Ömer Çelik’in açıklamaları şöyle:
Asgari ücret komisyonu, zamanında toplanacak. Herhangi bir şekilde takvimde oynama yok. Türkiye, bu kadar sistematik ve vahşi bir saldırıyı kendi imkanlarıyla atlatmayı başarmıştır.
Her parti adaylarını açıklayacak. İsim tartışmaları tabiidir. Gökçek’in dava arkadaşlığı konumu değişmez.
Avrupa Parlamentosu’nun kurumsal kapasitesinin bu duruma düşmesi hepimizin üzerinde düşünmesi gereken bir mesele. Kati Piri Türkiye karşıtlığına angaje olmuş. Ciddiye alınacak bir durum değil.
(Yunanistan’ın karasularını kademeli artıracağı iddiası) Bu çok tehlikeli bir yaklaşımdır, kendilerine yüce Meclis’in 1995’te aldığı karardaki ikazı hatırlatıyorum. Türkiye buna müsaade etmeyecektir. Bir girişimde bulunmamalarını ve yapıcı olmalarını tavsiye ederiz. Silahlı kuvvetlerimiz gereken cevabı verir. Karasularının kademeli olarak artırılmasıyla ilgili en ufak çabaya, Türkiye tarafından en sert cevap verilecektir. Net bir şey söyleyeceğim. Bu çok tehlikeli bir yaklaşımdır. Kendilerine yüce Meclis’in 1995’te aldığı ikazı hatırlatıyorum. Bu şekilde kara sularının artırılmasına yönelik en ufak çabaya en sert cevap verilecektir. 7. parsel dedikleri bölge, bizim kıta sahanlığımız içindedir, Silahlı Kuvvetlerimiz tarafından gereken cevap verilir, Fatih Gemisi de güçlü bir şekilde korunmaktadır. Yunan ve Rum tarafına herhangi bir girişimde bulunmamalarını tavsiye ederiz
Cesedin yerini öğrenmek istiyoruz, yerli işbirlikçinin kim olduğunun makamlarımıza iletilmesini istiyoruz. Kaşıkçı’nın cesedi nerededir? Bunu açıklayacak olanlar Suudi yetkililerin elindedir. Başkonsolos ülkesine döndüğü için ondan da bu bilginin rahatlıkla alınacağını biliyoruz. Bizim Başsavcımızın araştırmalarında net olarak görünüyor bunlara cevap vermeliler. Bu talimatı kim vermiştir? Bu yüksek dereceden talimat verilmeden yapılacak bir eylem değildir. Kimseyi peşinen suçlamıyoruz ama hiçbir şeyin örtülmesine de müsaade etmeyeceğiz.
Bu vahşice eklem ne zaman planlandı? Hiçbir şeyin örtülmesine müsaade etmeyeceğiz. Cesedin yerini öğrenmek istiyoruz. Bunu yapanların ifadelerinin bizim adli, makamlar ile paylaşılmasını istiyoruz. Türkiye toprakları içerinde yapıldı bu eylem ve bu yargılanmanın İstanbul’da yapılması gerekiyor. Durum ortada. Kılıçdaroğlu kronolojiyi hiç takip etmemiş. Olayın nasıl olduğuna dair en temel bilgilerden yoksun. Utanmadan Sayın Erdoğan cinayetten haberdardı diyor. Dünyada herkes tam tersini söylerken, Türkiye’nin tavrını takdir ederken dünyada sadece Kılıçdaroğlu kara propaganda yapıyor. Kaşıkçı cinayetini örtbas etmeye çalışıyor.
Kaşıkçı olayıyla ilgili yaptığı ithamlar, baştan aşağı yalandır, dünyada hiç kimse bu iddialarda bulunmamıştır, tam tersine Türkiye’nin, cumhurbaşkanımızın bu iradesiyle ortaya koyduğu dirayetle oluşturduğu baskıyla bu soruşturmanın gittiği batı basınında yazılıyor. Batılı liderler tarafından ifade ediliyor. Ne olursa olsun, Cemal Kaşıkçı meselesinde göreceğiz, ne varsa Türkiye ortaya çıkaracaktır.Kılıçdaroğlu kronolojiyi hiç takip etmemiş. Olayın nasıl olduğuna dair en temel bilgilerden yoksun. Utanmadan Sayın Erdoğan cinayetten haberdardı diyor. Dünyada herkes tam tersini söylerken, Türkiye’nin tavrını takdir ederken dünyada sadece Kılıçdaroğlu kara propaganda yapıyor. Kaşıkçı cinayetini örtbas etmeye çalışıyor. Türkiye’nin eksik yaptığı bir şey yoktur. Kendi zihnindekini bize yansıtıyor. Cumhurbaşkanımız halen söylüyor. ‘Bu kişiler İstanbul’a yargılanmalıdır’. Türkiye ile gurur duymuyor.
Donarak şehit olan askerlerimizle ilgili yüreğimiz kanıyor. Biz kendi ülkemizde onurlu hayat sürelim diye aziz canlarını feda ediyorlar. Hiçbirinin fedakarlığının bir bedeli olmaz. Çok üzüldük. Kılıçdaroğlu’ndan sağduyu bekliyoruz. Burası helikopter ve yaya olarak ulaşılan bir yer. Askerin teçhizatları uluslararası standarttadır. 12 kişilik bir tim. İki kişi şahadete eriyor. Bu millet Mehmetçik üzerinde hassastır. Helikopter ulaşmaya çalıştığı halde ulaşamıyor. 12 kişilik timden kalan Mehmetçiğimiz ise taburcu ediliyor. Tablo budur. Bahsettiği şekilde bir eksiklik söz konusu değildir. Adli ve idari soruşturma sürmektedir.
Kapsamlı diplomasisinin zirve noktalarından bir tanesi oldu. Cumhurbaşkanımız grup toplantısında ifade etti. Türkiye’nin orada varlığıyla ilgili ‘işgal peşinde mi koşuyorsunuz’ şeklindeki eleştirilere cevaplar verildi.
Peygamber efendimize dönük olarak Avusturya vatandaşı hakaret ortaya koymuştu. Irkçılığın ve İslam düşmanlığının yükseldiği bir yerde verilen mahkeme kararlarını tebrik ediyoruz. Peygamberimize ve peygambere hakaretler ifade özgürlüğü olarak değerlendirilemez. Peygambere bağlılık gösteren inanmış insanın duygularını nereye koyacaksınız dedik. Önemli bir karar yaygınlaşmalı.