Türkiye’de hızla artan Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) projeleri ile ilgili TBMM’ye araştırma önergesi sunuldu. CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç tarafından hazırlanan önergede, devletin yerine getirmesi gereken birçok zorunlu kamu hizmetine yönelik yatırımların son yıllarda giderek artan bir ivmeyle, KÖİ adı altında özel sektöre yaptırıldığına dikkat çekildi. Türkiye’nin 2014-2018 yıllarını kapsayan dönemde Avrupa’da en fazla KÖİ projesini uygulamaya koyan ülke konumunda olduğu vurgulandı. Türkiye’de 67’si 1986-2019 döneminde yatırım değeri 64.9 milyar dolar olan 243 KÖİ projesinin uygulandığı belirtilirken “Daha çok ulaştırma, sağlık ve enerji alanlarında başvurulan bu yöntem, önümüzdeki yıllarda farklı altyapı alanlarına ve daha küçük ölçekli projelere de yaygınlaştırılmak istenmektedir. Oysa başta bu modelin yaratıcısı olan İngiltere olmak üzere gelişmiş ülkeler, doğru olmadığını görerek KÖİ uygulamasından vazgeçmeye başlamışken, Türkiye’nin daha küçük ölçekli projelere kadar yaygınlaştırma hedefinin doğru olup olmadığının araştırılması gerekmektedir” denildi.
Projelerle ilgili ‘hiç kaynak harcanmadan gerçekleştirilen projeler’ şeklinde kamuoyuna yanlış bilgi verildiği öne sürülen önergede şu görüşlere yer verildi: “Oysa bu projeler için verilen dış borç üstlenimi, alım, kiralama ve benzeri garantiler, devlet açısından ‘koşullu yükümlülük’ oluşturmaktadır. Bu yükümlülükler de nihayetinde devlet bütçesinden karşılanmaktadır. Köprü ve otoyollar için verilen araç geçiş garantileri, hastaneler için ödenen kiralar ve benzeri yükümlülükler bütçe üzerinde giderek artan yükler oluşturmaktadır. Devletin bu garantiler nedeniyle gelecekte ne kadar bir yükümlülükle karşılaşacağı bilinmemektedir. Bu bilinmezlik ülke ekonomisi açısından büyük bir risk oluşturmaktadır. Büyüklüğü tam olarak bilinmeyen ve uygulama süreci yeterince şeffaf olmadığı için gelecek yıllarda ülkenin ne kadar bir yükümlülükle karşı karşıya kalacağının kestirilememesinden kaynaklanan bu risk algısı, büyük bir mali kırılganlık yaratmaktadır. Türkiye ekonomisinin son yıllarda sürekli bir kriz ortamında bulunmasının nedenlerinden biri de budur.”
88 MİLYARLIK KREDİYE KEFİL OLUNDU
Projeler için Hazine’nin şirketlerin kullandığı 15.4 milyar dolarlık (88 milyar TL) krediye kefil yapıldığı bilgili verilen önergede, şöyle devam edildi: “Bu projelerin ekonomiye yönelik olumsuz etkisi, bütçeye olan yüküyle sınırlı düşünülmemelidir. Bu tür kırılganlıklar ve yaratılan risk algısı iç ve dış borçlanma faizlerini yükseltmekte, başta devlet olmak üzere tüm kesimlerin faiz yükünü artırmaktadır. Bu projelerin yapılabilirlik etütlerinin gerektiği gibi yapılmaması, uygulamaya geçildiğinde teknik, finansal ve hukuki sorunların doğmasına yol açmaktadır. Bu projelerin ihaleleri ve sözleşmeleri şeffaf değildir. Pek çok ihalenin şartname ya da sözleşmesinde, daha sonra şirketler lehine değişiklikler yapılabilmektedir. Bu değişikliklerle devletin üstleneceği yük daha da artırılmaktadır.”