Burada Her Şey Büyüleyici,, ‘İstanbul Oyuncak Müzesi’

oyuncak müzesi

Hayal gücüne sınır koymak, hayal gücünün peşinden giderken, gelecek olan sürprizleri daha yola çıkarken reddetmektir aslında. Dünyanın dört bir yanından, tüm tarihsel olaylarına tanıklık etmiş oyuncakları toplayarak, gelişmeleri, değişimi insanlara bir müzede sunmak, ancak Sunay Akın gibi hem şair hem araştırmacı-gazetecinin yapabileceği bir işti, diyebiliriz. Oyuncak Müzesi’ne girdiğimde beni büyüleyen şey, bu kadar ince ayrıntıyla, dünyanın tüm gelişimine tanık olmuş oyuncakların, nasıl bir hayal gücüyle üretildiği ve nasıl bir hayal gücüyle, bir müzeye her duygusu düşünülerek yerleştirildiği olmuştu. Göztepe’de bu muhteşem müzede, sizi üç tane ışıklı zürafa karşılıyor. Kendi hayalini gerçekleştirmiş bir yazara, bu müzeyi ziyaret ettikten sonra, daha fazla hayran olmamak elde değil.

İstanbul Oyuncak Müzesi’ne girdiğinizde, tüm dikkatinizle, gözünüzden kaçırmadan her bir oyuncağı ayrı ayrı incelemek ve her birinin dünyanın hangi olayında yer aldığını, hangi dönemde çocukların oyuncakları olduğunu ve onların hayal güçlerini geliştirdiğini izlemek istiyorsunuz. Her katı ayrı bir ‘harikalar diyarı’ olduğu için, zamanın nasıl geçtiğini anlamadan, her noktaya ağzınız açık şekilde bakıyorsunuz. Bir diğer konuda bunu yapan çocuklar değil, siz yetişkinler oluyorsunuz.

Çok nadide bir oyuncak koleksiyonunun bulunduğu İstanbul Oyuncak Müzesi, büyümek istemeyen yetişkinlerin çok büyük keyif alarak gezdikleri, tabir-i caizse, ‘delirmelik bir müze’ demek, gidip görmüş ve o atmosferi solumuş biri olarak, abartı kesinlikle değil. Oyuncakların ve tarihin büyüsüne kendinizi o derece kaptırıyorsunuz ki, nasıl bir dünyanın içinde olduğunu anlamak kesinlikle mümkün değil. Her katında ayrı bir tema var ve hangi katta olduğunuzu, Bremen mızıkacıları size hatırlatıyor.

Kafeteryası ayrı bir harikalar diyarı, insanların müzeyi gezerken yüzlerindeki mutluluk zaten görülmeye değer. Eskiden var olan temizlik ürünleri, yiyecek-içecekler, müzenin kafeteryasında bulunan eski bakkalın vitrinine yerleştirilmiş. Her dönemin şartlarının, oyuncak tasarımı üzerinde nasıl etki yarattığı konusunda mutlaka görülmeye değer bir konsepte sahip. İnsanlık tarihini bu kadar güzel bir yolculukla izleyebileceğiniz bir müze İstanbul’da varken, kendiniz için yapabileceğiniz keyifli planların içinde İstanbul Oyuncak Müzesi ziyareti mutlaka olmalı, diye düşünüyorum. Bu kadar orijinal bir şaire sahip olduğumuz için, hayattayken kıymet bilmeli diyorum. Şanslıysanız, müzede Sunay Hoca’ya rastlamak da mümkün.

Exit mobile version