Hepimizin hayatında “yeniden doğdum.” , “hayatımın dönüm noktasıydı!” dediği an/anlar olmuştur. Bu durum bireysel olduğu kadar kitleseldir de. Pek çok kültürün tarihine baktığımızda yaşanan kırılmalarda da bu durumu görebiliriz. Ben de bu yazımda bu durumu kitlelerin yeniden yapılanması bazında ele alacağım.
Öncelikle yeniden yapılanma ne demek? Buna bakalım, yeniden yapılanma aslında bir bilgisayara atılan format gibi, herhangi bir organizasyonda verimi artırma amacıyla yapılan yeniden tasarım ve değişikliklerdir. Bu, pek çok alanda performansı artırmak için kullanılan bir tekniktir.
Şimdi buradan hareketle geçmişe baktığımızda da özellikte sanayileşme ile birlikte “daha çok verim” , “daha çok çalışıp zamanı verimli kullanmalıyım” gibi kavramlarla toplumun, toplulukların veya kitlelerin burada birlikte hareket ettiklerini ve her ‘yeniden yapılanma’ süreci gerçekleşmeye başladığında fikirlerde beliren ortaklıkları görmekteyiz. Özellikle burada kitlelerde fikirlerle beraber gelişen ortaklıklarla beraber duygu ortaklığının da çok etkili olduğunu görebiliriz. Kitlelerde duygular, yine kitle içerisinde yayılır ve bunun şiddeti vs. ölçülür ve ardından harekete geçilir. Duyguların abartılmış olup olmaması önemli değil, kitle içinde ki ölçüsü önemlidir.
Kısaca, bu yazımda ‘yeniden yapılanma’ kavramını bireyler ve ardından kitleler üzerinden düşünerek kısa bir anlatım yapmak istedim. Okuduğunuz için teşekkür ederim.