Yaradılış özelliklerimizden dolayı hepimiz birbirimizden farklı fiziksel özelliklere sahibiz ve bu özellikler bizi biz yapan, bizi biricik yapan imzalar diyebiliyoruz. Kimse kimseye benzemiyor ve bu da hayatın içinde renklerimizi oluşturuyor. Eğri burun, çarpık diş, çok kilolu ya da zayıf.. Bunlar hayatın gerçekleri ve bunları kabullendiğimizde hayat çok daha güzel oluyor. Hiçbirimiz estetik müdahale olmadan aynı tornadan çıkmış gibi olamıyoruz.
Bedenimizi sahiplendiğimizde ve onunla barıştığımızda aslında işlerin nasıl yoluna girdiği de kesinlikle aşikar. Biz bedenimizi sahiplendikçe, bize tuhaf gelmeyen hiçbir kusur ya da farklılık kimseye tuhaf gelmiyor çünkü. Biz kendimize ve bedenimize şefkatle yaklaştığımızda, hiçbir dış etken bizde olumsuz etki oluşturmuyor çünkü. Evrende biricik olmanın keyfini hiçbir fiziksel özelliğimize bağlamıyoruz çünkü.
Varlığımız, beynimiz, yeteneklerimiz, yapabildiklerimiz, yapamadıklarımız hepsi bir bütün ve biz böyle güzel olduğumuzu anladığımızda yaşam daha kolay oluyor çünkü. Çocukluğumuzda beden algımız üzerinden olumsuz duygular yaşadığımızda, aslında büyüdüğümüzde bedenimizi kabul etmekte zorlanabiliyoruz ancak insanların bize bakışı bedenimiz üzerinden olmadığında, yani insanlar bizim ruhumuzu gördüğünde mutluluğun kapısı açılıyor çünkü..
Bedenini sevmekle ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anlıyorsun ve insanların seni bedensel özelliklerinle yargılaması senin için bir özgüvensizlik yaratmıyor. Özgüven senin kişiliğin ve içsel özelliklerinle birlikte geliyor çünkü. Özgüvenli insan yapabildiklerinin ve yapamadıklarının farkında olan oluyor genelde. Kendinin farkında olduğu için kimsenin ruhunda yara açmak için saldırmıyor, olumsuz beden algısı yaratmıyor ve herkesi dış görünüşüyle sevip, kabul ediyor. Elbette bakımlı, temiz olmak kişinin kendine olan saygısıyla ilintili ancak değiştiremeyeceğin özelliklerini kabullendiğinde yaşamdan keyif alma oranın artıyor. Tüm bunları yapmak kolay değil muhakkak. Ruhunu beslemekle işe başladığında kendini iyi hissetmeye, iyi hissettikçe parlamaya başlıyorsun.