2017 Yılında Turizm Nasıl Olacak?

turizm-acenta

2016 yılında bir çok turizmci gibi turizmin en dip yılını yaşadığımızı biliyorduk. Zar zor bir yılı bitirdik. Acenta ve turizm kanadında çalışan birisi olarak 2016 yılı nasıl bittiğini kısaca anlatayım. TÜRSAB ve Devletin o muhteşem keyifli varlığını bu süreçte yaşayamadık. 2016 yılında rus uçak krizi, patlayan bombalar derken yurtdışından gelen tatilci sayısı en dip noktalardaydı. Kendi mülkleri olan otel grupları bir otelini açarken bir diğerini açmadı bu şekilde kurtuldu. Yine aynı şekilde mülkü kendine ait olan otellerin önemli bir kısmı 2016 yılında açılmadı. Sezon başı bizim için tam olarak karanlıktı. Ocak ayı  gibi önemli anlaşmalar yapılan, peşin olarak parası verilen oteller, mevcut durumu bahane ederek açılmadı.

O dönemlerde Türk müşteriler otellere gitmek istiyor. Fakat; otelci mevcut durumu bahane ederek oteli açmıyordu. Ağır bir kriz durumu vardı ve çözülemiyordu. Otelciye yılın başında ödenen paraları, işletmeci çoktan mülk sahibine kira olarak göndermişti bile. Bu konudan çıkış ancak ve ancak diğer açılan otellerde ciddi yüksek başarıyla olurdu. Çünkü mevcut durum oldukça karışıktı. 2016 yılında sezonun ilk günleri oldukça umut vericiydi. Yüksek satış rakamları geliyor ve acentalar zararlarını karşılayabilecekleri düşüncesine itiyordu.

Herşeyin muhteşem olduğu bir dönemde 15 Temmuz Karanlığı tüm acentalar üzerine çöktü. Açılmayan oteller, darbe yüzünden gelen iptaller, gelmesi gereken rezervasyon miktarının 10’da 1’ine düşmesi. Tüm herşeyin bir birini devirmesini sağladı.

Bir kez daha “İşini muhteşem yaparken, batmaya” örnek bir hikaye izledik. Bir kaç bildiğim acentanın batış hikayesi “üniversitelerde ders konusu olabilecek” nitelikteydi. Bu durumda devlet ve TÜRSAB gibi turizm derneklerinden bir beklenti oluştu. Acentalar kanadında beklenti tam olarak şuydu; “Biz zor durumdayız, mevcut nedenlerden dolayı kendi misafirlerimizin ödemelerini yapamıyoruz. Borç, borçtur. Çalışırız, öderiz. Siz devletin turizm kurumları olarak bizi bu çıkmazdan kurtarın ve tüm misafirlerimizin alacaklarını ödeyin. Bizde size bu ödemeleri önümüzde ki 10 yılda olur 5 yılda olur ödeyelim.”  Bütün mesele TÜRSAB gibi sadece seyahat acentalarını batırma, kapatma, yok etme, imha etme mantığıyla hareket eden dernek mantığında yatıyor.

TÜRSAB ve Turizm Bakanlığı; “Kurumlarımızın yıllardır bir bilgi birikimi, müşteri pörtfeyi var. Bunlar yutdışından tatilci getiyor, ülke içi insanlarımıza hizmet veriyor. Bunları batırmayalım ve batmamaları, bilgi birikimleri, kadroları dağılmamaları için destek çıkalım.” diyebilmeleri gerekliydi.  2016 yılı sonunda bunun için derhal bir komisyon kurup, hangi kurumların zor da hangi kurumların sıkıntıda olduğunu acentalar kanadında araştırması gerekmekteydi. Bunlara gerekirse 10 yıllığına para verelim bir şey yapalım diyebilmeleri gerekirdi.

Tam aksine;

– Hangi acentaymış lan o hemen batırın.

2016 yılı bir şekilde bitti. 2017 yılı ocak ayından, haziran ayına kadar geçecek süreçte ben burdayım demeye devam etti. Ya bir dava ya da TÜRSAB’ın kimi batırıyoruz, kapatıyoruz bakışları.

2017 yılında acentalar darbeler alarak, davalarla giriş yaptılar. Türkiye dünyanın en güzel tatil ülkelerinden birisi. Fakat ulusal çapta neden bir acenta çıkartamadığımız nedenleri arasında işte bunlar var.

Amerika, Japonya’ya dünyanın ilk atom bombasını attığı anlarda Fransa’da geçeydi. Fransa bu haberi alır alma “Fransa Dil Kurumu” acil başlığı altında gecenin 2’sinde toplandı. Derhal bu yeni bombaya isim verdiler ve tüm gazeteleri bildirdiler. Diğer gün tüm gazeteler bu yeni isimle gazetelerin bastılar. Bu bir kriz yönetimidir. Kriz yönetimleri içerisinde duyguyu barındırmaz. Akılca yaklaşmak ve hızlıca karar almak lazımdır. 15 temmuz kriz anında bütün TÜRSAB acil koduyla toplanıp, acentalarımızın batmaması için çözüm yollarını maddeleştirip, devlete o dakika sunmaları gerekmektedir.

Her neyse bu mevzular olmadı. Bu sebeplede TÜRSAB benim için mevcut kalitesini tamamen yok etmiş gereksiz bir dernek haline geldi. Başaran Ulusoy Bey’de aynı şekilde mevcut pozisyonunu hak etmediği, mevcut misyonunu tamamladığı izlenimini oluşturdu.

2017 Yılı Turizmin Merak Edilen Yılı

Mevcut gidiş hat umut verici duruyor. Rus pazarı canlanmakta fakat; Avrupa pazarı düşüşte. Türk iç tatilcilerini harekete geçirecek hükümet kanadından teşvik edici bir açıklamanın gelmesi gerekli. Şu an 2017 yılıyla alakalı bir belirsizlik var. Ne kadar satış olacak kar marjı geçen seneyi biraz daha rahatlatacak mı? Şimdi benim tatilci tüm dostlarıma tavsiyem bu sene tatile gitmeleri. Çünkü; milyonlarca kişilik büyük bir turizm ailesi var. Bunlar sıkıntıda ve 1 kötü yılı daha kaldırabilecek durumda değiller.

Exit mobile version