Sondan başlayacağım. Gece Görüşü‘nde Andımız’la ilgili soru yöneltilenler içerisinde en gerçekçi cevap Murat Çelik‘ten geldi:
“Hepimiz Andımız’la büyüdük. Çocuklarımın da okumasından rahatsız olmam. Bence Andımız ne faşist ne ırkçıdır.
Bugün onu yasaklamaya çalışanlar da Andımız’la yetiştiler.”
Bu sözlere ilave yaparsam, merhum Erdoğan Demirören de bu Andı okuyanlardandı. Çocukları da aynı söylevle eğitim gördüler. İki defa okullarında bunu bire bir gözlemledim. Ancak, bazı Ak Partililerin Andımızın okunduğu yıllarda ne yaptıklarını bilemiyorum.
Bunların isimleri mi; Bekir Bozdağ, Ömer Çelik, Numan Kurtulmuş vb. sayabilirim.
Belki de törenlerdeki tavırları Türkiye’de top koşturan yabancı futbolcular gibi olmuştur. Pepe, Muslera, Yatabare ve Rodellega örneği. Ya da o zaman gırtlakları patlayıncaya kadar “Türk’üm, doğruyum” diyenler şimdi “oy peşindeler.”
Hırçınlaşan biri
Hayatı hep değişimlerle geçmiş Abdülkadir Selvi‘nin ekrandaki durumu gittikçe kırmızı alarm veriyor. “Ağzından çıkanı kulağı duymuyor” diyemiyorum. Bu kadar hırçınlaşmasının sebebi ne? Ak Parti’yi savunurken, ateş saçıyordu. İki hafta önceye kadar yağlayıp bağladığı Devlet Bahçeli’yi bile hedefe oturtması ilginçti. “Son gerilimi o tırmandırdı” derken nedenini de “yerelde ittifakın yapılamayacağını anlamasına” bağladı.
Bir yerde “kendi görüşüdür” demek mümkün. Ancak ses desibeli hiç duymadığımız tonda çıkıyordu. Finali “İstiklal Marşı yeter!” ile yaptı. Bu size birini hatırlattı mı? Sonuç olarak Selvi’nin önemli bir beklentisi olduğu kesin. Peki bu ne? Bekleyip, birlikte göreceğiz.
Aday palavraları
CNNTURK’teki tartışmada yine balonlar uçuruldu. Bunlar arasında birkaç gerçek gözleme tanık olabildik. Mesela CHP ile İYİ Parti’nin kapalı kapılar ardında sürdürdüğü görüşmeler bunlardan.
Yine ağır top Melih Gökçek‘ti. Aslında bu konuya son noktayı koymuştum; “Başka bir partiden aday olması mümkün değil.” Nedenini tekrarlamak istemiyorum. Sadece Hayati Yazıcı‘nın sözlerini hatırlatayım; “Biz onu sadece başarısız diye mi, görevden aldık?”
CHP’ye bindirilmeden hiçbir program izleyemez konuma geldik. Bu defa da aynı şey oldu. Gürkan Hacır‘ın “Ana Muhalefet Andımız’a yeterince sahip çıkmadı” lafını en tipik gönderme olarak kabul edebiliriz.
Balat’a bağlayalım
İlk gençlik yıllarımda kahveci “Kambur Ahmet” vardı. Sıcak yaz günlerinde, emaye kovalara ayran ve vişne suyu doldururdu. Bunlar azaldıkça içine çeşme suyu ilave ederdi. “Ahmet abi ne yapıyorsun?” dediğimde hep aynı cevabı alırdım; “Oğlum, bu soğukluk, soğukluk.” Politik tartışmalarda geldiğimiz nokta; Ahmet ağabeyin kovası gibi. Daha çook su kaldıracak.
***
Beşiktaş’ta başkan sorunu
Siyah Beyazlılarda bu yıkımın geleceği belliydi. Depremin öncülerini hiç kimse görmek istemedi. İş başında öyle bir başkan var ki çatacak kimse kalmazsa, oyuncularıyla uğraşıyor. Para vermediği hocasını şikâyet ediyor. Hem de kamuoyu önünde. Tam Genk maçı öncesinde şirinlik yapmaya kalkıyor.
Kendi seyircin önünde Belçika takımından 4 yiyorsan, sakatlara bağlayamazsın. Taraftarın sabrının da bir sınırı var. Daha dün golcü diye aldıklarını satıyorsan, “yenilgileri otomatiğe bağladın” demektir.
Kartal’ın küskün teknik adamı olduğu muhakkak. Fakat, bunun yanına başkan sorununun katıldığı da gerçek. Beşiktaş bir ana önce kendine gelmeli ya da olağanüstü kongreye gitmeli…
***
En estetik spor
Wus Hu ya da öbür adıyla Kung Fu‘yla ilgili bir şeyler yazmaya kalksam, zorlanıyorum. Çünkü bu sporun gösteri tarafı olağanüstü. İzlemeye bayılıyorum. Sıra kategorilerine ve hamlelerinin isimlerini saymaya gelince çuvallıyorum.
Orhan Ayhan’la programında Pekin Başkent Üniversitesi sporcularının muhteşem gösterileri yayımlandı. Bunlar Sakarya Üniversitesi‘nde misafirdiler. Ayrıca bizim aynı daldaki sporcularımızı da izleme imkânı bulduk. Necmettin Erbakan, Sude ve Elif Akyüz ile Çapoğullarının gençleri en az misafirler kadar başarılıydılar.
Wus Hu’yu Türkiye’ye sevdiren Abdurrahman Akyüz, Federasyon Başkanı Mehmet Zeki Akıncı öncelikli tüm emeği geçenleri kutluyorum. Sakarya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Fatih Savaşan ile Barış Tamer Oyguç‘u da atlamayalım.
Bir de ilginç kişilik olan Shi Ruilin‘i tanımak ayrıcalıktı. Çin Kültür Ataşesi pek çok haber spikerimizden daha iyi Türkçe konuşuyordu. Takılan Kutlu Bey lakabı boşuna değil…
..
GÜNÜN SÖZÜ
İyi bir ağaca sarılan, gölgesiz kalmaz. Cervantes
Yazara ait yayınlanan son makaleleri buradan okuyabilirsiniz.