kaldırırken ortak ulaşım projeleriyle mesafeleri kısaltıyoruz.
300 MİLYONLUK TÜRK DÜNYASI…
300 milyonluk Türk dünyası içinde barındırdığı potansiyeli ancak böyle hayata geçirebilir. 15-20 sene öncesine göre büyük bir mesafe aldık. İş dünyasının da bu süreç içerisinde olması gerekmektedir. 6.5 milyon vatandaşımız başta Avrupa olmak üzere dünyanın yüzlerce bölgesinde yaşıyorlar. Değerli dostum Aliyev’in dediği gibi bir milletin iki diasporası olmaz. Kazak, Özbek, Türkmen, Çeçen tüm kardeşlerimize Türk diasporasının doğal üyesi olarak bakıyoruz.
BU İKİ YÜZLÜLÜK NASIL İZAH EDİLİR?
Nerede olursa olsun dünyanın hiçbir ülkesi terör tehdidinde azade değildir. Ancak bizler terör tehdidine daha fazla maruz kalıyoruz. Türkiye aralıksız 40 yıldır terör örgütleri ile mücadele ediyor. Dünyanın en kalleş terör örgütleriyle mücadele etmiş bir milletiz.
DEAŞ ile mücadele bahanesiyle soykırımcı bir terör örgütünün 30 bin TIR silah yardımıyla donatıldığını gördük. Bütün bunlar dünyanın gözü önünde oldu. Terörle mücadele ediyoruz diye ambargodan ekonomik yaptırımlara kadar her türlü tehditle karşı karşıya kaldık.
Şu attığımız son adımın tek bir sebebi var. Suriye’nin kuzeyini PYD, YPG ve DEAŞ terör örgütlerinden temizlemek ve orayı gerçek sahiplerine teslim etmektir. Biz bunu El Bab’da yaptık 3 bin 500 terör örgütü üyesini etkisiz hale getirdik. Dünya bunu görmüyor.
Ey Avrupa Birliği bunu görmüyor musun? Ay Arap Birliği sen bunu görmüyor musun? Ya bu Arap Ligi Suriye’yi Arap Ligi’nden çıkaranlar değil miydi?
Türkiye NATO’nun üyesi mi? Üyesi… Peki ya ne zamandan beri terör örgütleri NATO üyesine karşı savunulur hale geldi. Dün basın toplantısında onu söyledim. Dedim ‘Siz bu terör örgütlerini NATO’ya aldınız da benim mi haberim olmadı.’ Bu iki yüzlülük ne ile izah edilir.
SİZ NE DERSENİZ DEYİN VAZGEÇMEYECEĞİZ
Orada kimin resimleri var? Terörist başının resimleri var. İşte ispat bunlar, hala onlar PKK değil diyor. Siz inadına bunu yapıyorsunuz. Niye güçlenen bir Türkiye’ye karşı bu adımı atıyorsunuz. İşte onun için biz bu attığımız adımdan vazgeçmeyeceğiz siz ne derseniz deyin.
Biz Mehmetçik ve Suriye Milli Ordusu ile oradayız. Ve bu mücadele devam edecek. Bu mücadeleden yılmayacağız. Şu anda milletimiz yekvücut halinde. Hep beraberiz. Şu anda Türk milleti yekvücut.
Terör örgütlerine ve onların şer odaklarına rağmen terörü kaynağında yok etme hedefimizi asla sekteye uğratmadık.