Avcı’nın Trabzonspor’un son iç saha maçlarındaki giriş baskısını kontrol altında tutup, hızlı ataklarla gol bulma stratejisi de net bir şekilde tuttu. Üstelik Attamah, Adebayor, Elia, Napoleoni, Soner gibi bugün Süper Lig’deki her takımda direkt oynayabilecek kalitede oyuncuları kulübede oturtacak lükse sahipti…
Trabzonspor cephesinde ise tam tersi bir durum vardı. Sakat Sosa ve Onazi’nin yanı sıra İran Milli Takımı’nda bulunan Amiri ve Hosseni’yi kullanamayan Ünal Karaman’ın kulübesinde Arda Akbulut, Batuhan Artarslan, Abdulkadir Parmak (Pereira devam edemeyince daha ilk yarıda oyuna dahil olmak zorunda kaldı), Sefa Kara, Ali Osman Karnapoğlu ve Muzaffer Cem Kablan ile Ibanez vardı. 10 kişiyi bile tamamlayamayan Karaman ile Avcı’nın strateji savaşı kafadan adaletsiz başlamıştı. Gençliğin enerjisi deneyimin üstesinden gelemeyince de Turuncu-Lacivertliler zor deplasmanda sezonun en kiritik galibiyetlerinden birine imza attı.
İlk yarıda 10 maçta üç puana ulaşan ve 5’ini 1-0 kazanan Başakşehir, benzer oyun planı ile elindeki tüm kozları kullanan maçın başında kullanmak zorunda kalan ‘genç’ Trabzonspor’a istediğini kolayca kabul ettirdi. Kırılma yaşayabileceği bir virajı savrulmadan dönen Başakşehir, hem avantajını sürdürdü hem de kaybetmesini bekleyen rakiplerinin psikolojisi ile oynadı. İlk yarıya harika bir çıkışla nokta koyan Trabzonspor ise belki de bir maçtan daha fazlasını kaybetti. Bunu da ancak birkaç hafta sonra görebileceğiz…