Ceketini ilikleyemeyenler!

24704_b-6

Tarafsız Bölge‘de alıştığımız yüzlere bir de eski-yeni isim eklenmişti; Berhan Şimşek. Bir dönem CHP’nin yıldızlarından olan ismi tekrar izlemek hoştu. Üç kişilik saldırılara, hakem konumundaki Ahmet Hakan Coşkun da katkı vermesine rağmen Şimşek sakin tavrını bozmadı. İyi hazırlanmış notlarıyla, karşısındakilerin tozunu attı. Hele, konu Andımız olunca. Gülfem Saydan Sanver‘in ona katkısı için görüşüm: “Zayıf kaldı.” Mehmet Sarı ve Zafer Şahin‘in müdahaleleri, Sanver’i konuşturmadı diyebilirim. Demek ki, Şahinler’in tamamı “Ak Parti sözcüsü.”

Hele, yandaş bir gazetenin Ankara temsilcisi isen, ötekilerden bir tık öne çıkıyorsun.“And meselesi Türkiye’nin enerjisini bitiriyor” diyebilecek kadar talimatlı Zafer Şahin’e bir önerim olacak. Ceketini mutlaka bir terziye göstersin. Aldığı kilolar yüzünden düğmeler iliklenmiyor. Yandan çekimlerde, yüzü gözükmese futbolcu eskisi Ümit Özat‘ı görüyoruz sanırdınız. Hani bir laf vardır: “Yemiş yemiş de!..”

Talimat meselesi

Titrinin önüne Dr.‘yi de ekleyen Mehmet Sarı’daki tuhaf durum da ilgimi çekti. Erdoğan’ın “Cumhur cephesinde çıngar çıkarmayın” talimatına uymak için epey sıkıntı çekti. Koalisyon ortağı MHP’ye küçük iğnelemelerle yetinmek zorunda kaldı. Malum emir büyük yerden.

İlginç olan “Andımız”ın metnini bütün ısrarlara rağmen okumamasıydı. “Türk kelimesinden bu kadar mı rahatsız?” Okusa kafatasçı mı olacaktı?

Enflasyonun TÜFE’de yüzde 25’i, ÜFE’de yüzde 40’ı geçtiğinin ilan edildiği gün “Senin belediyen, benim belediyem daha az hırsız” kavgasını ise çözemedik.

Esas şaşırtan

CNNTURK’teki tartışmada yıldızı parlayan diğer isim Başbuğ Pınarbaşı oldu. Hukukçu ve MHP’nin eski MYK üyesi hem stüdyodakilere hem ekran başındakilere “Türk olabilmek” dersi verdi. Ziya Gökalp‘ten Nihal Atsız‘a kadar güzel bir tur attı. Gerçekten beğendim. Tebrik etmeyi görev sayıyorum.

***

Benim ekranım

TRT Müzik sezon açanlardan oldu. Canlı yayınları peş peşe görünce, sevindim. Bunların THM veya TSM olması ayrıcalık.

İstanbul’dan, kasım ayında vefat etmişleri işledi. Şef Hasan Esen yönetiminde, Dilek. D. Topçu‘nun sunumunda TSM’deki efsaneler hatırlandı. İsmail Dede Efendi ile başlandı. Rüştü Şardağ‘dan şair Orhan Veli Kanık‘a kadar pek çok isim unutulmadı. Bir yerde Vedat Kaptan Yurdakul‘un “Şaheserler”ini anımsadık.

Farklı yapım

Harman Yeri, bildiğiniz gibi Usta-Çırak ilişkisini öne çıkaran bir THM yapımı. Şef Ömer Hayri Uzun‘u her zaman beğenirim. Bu sezon daha fazla halk müziği dinleyeceğimizin mesajını almış olduk. Özellikle de Kerkük türküleri.

Bu defa söylenenlerden bir tanesini ötekilerden ayırdım. “Mevla’m gör  diyerek iki göz vermiş”, Aşık Mahzunî Şerif’in muhteşem bestelerinden. Bu türküye “Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana” demeyi daha çok seviyorum. Bu arada birlikte icra ettiğimiz gazeteci dostum Rıza Zelyut’a selam göndermeyi ihmal etmiyorum. Tam zam dönemi grubumuzun mali koordinatörü Ercan Arıoğlu‘nun yüzüne okumuş zam oranını yükselttirmiştik.

Sosyal sorumluluk

TRT Müzik’te aynı akşam üçüncü program Engelsiz Sahne idi. Stüdyoyu dolduranlar TRT tabiriyle “engelsiz”lerdi. Metin Özülkü‘nün sahne verdiği udî yorumcu Melih bunlardan biriydi. Ziynet Sali ile birlikte herkesi coşturdular. Sosyal sorumluluk deyince, akla bu tip yapımlar geliyor. Unutmadan kanal koordinatörü Süleyman Bektaş‘ı da kutlayayım…

***

Medyanın Dili/Fatih Dergisi

Belediyenin çıkardığı aylık bir dergi var. Bu yayının sadece aylık kağıt maliyetini hesapta zorlanıyorum. Sırf döviz artışıyla kaça çıktığını tahmin edemiyorum. Olsun, görüntü pırıl pırıl ya. Balat’ta bir laf vardır; “Üstü üniforma, içini sorma.” Son sayısından -Ekim- bir örnek vermek istiyorum. 24. sayfada, Patrikhane‘den söz edilmekte. Ancak kullanılan resim Kırmızı Mektep -Rum Lisesi-. Derginin hazırlayanlarına bakıyorsunuz, bir sürü isim. Galatasaray’ın UEFA’ya verdiği tahditli listeye yakın. Fakat bunların tamamı belli ki Fatih’e sonradan gelenler. Bu kadar büyük hata olabilir mi?

Yine aynı derginin önceki sayısında Ayvansaray‘dan söz edilmekte. Bu bölümde unutulan ise, Türkiye’nin en eski konserve fabrikası Ermis (Kuruluş: 1892) yok. Dedik ya, yayıncılar kurulunun tamamı iç göçten gelenlerden oluşmakta. Oysa bir tek Hüseyin Movit bu işi tertemiz hallederdi.

GÜNÜN SÖZÜ

İşaretler, her zaman doğru yolu göstermezler. Kanada Atasözü.

Yazara ait yayınlanan son makaleleri gazete bayilerinden Yeni Çağ Gazetesi satın alarak okuyabilirsiniz. 

Exit mobile version