364 gün boyunca hep bir köşede unutulmuş olduğun bugün Anneler Günü…
Anne denince aklımıza sadece Anne geliyorsa yanılıyorsunuz.
Tarım alanlarımız olan topraklarımız ürün doğuruyor, katledildi…
Milyonlarca ağaç meyve veriyordu, hayat veriyordu tüm evrene. Yakıldı, kesildi,
söküldü, koparıldı…
Gecenin karanlığında, sessizliğinde köpekler zehirlendi, katledildi.
Kavuşamadılar gecenin sabahına, annelerine…
Henüz anne bile olamadan tecavüz edildi, yakıldı, katledildi, tekmelendi,
bıçaklandı, vuruldu…
Anne sadece doğurmak, doğurduğunu sevmek değildir. Her canlının acısına,
sevincine ortak olabilmektir birazda…
Türkiye’de hayatın büyük yükü maalesef kadınların omuzlarında. Onlar tarlada
ekin biçiyor, bahçede sebze suluyor, onlar sanatta, bankada, fabrikada, evde,
sokakta, caddede yani hayatımızın her köşesinde aslında…
Allah’ın kadınlara bahşettiği en kutsal görevdir annelik. Doğum yapması ile
başlayan ve ölene kadar devam eden, eksilmeden hep çoğalarak, kendinden
önce yavrusunu düşünen bir canlı.
Karşılıksız sevgi.
Evladını her nasılsa öyle kabul eden…
Göremese de sağlığına şükreden…
Evladı olsun isteyip de olmayınca her canlıyı bağrına basarak annelik eden…
Bir çiçekten kuşa, köpekten salyangoza kucağını, yüreğini açabilen…
Canı ne kadar yanarsa yansın, canını yakmış ötekine dahi kucak açıp
affedebilen…
YÜREĞİ SEVGİ DOLU TÜM CANLILARA…
SEVGİYLE