Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, bakanlıkta düzenlenen basın toplantısında basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Bakan Çelik, bir gazetecinin Ramazan ayında et fiyatlarında bir artışın öngörülüp görülmediği ile ilgili sorusu üzerine, “Ramazan ayına girdik, mübarek ay. Bu dönem içerisinde yoğun bir et tüketimi oluyor, ayrıca mevsim olarak yaz dönemi. Bunun da getirmiş olduğu bir süreç olacak, hemen akabinde de Kurban Bayramı geliyor. Dolayısıyla bu 2-3 aylık dönem et tüketimi açısından son derece önemli bir dönem. Şimdi biz bunları dikkate alarak gerekli tüm hazırlıklarımızı yaptık. Şunu net bir şekilde söylüyorum, Haziran ve Temmuz ayında kesime hazır besi olarak ithal ettiğimiz 240 bin baş havyan var. Ayrıca ciddi sayıdaki yerli üretimi de dikkate alırsanız herhangi bir şekilde sorunun olmadığını ifade ediyorum. Avrupa Birliği ile yapmış olduğumuz anlaşma çerçevesinde 19 bin ton karkas donmuş etin ithalatı da şu anda devrede. Bu yönüyle de herhangi bir sorun yok. Türkiye’deki kendi rezervimiz açısından da Kurban Bayramı’na kadar 1 milyon 400 bin kesimlik hayvanımız var. Kurbanda bile 850 bin civarında büyükbaş hayvan kesilirken, 1 milyon 400 bin hayvanın şu an itibariyle olduğunu özellikle belirtmek istiyorum. Burada kısmi olarak domateste olduğu gibi bir sorun yaşatılmaya çalışılıyor. Kurbana hazırlık anlamında bazı hayvanların piyasaya sürülmediğini görüyoruz. Kesim zamanı gelmesine rağmen, hayvan 7 ay beslendikten sonra kesime götürülmesi gerekirken bu konuda da biraz large davranıldığını tespit etmiş bulunuyoruz. Yani 7 ay değil de 8, 9. ay kesim yapalım şeklinde ayak sürçenler var. Bunlarla ilgili de tespitlerimizi yapmış bulunuyoruz. Eğer böyle bir oyuna giderlerse, sırf piyasada fiyatı yükseltmek için bir oyuna giderlerse, kesim vakti gelmesine rağmen eğer bekletirlerse bu vatandaşların bizden tekrar besilik almaları mümkün olmayacak. Dolayısıyla şu anda hayvan varlığımızda herhangi bir sorunun olmadığını belirtmek istiyorum” cevabını verdi. “GDO’lu bir ürün üretimi Türkiye’de söz konusu değil, herhangi bir ürünün ithalatıyla ilgili de kılı kırk yararak incelemeler yapılıyor”
“Elimizdeki kaliteli mercimeğin yurt dışına verildiği ve mercimeğin yüzde 80’inin Kanada’dan alındığı, bunların da GDO’lu olduğu yönünde eleştiriler var. Zeytinliklerin imara açılması ile ilgili muhalefetten bir eleştiri geldi, ‘Buraları imara açacaklar, zeytinlikleri kesecekler sonra gideceğiz zeytinimizi tekrar Yunanistan’dan alacağız’ şeklinde. Siz bunu nasıl değerlendirirsiniz?” şeklindeki sorular üzerine ise Bakan Çelik, “Mercimek ve belli ürünlerle ilgili değerlendirmelerin bilgiye dayalı bir değerlendirme olmadığını özellikle belirtmek istiyorum. Ürünler var, hububatta özellikle yüzde 100 kendi açımızdan yeterli bir üretim söz konusu ama buna rağmen dahilde işleme çerçevesinde ithalatımız söz konusu olabilir. Yani hangi ürün olursa olsun yeterliliği yüzde 100 olsa bile ithalat ve ihracat durumları söz konusu olabilir, bunu ifade edeyim. GDO’lu olması mümkün değil, GDO konusu rastgele konuşulacak bir konu değil. Yani kamuoyuna kötü bir mesaj oluyor. Bunu belgeye, bilgiye, araştırmaya dayalı, enstitülerden alınmış bir rapor olmadan bunların kullanılması, konuşulması doğru değil. GDO’lu bir ürün üretimi Türkiye’de söz konusu değil, herhangi bir ürünün ithalatıyla ilgili de kılı kırk yararak incelemelerin yapıldığını ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu. “Zeytinliklerin imara açılması kesinlikle söz konusu değil”
“Zeytinlik alanlarla ilgili Sanayi Bakanlığımız bünyesinde kapsamlı bir yasal düzenleme içerisinde maddeli bir düzenleme var” diyen Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tarım Bakanlığı olarak biz çok net tavrımızı sayın bakanla paylaştık ve o çerçevede komisyondan geçeceği ümidi içerisindeyiz. Zeytin Kurulu kurulması ve Zeytin Kurulunun eğer bir zeytin alanı kamu yararı çerçevesinde ortadan kaldırılacaksa iki misli yeni alanın ve zeytinliğin tahsisi şartıyla bu uygulamanın istisnai olarak yapılabileceği noktasındaki görüşümüze Sayın Bakanımız ve Bakanlar Kurulumuz da katıldılar. Komisyondaki tartışmalar, öncesi bir tartışma, komisyon gelişmesi döneminde yani maddelere geçildiği zaman zeytinle ilgili düzenlemenin şekil alacağını, anlattığım şekilde bir noktaya geleceğini rahatlıkla söyleyebilirim. Kesinlikle imara açılması söz konusu değil, olamaz ama kamu yararı olan bazı hususlar olabilir. Yani maden sahası vb. şeyler olabilir. Kişiye, zümreye, şirkete değil kamu yararını içeren bir durum söz konusu olursa burada komisyonun alacağı karar ama mutlaka onu telafi edecek iki misli bir alan tahsisi ile bunun ancak olması söz konusu olacak. Zaten bu kurullar, iller düzeyinde oluşturulacak ve orada da en sağlıklı kararların verileceği inancı içerisindeyiz. Yaygın bir uygulama burada söz konusu olamaz ama kamu yararı, ihtiyacını dikkate alarak da atılacak adımlara karşı telafisi misliyle gerçekleşecek bir yaklaşımı içerdiğini belirtmek istiyorum.”
Bakan Çelik, tarım desteklerine ilişkin de, “Bugün nihai imzalar tamamlanıyor. Geçtiğimiz hafta ilgili bakan arkadaşlarımızla yoğun bir toplantı gerçekleştirdik ve tarım desteklerinde yine üreticimizin yüzünü güldürecek noktada bir anlaşma ve bir uzlaşmaya geldiğimizi rahatlıkla söyleyebilirim. Bugün imzalar tamamlanınca Resmi Gazete’de yayımlanacak, hep beraber görmüş olacağız. İnşallah beklediğimizin de üzerinde bir destekleme imkanını elde etmiş olacağız” ifadesini kullandı.
“Spekülatörler piyasada yanlış bir oyun içerisinde olup, vatandaşımızın iftar sofrasını zehir etmeye kalkmasınlar”
Bakan Çelik, bir gazetecinin “Ramazan öncesi defalarca uyarmıştınız et fiyatlarının aşağı çekilmesi ile ilgili. Şu an nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine, “Birçok yerde bazı marketlerde fiyatlar 33, 36, 37 şeklinde gidiyor, yani olması gerekir. Et fiyatlarında birinci derecede çok düşürmek mümkün, bu çözüm değil. Biz ithalata bağımlı bir hayvancılıktan yerli üretimi öne çıkaran bir anlayışın iyiden iyiye oturması için üreticimizin maliyetini çok dikkate alıyoruz. Dolayısıyla fiyatların üreticimizi memnun edecek şekilde oluşması bizim için önem arz ediyor. Onun için bazı marketler uygulamaya başladılar, şu anda 33, 36 civarında kuşbaşı ve kıyma satışlarını gerçekleştiriyorlar. Ramazan ayı ve mevsim dolayısıyla bazı spekülatif hayvanı kesime geç gönderme gibi oyunlar içerisinde olanlar az sayıda da olsa bazı bölgelerde var, onların da tespitlerini yapıyoruz. Hayvan varlığımız açısından herhangi bir sorun yok. Et imkanlarımız açısından herhangi bir sorun yok. Spekülatörler de piyasada yanlış bir oyun içerisinde olup, vatandaşımızın iftar sofrasını zehir etmeye kalkmasınlar diye bir kez daha ikaz ediyoruz” diye konuştu. “Ne üretimde bir aksama, ne tohum üretiminde herhangi bir sorun söz konusu değil”
Bakan Çelik, bir gazetecinin muhalefetin her şeyin dışarıdan ithal edildiğini savunduğunu ve çiftçinin de tohum fiyatlarından şikayetçi olduğunu söylemesi üzerine, “Kendi kendine yeterli birçok ürün var, yetmeyen de olabilir. Bizim 23-24 milyon hektar tarıma elverişli arazimiz var. Bunun 19 milyon hektarını şu anda kullanabiliyoruz. Bir karış arazinin bile boş kalmaması ile ilgili yasal düzenleme getiriyoruz diyorum. Bu çerçevede biz çalışmalarımızı ve Milli Tarım Projemizi buna dayalı bir şekilde gerçekleştirdik. Onun için coğrafyamızda, iklim şartlarımızda en verimli ne üretilecekse onların havza bazlı üretimde ekilmesini sağlayan politikalar uygulamaya girdi. Bu öteden beri klasik karşılığı olmayan sorular. Hububatta kendi kendine yeterli bir noktadayız. Meyve ve sebze ile ilgili şu anda TİGEM’in bir çiftliğinde meyve, sebze tohum üretiminin arttırılması ve yüzde 50’lerden 70-80’lere çıkarılması ile ilgili şu anda çalışıyoruz. Bizim 50’nin üzerindeki enstitümüzü ve laboratuvarlarımızın tümünü Ar-Ge çalışmalarına açtık. Yani özel sektöre açtık, dedik ki; buyurun kendi laboratuvarınız, kendi enstitünüzmüş gibi özel sektör olarak gelip burada bizimle beraber çalışabilirsiniz ve bu enstitünün imkanlarından yararlanabilirsiniz dedik. Ve Ar-Ge çalışmalarını on misli arttırdık. Amacımız tohum alanındaki var olan olumlu gidişimizi daha da hızlandırıp kimseye muhtaç olmadan kendi tohumunu sebze meyvede de üreten bir noktaya gelme konusunda hızlanmış bulunuyoruz. Ne üretimde bir aksama söz konusu, bu yılki rekoltelerimiz gayet iyiye doğru gidiyor, ne tohum üretiminde herhangi bir sorun söz konusu değil” açıklamasını yaptı.