AŞKININ SİMGESİ 135 YILDIR SOLMADI

img_ecda53-8aaedb-1f48b9-37d7bf-f9a7a4-994bd8

Sakız Adası’nda bundan 135 yıl önce hüzünlü bir veda ile ayrı düşen Ali Çavuş ve Eleni’nin aşkları, Ali Çavuş’un İzmir’in Karaburun ilçesinde yaşayan ailesine mensup erkeklerin taktığı kırmızı karanfil ile yaşatılıyor.

İzmir’e bağlı sahil kenti Karaburun’da yaşayan Hüseyin Cem Liman, ilçenin en renkli simalarından biri olarak tanınıyor. Liman’ın bu özelliği, girişkenliği, yardımseverliği, güler yüzü ve denize sevdasının yanı sıra yıllardır şapkasında taşıdığı karanfilden de kaynaklanıyor.

Karaburun Belediyesi Yazı İşleri Müdürlüğü görevini yürüten Hüseyin Cem Liman, herkesin dikkatini çeken “kırmızı karanfilli şapkası”nı yanından hiç ayırmıyor.

Ali Çavuş ile Rum kızı Eleni’nin hüzünlü aşkı

Yöre halkının “karanfilli” diye hitap ettiği Liman’ın şapkasında taşıdığı kırmızı karanfil, uzun yıllar önce Sakız Adası’ndan Türkiye’ye göç eden büyük dede Ali Çavuş’un ayrı düştüğü aşkını simgeliyor.

Liman, Karaburunluları her dinlediklerinde tekrar duygulandıran Ali Çavuş ile Rum kızı Eleni’nin aşkını, şapkasındaki kırmızı karanfili merak edip soran yörenin ziyaretçilerine de anlatıyor.

Liman’ın aktardığına göre, Ali Çavuş ile Rum Eleni’nin aşkı, Sakız Adası’nda başlıyor.

Adada 1865 yılında dünyaya gelen Ali Çavuş, henüz 16 yaşındayken komşu kızı Rum Eleni’ye sevdalanıyor. Ali Çavuş ve Eleni’nin ailesi, o dönem adada balıkçılıkla geçimlerini sürdürüyor.

İki genç birbirine sevdalı olmasına rağmen Eleni’nin ailesi, kızlarının Müslüman Ali Çavuş ile evlenmesine izin vermiyor. 3 yıl arkadaşlık yapan iki sevgili, Çeşme’ye kaçıp burada yaşamaya karar veriyor. İki aşık, sandalla kaçmak için Sakız’ın bir koyunda buluşuyor ancak Eleni, “Annemi babamı bırakamam” deyip gitmekten vazgeçiyor. Eleni, aşklarının simgesi olarak, sevdiği gence bir kırmızı karanfil ve mendil veriyor. Aşkına veda eden Ali Çavuş, Eleni’yi orada bırakarak Çeşme’ye gidiyor.

Bir süre Çeşme’de yaşayan Ali Çavuş, daha sonra yerleştiği Karaburun’da evleniyor ve yakasına kırmızı karanfil takmaya başlıyor. Uzun yıllar bunun nedenini kimseye anlatmayan Ali Çavuş, 1940 yılında çocuklarına sırrını açıklıyor. Ali Çavuş, vefatının ardından Eleni ile aşklarının simgesi kırmızı karanfili sonraki kuşakların da takmasını vasiyet ediyor.

Dedesinin vasiyetini 1942 yılında, o zaman 16 yaşında olan torunu Halil Liman yerine getiriyor. Aile o yıllardan sonra “karanfilli aile” olarak anılmaya başlıyor.

Halil Liman’ın 1995 yılında vefatının ardından, kırmızı karanfili 2002 yılında hayata veda edene kadar kardeşi emekli öğretmen İsmet Liman taşıyor.

Kırmızı karanfil taşıma “görevini” 2002 yılından beri ise ailenin büyük oğlu Hüseyin Cem Liman yürütüyor.

Önemli günlerde ailenin tüm erkekleri yakalarına kırmızı karanfil takarken, cenaze törenlerinde de aile üyeleri yine karanfillerle son yolculuklarına uğurlanıyor.

“Keşke dedem Eleni’ye kavuşsaydı”

Liman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, büyük dedesinin Eleni ile olan aşklarını ilk kez amcasından dinlediğinde çok etkilendiğini söyledi.

Babasının vefatının ardından iki erkek kardeşinin onayı ile kırmızı karanfili şapkasında taşımaya başladığını belirten Liman, şöyle konuştu:

“Yaklaşık 135 yıldır ailemizin bir ferdi hep karanfil taşıyor. Bu bir sevda hikayesi. Şapkamdaki karanfille 17 yıldır Türkiye’yi ve dünyayı geziyorum. Soranlara dedemle Rum aşkının hikayesini anlatamadan geçemiyorum. Aşka çok inanan biriyim, dedem keşke Eleni’ye kavuşsaydı.”

Liman, dedesinin sevip de kavuşamadığı Rum aşkının akrabalarına ulaşabilmek için 10 yıl önce Sakız Adası’na gittiğini ancak herhangi bir ipucuna ulaşamadığını anlattı.

Çocuklarına kırmızı karanfili takmaları için vasiyette bulunduğunu dile getiren Liman, küçük oğlundan bu konuda söz aldığını söyledi.

Karaburun’da çiçekçilik yapan Gazanfer Yavaş ise Liman ailesinin kendisi için ayrı bir yere sahip olduğunu, mevsim ne olursa olsun onlar için özel olarak kırmızı karanfil temin ettiğini kaydetti.

Exit mobile version