Günümüzde erkeklerin neden aldattığına dair birçok kaynaktan sebepler okur, bununla ilgili de birçok araştırma yapıldığını ve teoriler üretildiğini biliriz. Bazısı sebepleri ilişkide ki duygusal yoksunluğa, bazısı yasak olana duyulan merak ve heyecanına dayandırır. Peki size aldatan erkeklerin kaderini (istemeden de olsa) annesinin inşa ettiğini söylesem? Öncelikle belirtmeliyim ki burada hedef anne olmamakla birlikte, aldatan erkeklerin % 75inin çocukken ki yetişme şekline baktığımızda ortak bir nokta görüyoruz; buda erkek çocuğunun 0-3 yaş aralığında iki bakım veren ile büyümüş olmasıdır.
Anne doğumdan kısa süre sonra doğum izni biter ve çalışma hayatına geri döner. Bu durumda erkek çocuğunu babaanne, anneanne veya bakıcıya emanet edilir ve çocuk iki kadın varlığını bakım verenini ihtiyaç karşılayanını bilinç konforuna kodlar ve yetişkinlikte de bunu sürdürür. Birbirinden farklı fiziksel ve duygusal farklılıklar taşıyan iki anne türeviyle büyüyen erkek çocukları yetişkinlikte de bunu istemsiz tekrar etme arayışına girer. Çünkü şuan ve şimdi; geçmişin bir tekrarıdır, zaman, mekan ve oyuncular değişse de roller hep aynı kalır.. Yani yaşanan ilişkisel, ruhsal ve bedensel sorun ne olursa olsun, bu kişinin iç dünyasının dışarıya yansıyan sonuçlarıdır.
Kişi yetişkin olduğunda tıpatıp çocukluğunda ki gibi onu doğuran annesi yerine eşini kodlar, ona bakan kişi yerine ise hayatına aldığı diğer kadını. Biri resmiyette tıpatıp annesi gibi değişmeyen yegane kişi, diğeri ise gönüllü olarak yanında kalan bu sefer duygusal ihtiyacına bakım veren kişi. Burada aldatan erkeklere bir sebep sunma veya mazeret örneği var etmediğim gibi annelerin zoraki olarak çocuklarını babaanne, anneanne, bakıcı gibi kişilere oğlunu bırakmak zorunda kalışını eleştirmiyorum. Annelerin özelikle 0-3 yaş döneminde erkek çocuklarına eşlik edebilmelerinin önemini ve annelere doğum izninin yeterli sürede verilmesinin gerektiğinin önemini vurguluyorum. 0-3 yaş aralığında çocuğun anneden ayrılması ve bu süreci birbirinden farklı iki kadınla paylaşmak zorunda kalmasının, erkeğin ileriki yaşamında hem cinsel yaşamda hem de partner ilişkilerinde aldatmaya/ikinci kadına ihtiyaç duymaya davetiye çıkartabildiğine dikkat çekerek bebeğin 0-3 yaş dönemini tek bir kadınla yani “anne” ile tamamlaması gerektiğini vurguluyorum. Bu nedenle çalışan anneler için doğum sonrası izinin çocuk sağlığı ve gelişimi açısından 3 seneye çıkartılması ve bu sürede çalışan annelere maaşlarının ödenmesinin tek çözüm olduğuna inanıyorum. Ve son olarak CİSEDin araştırmasına göre bu durumun istatistiğine baktığımızda %75inde gerçekleştiğini istisnalarda olduğunu ve geriye kalan %25inde bunun gerçekleşmediğini de belirtmek isterim.
