Kendine özgü tiplemeleriyle tanınan Yeşilçam’ın komedi oyuncusu Öztürk Serengil, vefatının 20. yılında anılıyor.
Öğretmen bir anne ve babanın çocuğu olarak 2 Mayıs 1930’da Artvin’de dünyaya gelen Serengil’in çocukluğu, ailesinin görevlerinden dolayı Anadolu’nun farklı şehirlerinde geçti.
İlk öğrenimine Antakya’da başlayan Serengil, ortaokulu Giresun’da tamamladı. Çocukluk yaşlarında gittiği yazlık sinemalarda izlediği filmlerden etkilenen Serengil, Giresun Lisesi’ni yarıda bırakarak, 1949 yılında İstanbul’a geldi.
Serengil, kısa bir süre Haydarpaşa Lisesi’nde ve Trabzon Lisesi’nde eğitim görüp çeşitli nedenlerle okuldan ayrıldı ve eğitim hayatı boyunca sürekli oyuncu olma hayali kurdu.
1959’DA ŞEHİR TİYATROLARI’NA ADIM ATTI
Trabzon’dan sonra, çocukluk arkadaşı ressam Cemal Akyıldız’la tekrar İstanbul’a dönen Öztürk Serengil, filmlerde küçük roller alarak 1950’li yılların başında sanat hayatına başladı. Akyıldız’ın Babıali’deki atölyesinde reklam kapakları ve sinema afişleri çizen Serengil, profesyonel tiyatro oyunculuğuna 1953’te “Oğlum Edvard” adlı oyunla adım attı.
Serengil, 1956’da vestiyer görevlisi olarak çalıştığı Oda Tiyatrosu’nda 1958’de sahnelenen bir oyunda küçük bir rol alınca Muhsin Ertuğrul’un dikkatini çekti ve 1959’da Şehir Tiyatroları’nda görev aldı.
Ses Tiyatrosu’nda da bir süre dekor yardımcısı ve dansçı olarak çalışan sanatçı, sinema alanındaki ilk profesyonel çalışmasını ‘Üçüncü Kat Cinayeti” adlı filmle yaptı.
Serengil, ilk olarak kötü adam karakterlerini canlandırdı ve 1958’de rol aldığı “Karasu” filmiyle tanınmaya başladı.
HAYATI BOYUNCA YAKLAŞIK 300 FİLMDE ROL ALDI
Daha sonra argolu komedilerin aranan oyuncusu haline gelen usta oyuncu, hayatı boyunca yaklaşık 300 filmde rol aldı.
Serengil, kendine özgü tiplemeleri, “kötü adam” karakterlerine getirdiği sevimli ve aykırı yorumuyla izleyicilerin beğenisini kazandı ve Türk sinemasına yeni bir ivme kattı.
Daha sonra Ekrem Bora ve Fikret Hakan’la birlikte gittiği Almanya’da o tarihte popüler olan twist dansıyla tanışan ve Türkiye’ye döndükten sonra bu dansı kendi tarzına uyarlayan sanatçı, ”Twist Kralı” olarak anılmaya başlandı.
Ünlü oyuncu, “abidik gubidik”, “yeşşe”, “şepkemin altında”, “kelaj” ve “bilekis” gibi kendi ürettiği birçok absürt kelimeyi, izleyicilerin diline pelesenk etti.
Serengil, 1963’de oynadığı “Adanalı Tayfur” tiplemesiyle tanınırlığını artırarak, 1966’da sinema oyunculuğunun yanı sıra şovmenliğe başladı.
Bir televizyon kanalında “Gülünüz Güldürünüz” adlı yarışma programı da hazırlayıp sunan Serengil, bu yarışma vasıtasıyla birçok kişiyi sahne ve sinema dünyasına kazandırdı.
Serengil, çeşitli dizilerde de rol aldı ve sanat hayatında politik güldürü tarzında çeşitli 45’lik plakları sevenlerinin beğenisine sundu.
Bir dönem kendi şirketini kurup film yapımcılığı da yapan Öztürk Serengil, dönemin ünlü oyuncuları Fatma Girik ve Sadri Alışık’ın yanı sıra Ajda Pekkan’a ilk plağını çıkardı.
Hayatı boyunca dört kez evlilik yapan Serengil’in ayrıca kendi yaşamının özeleştirisini yaptığı “Yeşilçam’ı Benden Sorun” adlı kitabı bulunuyor.
Serengil, geçirdiği beyin kanseri rahatsızlığından dolayı 11 Ocak 1999’da İstanbul-Kozyatağı’ndaki evinde 69 yaşında vefat ederek, Çengelköy mezarlığına defnedilmişti.
Rol aldığı filmlerden bazıları ise şöyle:
“İstanbul Macerası, Son Yuva, Kaderin Önüne Geçilmez, Meteliksiz Aşıklar, Genç Osman, Yaralı Arslan, Son Karar, Adalardan Bir Yar Gelir Bizlere, Yalancının Mumu, Abidik Gubidik, Babasına Bak Oğlunu Al, Şepkemin Altındayım, Cezmi Bond, Yaşamak Ne Güzel Şey, Hamsi Nuri, Çulsuz Ali, Babanın Evlatları, Adana Urfa Bankası, imparator.”