Memur ve memur emeklisi hükümetten gelecek teklifi dört gözle beklerken hakem heyetinin verdiği karar bütün moralleri bozdu.
Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, memur maaşları ile memur emeklisi aylıklarına 2020’nin ilk 6 ayında yüzde 4, ikinci 6 ayında yüzde 4, 2021’nin ilk 6 ayında yüzde 3, ikinci 6 ayında yüzde 3 zam yapılmasını kararlaştırdı. Memur ve memur emeklilerinin 2020-2021 yılı maaş artışlarının belirlenmesi için 5. dönem toplu sözleşme görüşmeleri 1 Ağustos-20 Ağustos arası yapılmış ve müzakere süresi içinde uzlaşma sağlanamamıştı. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, sözleşme masasını son ana kadar açık tutuklarını ve kazanım üretmek için ellerinden gelen gayreti ortaya koyduklarını belirtti. Yalçın “Bir toplu sözleşmede uzlaşmak kadar uzlaşmamak da mukadderdir. Nasıl uzlaşmak doğalsa uzlaşmamak da bir o kadar doğaldır. Beklentiler karşılanırsa masada uzlaşı çıkar, beklentiler karşılanmazsa masada uzlaşı olmaz” diye konuştu. Masada uzlaşılamaması üzerine imzalanması gereken uzlaşmazlık tutanağının imzalanmadığının altını çizen Yalçın, tespit tutanağı tutan Kamu İşveren Heyeti’nin, uzlaşılan maddeleri Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na sunmadığını söyledi.
Ali Yalçın
Toplu sözleşmenin 20 günlük müzakere süresinde üzerinde uzlaşılan ve olduğu gibi hakem kuruluna aktarılması gerekirken maddelerin yok sayıldığını savunan Yalçın, şunları kaydetti: “Masada uzlaşılan maddelerin, uzlaşılmadı sayılması hakikaten hayret verici. Bu konuda tepkimizi ifade ettik ve bize gönderilen tespit tutanaklarını şerhli teslim aldık. Netice itibarıyla kaybı imzalamadık, kazanım üretecek bir teklif de masaya gelmedi. Kamu İşveren Heyeti ise masada uzlaşılan maddeleri Hakem Kurulu’na götürmedi. Hakem heyeti, masada varılan uzlaşıları sormadan yeni bir toplu sözleşmeymiş gibi bir süreç yönetimi yaptı. Hakem Heyeti adaletten şaştı, Kamu İşveren Heyeti’ne bu anlamda noterlik yapmış oldu.” Türkiye Kamu-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Tümer, 5. Dönem Toplu Sözleşmesine dair “Bizim bu zammı kabul etmemiz mümkün değil. Yaklaşık 3 milyon 200 bin memur ve 2 milyonu aşkın memur emeklisi ile bunların aileleri de dahil 20 milyon insan hayal kırıklığına uğramıştır” dedi.
En düşük memur maaşı 3 bin 676 TL
KABUL EDİLEN ORAN ENFLASYONA YENİLDİ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, memur maaşlarının enflasyon karşısında eridiğini savunarak, zam oranlarının, Orta Vadeli Program’daki 2020 için yüzde 9,8 2021 için yüzde 6’lık enflasyon beklentisinin altında kaldığını kaydetti. Zamda, Merkez Bankası’nın 2020 yılı için yüzde 8,2 2021 için de yüzde 5,4’lük enflasyon hedefinin dikkate alındığını belirten Karabıyık, şu değerlendirmeyi yaptı: “TÜİK’in enflasyon hesaplaması ve açıklanan enflasyon oranları vatandaşa yansıyan gerçek enflasyon değil. Çarşı pazarda fiyatlar el yakıyor, her şeye zam geldi, maaşlara yapılan zam, bu yıl da enflasyonun karşısında yenilmeye mahkum. Dar gelirlinin harcamalarında gıdanın payı yüzde 23 ve en fazla zam mutfakta. Mutfağın gerçek enflasyonu yüzde 54, yani gıda fiyatlarındaki artıştan en büyük zararı gelirinin büyük bölümünü gıdaya ayıran vatandaş görüyor ve günden güne daha da yoksullaşıyor.”
SENDİKALARIN TALEPLERİ YÜKSEK OLDU
Kamu Görevlileri Hakem Kurulu ve Sayıştay Başkanı Seyit Ahmet Baş, 5. Dönem Toplu Sözleşmesine dair “Zam oranları konusunda sendikaların daha yüksek talepleri oldu. Hükümetin en son teklif ettiği 2020’de yüzde 4+4, 2021’de yüzde 3+3 nihai olarak kabul edildi. Maddelerin yaklaşık üçte ikisi oy birliğiyle, kalan kısmı ise genelde sendikalarımızın taleplerinin daha yüksek olması dolayısıyla oy çokluğuyla kabul edilmiş oldu” dedi. Baş, şu bilgileri verdi: “Şüphesiz ülkemizin içerisinde bulunduğu ekonomik durum, kamu maliyesinin içerisinde bulunduğu ekonomik durum dikkate alındığında, enflasyon ortamı da göz önünde bulundurulmak suretiyle kamu çalışanlarımızın enflasyona ezdirilmeyeceğine ilişkin hüküm de karara bağlanmış oldu.”
SÖZLEŞME YASASI YETERSİZ KALDI
Ali Yalçın, geçmiş dönemdeki kazanımların devam ettiğini, yeni dönemde ise sözleşmeye üç yeni kazanımın eklendiğini belirterek, bu maddelerin ifade edilecek kadar önemli olmadığını söyledi. Kurulda adaletin heyeti yerine, işverenin heyetini gördüklerini savunan Yalçın, şöyle konuştu: “Toplu sözleşme geride kaldı, üç şey tartışılır oldu; bir, kamu işvereninin güvenilirliği. İki, hakem heyetinin özerkliği. Üç, 4688 Sayılı Toplu Sözleşme Yasasının yeterliliği. Bundan sonraki süreç, bunların düzeltilmesi için her türlü şeyin yapılacağı bir süreç olacaktır.”
KİMSE YÜZDE 14’LÜK ARTIŞA İMZA ATMAMIZI BEKLEMESİN
“Memur-Sen olarak süreci tamamen istişareli bir şekilde yürüttük. Süreçte tekil bir karar alınmadı. Başkanlar Kurulu, her durumu anında değerlendirerek, karar aldığı için ilk tepkinin verilmesinden, basın açıklaması yapılmasına ve iş bırakma eylemimize kadar her an istişare süreci işledi. Bizim ‘şunu da yapsaydık’ dediğimiz bir boşluk bırakılmadı” diyen Ali Yalçın şöyle devam etti: “Gelen teklif ortada, kimse bizden yüzde 14’lük zamma imza atmamızı beklememeliydi. Sendikacılığın haysiyetine yakışmaz, emeğin izzetine yakışmaz, emekçinin onuruna yakışmaz. İki yılda yüzde 14’lük zam Memur-Sen’in kabul edebileceği bir zam değildir. Merhum Mehmet Akif İnan yaşıyor olsa ve bu sorumluluğu taşıyor olsaydı, aynısını yapardı.”
HER TÜRLÜ EYLEMİ ELE ALACAĞIZ
Kamu-Sen Başkan Yardımcısı Mustafa Tümer ise şunları söyledi: “Bizim bu zammı kabul etmemiz mümkün değil. Yaklaşık 3 milyon 200 bin memur ve 2 milyonu aşkın memur emeklisi ile bunların aileleri de dahil 20 milyon insan hayal kırıklığına uğramıştır. Konfederasyon olarak başkanlar kurulumuzu toplayacağız, üretimden gelen gücümüzü kullanmak da dahil olmak üzere kamu çalışanlarının lehine olan her türlü eylem ve etkinliği mutlak suretle ele alacağız.”