Seçime 28 gün gibi az bir zaman kaldı. Pazar günü Ordu mitinginde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı dinlerken, siyaset mühendisliğindeki maharetine bir kez daha şahit oldum. Fakat yol arkadaşı olarak seçtiği, makam ve mevkii verdiği insanları seçerken ayni başarıyı gösteremediğini de kendi beyanı ile yaşayarak görmüş olduk. Yıllarca yanında yetiştirdiği, güvendiği İdris Naim Şahin, menfaati bittiğinde, Ak Partinin ferdi olarak aldığı oyları kendisine mal ederek Ordu’da rakip olarak karşısına çıkması bunun en bariz örneğidir.
Siyaseten oğul vermek veya verdirmek, arı kovanlarından esinlenerek üretilmiş bir tabirdir. Cumhurbaşkanı Erdoğan tam anlamı ile bir siyaset ustası olduğu için, usta arıcılar gibi kovanı (partisini) büyütmek adına, Soylu, Kurtulmuş, oğul Pakdemirli ve Yazıcıoğlu gibi siyasi kimlikleri partisinin içine alıp birleştirebilen, Cumhur İttifakını da sağlam temeller üzerine kurmuş, halk ile diyalog kurup gönüllerini almaya başaran siyasi bir liderdir.
Başkent ve anakentler dışında “Taşra” olarak isimlendirilen küçük yerleşim yerlerinde insanlar birbirlerini tanırlar, ya da göz aşinalıkları vardır. Buralar da insan ilişkileri daha doğal ve samimidir. Evlerdeki, köylerdeki siyaset ile ilgili konuşmalar, tartışmalar görülmeye ve duyulmaya değer niteliktedir. Bunun için seçim öncesi böylesi yerlerdeki siyaset verileri ve tahminleri geneli anlamak açısından büyük önem arz etmektedir.
Bu nedenle, sizlere de bu güzelliği bir nebze olsun tattırabilmek, yereldeki siyasi tansiyonun nabzını “Tekten Tüme varım metodu” ile sonuç çıkarmanıza yardımcı olmak için Türkiye genelindeki siyaset hakkındaki beylik laflar yazmak yerine, Taşradaki siyasetin durumunu yalın olarak aktarmaya çalışacağım.
Çünkü, evde, kahvede, köyde karşılaştığımız insanların siyasi tercihlerini, karakter, demografik yapılarını, akrabalık ilişkileri bilindiği için kime oy vereceğini sözlerinden değil gözlerinden anlayabiliyorsunuz. Ayaküstü görüştüğüm zamanlar da, durumu nasıl görüyorsun diye sorulduğunda net ve dürüst cevaplar alıyorsunuz.
Reisin güvenmiyorum dediği anketler konusu var. Anketler şimdilik doğru. Çünkü, gazetenin yaptığı anket sonuçlarına bakarsanız Ak Parti üçüncü parti gözüküyor. Oysaki bu veriler doğru olsa da sonuç bu değil. Çünkü insanlar Reisi seviyor. Ama gidişattan ve çevresini sarmış zübük ve taklacı tipli insanlardan hoşnut değiller. Bunun için memnuniyetsizliklerini belirtmek adına ters köşe yapıyorlar.
24 Haziran 2018 seçimlerinde “ Reis seni seviyoruz. Ama etrafına dikkat et.” mesajı seçmen tarafından verilmişti. Erdoğan’ın aldığı oy ile Cumhur İttifakının aldığı oylar arasındaki fark bunun ilk beyanı idi.
Mahalli seçimler öncesinde gördüğüm ve gözlemlediğim kadarı ile, bu kırgınlık ve hassasiyet aynen devam ediyor. Kurulduğu günden beri Ak Partinin yanında olan, hiçbir siyasi makam beklentisi olmadan ibadet aşkı ile partisine sahip çıkan insanlar bu defa susuyor.
24 Haziran seçimlerinde Reise oy vermek için kilometrelerce yol gidip oy kullanan insanlar, bu defa oy verecek başka alternatif bir parti olmadığı için sandığa gitmeyi düşünmüyor.
Sandığa gidip kerhen oy verecek olanlar da umursamaz davranıyor. Köy kahvesin de Reise toz kondurmayan emmi bu defa eleştirilere cevap vermeden sessiz kalıyor.
Gördüğüm kadarı ile başka partiye oy verecek kadar partisine sırt çevirmiş olan Ak Partili seçmenin gönlü hala reisten yana, O’nu seviyor. Kızgınlık ve küskünlükleri, orta yerde partili diye dolaşan zübük ve taklacılar partiden uzaklaştırıldığı zaman, yine yuvaya dönecekler.
Belediye Başkanlığı seçimlerinde adaylar çok önemli. Bunun en güzel örneğini Lâpseki- Yenice- Ayvacık İlçelerinde mevcut adayları ile seçime giren Ak Parti, Belediye Başkanlarının hizmet etmelerinin yanı sıra halk ile diyaloglarını koparmadığı için her hâlükârda ipi göğüsleyecek olmaları bunun en güzel örneğidir.
Çanakkale Merkezde CHP’li Gökhan Cephesinde ise parti içi kırgınlıklar, Kepez Beldesindeki ittifak arasındaki çatlak ile Rıdvan Uz’un gümrük oyları ile vekilliği kaybetmesinin burukluğu, Ayhan Gider ile seçime giren Ak Partinin işini kolaylaştırıyor.
Biga’da 24 Haziran seçimlerinde açık ara önde olan Ak Parti, yönetim olarak yapılan bariz hataların sonucu başlangıçta çok sıkıntılı gözüküyordu. Belediye Başkan adayı Erdoğan’ın gayretleri, Belediye ekibini sağlam kurması ve MHP ile kurulan ittifak sonucu ipi göğüslemeye aday konumuna geldi. Muhalefetin köprü, hasta hane ve Karabiga vakası gibi yerel olumsuzlukların yanında ekonomik sıkıntılardan, köylerde de tarımsal uygulamalardan dolayı oy toplamaya çalışma gayretleri dikkat çekiyor.
Çan ve Bayramiç ‘de Belediye Başkanlığını elinde bulunduran Ak Parti, Çan’da yaşanan fatura krizi aşıldığı takdirde çok rahat olmasa da seçimi alır diye düşünüyorum.
Çanakkale’den benim gözüm ile şimdilik görülen durum bu. 18 Mart’ta Recep Tayyip Erdoğan Çanakkale’ye gelir, birkaç İlçe ile birlikte Merkez de kırgın seçmenini dikkate alıp tarım ile ilgili birkaç çözüm müjdelerse, Ak Parti Adayları lehine çok artı sağlar diye düşünüyorum.