“Yazı tura gibi bir şey bu yaşadığımız. Bir kadını sevmek değer vermekle ilgili değil midir? Bir adamı? Önce değer vermekten vazgeçiyor sevgili! Ve biz ta en başta, bile isteye atılıyoruz bu bilinmeze. Sanki şartmış gibi. Evde mutlaka bir eş olmalıymış gibi. Olmaması ihtimali yalnızlıkmış gibi! Ayrılık yüzlerce yıldır önce kadın kusuru, bir kadın kabusu. Sırf o erkekle o bağ sona ermesin diye, nelere razı oluyoruz çoğumuz, her zaman, her yerde, her konumda! Hala! Nelere! Kötülük, üstüne daha da beter bir kötülük bu yaptığımız.”
Antik Yunan Edebiyatı’nın en büyük şairi Euripides’in ünlü tragedyası Medea, Ilgın Sönmez’in yeniden yazımı ve yönetiminde Teessür ile İstanbul’un yeni sahnesi K! Kültüral Performing Arts’ta özgün bir yapım olarak karşımızda. Yazım sürecinden sahneleme tekniğine dek, izleyiciyi de içine alan oyun, yaratımı merkez alan farklı bir dramaturjik önerme sunuyor. Sönmez, yüzyıllar öncesinden taşıdığı metni bugünde yeniden yazarken, her cümleyi oyuncuların yüz yüze baktıkları arkadaşları haline getiriyor. Peter Brook’un ‘açık sahne’ anlayışını yansıtan K! Kültüral Performing Arts sahnesinin fiziksel özellikleriyle birlikte izlediğimiz oyun, içini herkesin kendisinin dolduracağı bir boşlukta oynanıyor bir bakıma.
Geçmişte ve şimdiki zamanda.
Burada ve uzakta.
Birlikte ve yalnız…
Yunan Mitolojisi’nin en güçlü ikonik kadınlarından biri olan Medea ile sevgilisi Yason’un acı hikayesi, öfke-aşk-intikam üçgeninden çıkarak en samimi sorularla sevmenin ve kalbin sınırlarını anlamaya çalışıyor bu kez Teessür’de. Hassasiyetleri sıra dışı biçimde yoğun, son derece güçlü ancak bir o kadar da kırılgan Medea, tüm büyük travmalarının ve belirleyici bir hastalığı tetikleyen terk edilişinin ardından yeniden doğuşuna hazırlanıyor. Gerçek zamanlı bir beyin oyunu olan Teessür, bir kurtuluş hikayesi de aynı zamanda!
K! Kültüral Performing Arts’ın Kurucu Genel Sanat Yönetmeni Yağmur Yağmur’un yapımcılığını üstlendiği oyunun video art, canlı müzik, dans ve enstalasyonu içinde barındıran başından sonuna takip etme heyecanı taşıyan bir yapısı var.
Nihan Büyükağaç, Ahmet Uz, Taner Rumeli, Gülru Pekdemir, Dicle Alkan, Kübra Balcan, Mesut Yılmaz, Pınar Ünsal, Mehmet Şeker’in rol aldığı Teessür’ün müzikleri ise, sahnede de enstrümanı ile var olan Volkan Topakoğlu’na ait.
100 dakika boyunca sahnede ve her yerde cümleler söz olup akıp giderken, dinlemek-anlamak-hissetmek aksında var oluyor izleyici de. Sorular devam ediyor cevaplı-cevapsız. Oyun bitiyor, Medea oluyor. En başında duyduğumuz gibi;
“Yaşarken rüya olduğunu bilsek, hiçbir yaşadığımız endişelendirip yıkmaz bizi.
Hiçbirimizle, hiçbir yaşadığımız. Kendimizi bir rüyaya kaptırmak ve en olmadık
yerde zorla uyandırılmak ne fena!”
Teessür; 4, 5, 11 ve 12 Ocak’ta K! Kültüral Performing Arts’ta; 21 ve 28 Ocak’ta ise Moda Kayıkhane’de izlenebilir.
Proje ve Metin Tasarımı, Yönetmen: Ilgın Sönmez
Yapımcı: Yağmur Yağmur
Yapım: K! Kültüral Performing Arts
Yönetmen Yardımcısı: Esra Pamukçu Bozkurt
Oyuncular: Nihan Büyükağaç, Ahmet Uz, Taner Rumeli, Gülru Pekdemir, Dicle Alkan, Kübra Balcan, Mesut Yılmaz, Pınar Ünsal, Mehmet Şeker
Orijinal Müzik ve Müzikal Performans: Volkan Topakoğlu
Proje Editörü: Özlem Demiş
Işık Tasarımı: Cem Yılmazer
Dekor Tasarımı: Cihan Aşar
Kostüm: Ilgın Sönmez
Video Art: Ilgın Sönmez, Murat Buldanlıoğlu, Mesut Yılmaz
Hareket Tasarımı: Dicle Doğan, Ilgın Sönmez
Fotoğraflar: Murat Dürüm
Reji Asistanı: Pelin Aslı Uyar
Kültüral Performing Arts Hakkında
4. Levent Sanayi Mahallaesi’nde yer alan K! Kültüral Performing Arts; başta sahne sanatları olmak üzere tüm sanat disiplinlerine açık bir ortak platform düşüncesi olarak ortaya çıkmış sanat üretimini merkeze alan bir yapı. Bağımsız bir kültür, sanat, performans alanı olarak, sanatın ve sanatçının kişi ve güçlerden bağımsızlaşarak anlam kazandığına inanıyor. Bir metal kesim atölyesinden Yakup Almelek ve Yağmur Yağmur tarafından çok amaçlı ‘açık’ bir sahneye dönüştürülen mekan, farklı disiplinlerden sanatçı adaylarına yönelik eğitim workshopları düzenlemeyi amaçlıyor. Kendi tiyatro yapımlarını üretmeyi ilke edinen Kültüral, özgün metinlerle birlikte yeni hikayeler kurmakla ilgilili. Türkiye’de sahnelenmemiş ya da sınırlı sayıda sahnelenmiş dünya tiyatrosu metinlerine getirilecek yeni yorumlarla çağdaş Türkiye Tiyatrosu içinde kendi yerini edinmeyi hedefliyor.