‘2019’da hem fiyatlar hem de doluluk oranları yüzde 15 artar’

TÜROB Başkanı Müberra Eresin

Turizmde geride kalan zor dönemin ardından, önümüzdeki yıllarda rekor üstüne rekor beklentisi sektörü sarmış durumda.

Öyle ki, sektörün ilk iki ay performansına göz attığımızda, Şubat 2019 otel doluluklarının 2018 yılının aynı dönemine yüzde 1 azalarak yüzde 61.9 olarak kaydedildiği görülmesine rağmen, ortalama günlük satılan oda bedelinin aynı dönemde yüzde 6.6 artışla 60.3 euroya, odabaşı elde edilen gelirlerin de (RevPAR) yüzde 5.6 artışla 37.3 euroya yükseldiği bilgisi veriliyor.

Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB) çiçeği burnunda başkanı Müberra Eresin’in açıklamalarından da, 2019’un 2018’inden daha iyi geçeceğini ve 2020 yılının ise Türkiye için çok önemli bir turizm yılı olacağını öğreniyoruz.

‘2019’DA YÜZDE 10-15 ARTIŞ YAŞANIR’

Eresin’in verdiği bilgiye göre, önümüzdeki yıldan itibaren cruise ve kongre turizminin canlanması bekleniyor. Bu konuda açıklamalarda bulunan TÜROB Başkanı, “2020’de birtakım kongreler, yanaşamayan küçük gemiler yanaşabilir hale geldiğinde, kruvaziyer işlerimiz biraz yukarı çıktığında ortalama doluluk oranlarımız ve oda fiyatlarımız daha iyi olacak diye bekliyoruz” diye konuştu.

2019 yılına dair beklentilerini de sıralayan TÜROB Başkanı Eresin, “2019 yılında oda hem oda fiyatlarında hem doluluk oranlarında minimum yüzde 10-15’lerde artış bekliyoruz. Geride bıraktığımız Londra, Utrecht, Madrid, Rimini, Kiev, Berlin, Moskova gibi tüm turizm fuarlarında Türkiye’ye yükselen ilgiyi gözlemledik. Bu yılın ilk 2 ayında Türkiye’ye yüzde 7.4 artışla 3 milyon 209 bin turist geldi” dedi.

‘İNİŞ YAPAMAYAN UÇAK SORUNU ÇÖZÜLDÜ’

Eresin, İstanbul Havalimanı’nın tam olarak devreye girmesiyle birlikte de turizmde orta ve uzun vadede büyük bir potansiyel harekete geçeceğini kaydetti.

İstanbul Havalimanı’nın Türk ekonomisine büyük katkı sağlayacağını ifade ederek Eresin, “İstanbul Havalimanı’nın bizim sektörümüze müthiş pozitif katkı yapmasını bekliyoruz. Taşınma sürecinde birtakım aksaklıklar oldu ama günün sonunda açılan havalimanı, Atatürk Havalimanı kadar kapasiteye sahip ve bu kapasite yavaş yavaş artacak. En büyük problemimiz buraya iniş yapmayan uçaklardı. Sektöre pozitif bir katkı sağlayacak. Dünyada pozitif haberlerle öne çıkmak da turizm açısından önemli” diye konuştu.

İSTANBUL MARKA KENT HALİNE GETİRİLMELİ

Turizmde daha iyi noktalara gelmenin İstanbul’u marka yapmaktan geçtiğini bildiren Eresin, “Fransa’da Paris, İngiltere’de Londra, İspanya’da Madrid ve Barcelona, İtalya’da Roma, Milano var. Marka şehirler bunlar. Türkiye başlı başına bir marka ama Türkiye için yaratmamız gereken temel markalardan bir tanesi İstanbul’dur. İstanbul henüz turizmde hak ettiği yerde değil. İstanbul gibi Kapadokya, İzmir, Antalya,  bunlar da elbette marka olarak öne çıkarılmalı ama İstanbul çok önemli” ifadesini kullandı.

Müberra Eresin, nisan ayında çok iyi sonuçlar beklediklerini ifade ederek, Paskalya döneminin bulunduğunu, son 2 aydır yukarı çıkan Avrupa trendinin oluştuğunu, İtalya, Almanya, İspanya ve İngiltere’den daha fazla giriş beklediklerini söyledi.

‘ÇİNLİ TURİST SAYISINDA YILLIK YÜZDE 15 ARTIŞ BEKLİYORUZ’

Müberra Eresin, Türkiye’ye 1 milyon Çinli turist getirmenin imkansız olduğunu, yeterli uçak koltuğu bulunmadığını aktararak, “Geçen yıla kadar İstanbul’a hiç uçuş yapmayan 2 Çin hava yolu şirketi uçuşlara başladı. Buradan artış bekliyoruz. Potansiyel vardı ama koltuk sıkıntımız da vardı. Bu yıl itibarıyla Çin’den girişler artmaya devam edecek. Çin’den gelen turist 300 binli rakamlarda. Bu uçakların uçuşlarıyla yüzde 10-15 yıllık artış bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Latin Amerika’dan uçuşlar geldikçe ciddi turist artışları hissedileceğine işaret eden Eresin, Brezilya’nın Türkiye için iyi bir pazar ve yaptıkları seyahatlerinin uzun soluklu olduğuna dikkati çekti.

Eresin, İran ile ilgili düşüşlere turizmcilerin çok alışkın olduğunu ifade ederek, “Nevruz’dan itibaren yukarı çıkan bir pazar var. Türkiye’den bağımsız nedenlerle bir anda sıfırlanabilecek bir pazar var. Bu yıl Nevruz rakamları beklenenin altında” dedi.

‘GALATAPORT BİTERSE TURİZM SIÇRAMA YAPAR’

Seçimlerin turizme etkisine değinen Eresin, hangi ülkede olursa olsun turizm hareketliliğinde seçimden 3 ay önce ve seçimden 3 ay sonra yavaşlama olduğuna dikkati çekerek, “Turizmciler seçimleri pek sevmezler. Bizde de son 2 ay yüksek geçebilirdi, 2 ay sonra biraz daha yüksek geçebilirdi ama seçimin hemen arkasından rakamlar yukarı doğru çıkacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Büyük gemilerin yanaşacağı limanların olmamasına işaret eden Eresin, Galataport’un bitmesini ve Yenikapı’da liman yapılmasını beklediklerini, bunlar olduktan sonra Türkiye turizminin sıçrama yapacağını kaydetti. Eresin, birkaç büyük gemi şirketinin Galataport’un bitmesini beklediğini bildiğini söyledi.

‘TÜRKLERE DAHA PAHALI DİYE BİR ŞEY YOK’

TÜROB Başkanı Eresin, doluluk oranlarının özellikle yaz döneminde yukarı doğru çıktığını belirterek, “Fiyatlar, arz talep meselesiyle gelişen bir durum yaşıyor. Temel olarak ‘Türklere daha pahalı’ diye bir şey yok. Yabancılar, çok erken satın alıyor ve çoğunlukla peşin ödeme yapıyorlar. Türkiye’de henüz böyle alışkanlık yok. Kimin ne zaman tatil yapacağı yurt dışında bir yıl önceden belli. Bu bizim yaşadığımız gelişmekte olan ülkelerin yaşadığı bir sıkıntı” dedi.

Harcama oranını artırmak için kongre ve seminer misafirine ihtiyaç olduğunu dile getiren Eresin, 2020’de geri dönmüş olacaklarını, bu tip işlere sektör olarak teklif vermeye başladıklarını söyledi.

Eresin, kongre turizmi için farklı çalışmalar yapmak gerektiğini, böylelikle kişi başı gelirlerin gelecek yıllarda daha yukarıda görülebileceğini aktardı.

İtalyan turist talebinin de çok yüksek olduğuna işaret eden Eresin, “Mesele turisti buraya getirmek. Şehre getirebilseniz büyülenip gidiyor” dedi.

‘AYRILAN BİR DAHA GERİ DÖNMÜYOR’

Turizm istihdamında konaklama sektörünün lokomotif niteliğinde olduğunu kaydeden Eresin, “2015 yılı rakamlarına göre turizmde direkt istihdam 600 bin kişi civarındaydı. Bunun 219 bini konaklama sektöründeydi. Turizm sektöründe konaklama, yiyecek-içecek hizmetleri ve seyahat acenteliği faaliyetlerini kapsayan üç alanda toplam istihdam 2018 yılı itibariyle yaklaşık 1 milyon kişi. Bunun 665 bini yiyecek-içecek, 260 bini konaklama, 50 bini seyahat acenteliği alanlarında” bilgisini paylaştı.

2013’ten bu yana şehir otellerinde doluluk oranlarında çok büyük düşüşler olduğunu aktaran Eresin, “Türkiye ve İstanbul’da yaşanan birçok olumsuz hadisenin sonucunda otel dolulukları büyük oranlarda aşağı doğru düşünce, oteller de maalesef çok insanı işten çıkarmak zorunda kaldı. Uzunca bir süre bu durum düzelmediği için sektörden ayrılan çalışanlar başka sektörlerde kendilerine yer buldu. Eski çalışanlar sektöre geri dönmediler. Şu anda turizm sektöründe ana problem kalifiye personel bulmak. Özellikle orta seviye çalışan bulmakta sıkıntı var” dedi.

Bu konuda çözümün meslek liselerinde arandığını vurgulayan Eresin, “Milli Eğitimi Bakanlığı ile TÜROB olarak eğitim programları düzenliyoruz. Maalesef önümüzdeki yıl için orta kademe yönetici ve alt kademe kadro açısından şehir otellerinde personel bulma sıkıntısı var. Geri dönmüyorlar, sanırım sektörün toparlamış olduğuna inanmak istiyorlar. Çünkü sektör son 4 yılda çok dalgalanma yaşadı. Dolayısıyla ayrılan o turizm profesyonelleri bu yılı da biraz görmek istiyor olabilirler” diye konuştu.

‘İSTİHDAM KAYIPLARI GERİ ALINDI’

Müberra Eresin, konaklama sektöründe kayıtlı istihdamın 2016 yılında 192 bin, 2017 yılında 205 bin olduğunu hatırlatarak, “Yani iki yılda 20 bin civarında bir istihdam kaybı söz konusu. Bu durum konaklama sektörünün, özellikle de şehir otellerinin 2016 ve 2017 yıllarında çok zor bir iki yıl geçirmesine rağmen çalışan sayısını muhafaza etmek için gösterdiği çabayı çok net bir biçimde gösteriyor. 2018 yılına geldiğimizde konaklama sektörünün istihdam kayıplarını geri almakla kalmadığını, istihdamını 260 bine çıkardığını görüyoruz. Bu yıl da bu düzeyde bir artış sürpriz olmaz. Yüzde 10-15’lik bir istihdam artışıyla konaklama sektöründe bu rakamın 300 bini aşmasını bekliyoruz” dedi.

‘SEKTÖRÜN İÇİNDEN ÇIKAN BAKAN’IN FAYDASINI GÖRÜYORUZ’

Turizm Geliştirme Fonu’na ilişkin de açıklamalarda bulunan Eresin, sektörden sorumlu bakanın sektörün içinden gelmesinin faydasını gördüklerini ifade ederek,  “Tanıtma fonu ile ilgili toplantılara katıldık. Belli bir tanıtma fonu toplanmasına kesinlikle taraftarız fakat oranlarla ilgili görüşmeler sürüyor. Fonun yüzde 70’inin tanıtım pazarlama, yüzde 10’unun işletme giderleri, yüzde 5’inin Hazine ve Maliye Bakanlığına, geri kalan yüzde 15’inin de Türkiye’nin yüzü olacak marka şehirlerdeki altyapı problemlerinin çözülmesi olmasını istedik. Fona karşı çıkacak turizmci tanımıyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in birlikte aynı kareye girmelerinin bile önemli olduğunu aktaran Eresin, bu durumun turizme de pozitif yansıyacağına inandığını söyledi.

Exit mobile version