Ölümsüz olmak insanların içinde olan ve bilim insanlarının üzerinde çalıştığı önemli bir konudur.
İster çok zengin, ister çok fakir olun fark etmez,
İster çok ünlü, ister çok ünsüz olun fark etmez,
İster siyasetçi, ister işçi ve memur olun fark etmez ölümsüz olmak için.
Dünya var olduğundan bu yana yaşayan ve ölümsüzleşen bazı insanlar vardır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal 10 Kasım 1938’de Allah’ın rahmetine kavuştuğu andan itibaren Türk halkı için ölümsüzleşti.
Sadece dinî ve millî bayramlarla 10 Kasım’da merhum annemi, babamı, ağabeyimi ve ailemin gelmiş geçmiş tüm fertleri ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘ü silah arkadaşları ile tüm şehitlerimizi de rahmetle anar Fatiha okurum.
Eğer ülkemizde ezanlar okunuyorsa, insanlarımız özgür bir şekilde ibadet etme hakkına sahipse bunu sağlayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘e şükran ve minnet duymamız gerekir.
Hazreti Mevlana, “Allah nefislerin öleceğini bildirdi, ruhların öleceğini değil” der.
İşte içimizde hissettiğimiz de duygunun kaynağı da budur.
Atatürk‘ün ruhu onu anlayanların, ona saygı duyanların, onu sevenlerin, ona minnet duyanların içindedir.
Atatürk‘ü ölümsüz kılan da budur.
Kurduğu ve bizlere armağan ettiği Türkiye Cumhuriyeti Devleti en büyük mirasıdır ve tıpkı ölümsüz Atatürk gibi ilelebet yaşayacaktır.
Ey büyük Atatürk, gösterdiğin yolda, ilke ve devrimlerinin yılmaz ve yıkılmaz muhafızı olarak izindeyiz.
Bizi bu yoldan çıkarmayı düşünenler asla başaramayacaklardır.
Bize uygulanan baskıları asla sonuç vermeyecektir.
Mesleğimizin etik kuralları ve yasalar çerçevesinde gazetecilik mesleğini eksiksiz ve layıkıyla yapmaya devam edeceğiz.
Bıraktığın emanetlere ihanet edenlerle, sana layık olduğun saygıyı göstermeyenlerle mücadele etmek en önemli görevimizdir
Ruhun şad olsun ölümsüz Ata’m…
Yazara ait yayınlanan son makaleleri gazete bayilerinden Yeni Çağ Gazetesi satın alarak okuyabilirsiniz.