Dün sosyal medyada bir videoya denk geldim. Görüntüde bir kadın, okulun inşaat alanlarında dans ediyor. Genç sanatçı dans ederken inşaatlara malzeme taşıyan kamyonetler dikkat çekiyor. İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri okullarında bitmek bilmeyen inşaatlara, çektikleri bir dans videosuyla dikkat çekmek istemişler. İTÜ’ye yakışan enfes bir protesto yine… Güvenli alanın dışına çıktığın an başlamaz mı sanat? Kayıt imkânlarının artmasıyla genç sanatçıların üretkenlikleri de sesleri olmaya başladı. Dans ne kadar da yakışmış bu çığlığa… Acaba biri var mıdır bu gençleri dinleyecek? Bu enfes dansın da mı hatırı yok? İnşaat sesi değil, müzik sesi duymak istiyorlar…
***
İKSV tarafından düzenlenen 4. İstanbul Tasarım Bienali, cumartesi günü başladı. Jan Boelen küratörlüğünde ‘Okullar Okulu’ teması çerçevesinde altı mekana yayılacak bienal, altı hafta boyunca sergiler ve etkinliklerle tasarımı ve eğitimi farklı açılardan ele alıyor. Bienal boyunca devam edecek Tasarımcı Sohbetleri ise, katılan tasarımcılar için, projelerini ve yaklaşımlarını paylaşıp geliştirebilecekleri bir etkileşim platformu sunacak. Sohbetler, farklı isimlerin sunumlarıyla gerçekleşecek. Programa bir bakın derim…
***
Uzun zamandır beklediğim bir kitap var elimde; “Antika Titanik”… Murat Menteş‘in kalemini ve zekâsını özleyenlere müjdem olsun. Okuyucular, kitabın kapağına bakınca bile, içinde bizi nelerin beklediğini tahmin edebilir… Ben yine her zamanki gibi okumaya başlayıp, sayfaları çevirdikçe bitiyor diye üzülenlerdenim. Edebi yönü kuvvetli, kahkaha dolu felsefi bir polisiye okumak isterseniz, hayal kırıklığı yaşamayacağınız harika bir kitap olsun kitaplığınızda…
***
Haftanın alkışı Recep Çavdar‘a… Yönetmen ve oyuncu Çavdar’ın ‘Av Dönüşü’ filmi Uluslararası Bristol Bağımsız Film Festivali’nde ‘En İyi Kısa Film’ ödülünü kazandı. Anadolu’nun bir köyünde yaşayan avcı İsmail ile çoban Mehmet arasında geçen bir olayı konu alan filmin çekimleri Şanlıurfa’da yapıldı. Kategorisinde yarışan10 film arasında birinci gelen eser ayakta alkışlanarak ülkemizi en iyi derecede temsil etti. Gurur duyduk…
***
Tüm bu başlıkları diğerlerinden ayıran şeyin ayrıntıda olduğunu söyleyerek yazımı bitirmek istedim. Rus ressam Brullof, öğrencilerinden birinin eserinin üzerinde ufak bir düzeltme yapmış ve öğrencisi büsbütün değişen levhaya hayretle bakmış ve “Siz bir tek noktaya dokundunuz; fakat eser ne kadar değişti?” demiş. Brullof da şu cevabı vermiştir: “Sanat, o küçük noktanın başladığı yerde başlar.” Herkese iyi haftalar…
Yazara ait yayınlanan son makaleleri buradan okuyabilirsiniz.