Umut Çetinbaş
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Türkiye Traktör Devrinde (21 Kasım 1955)

Türkiye Traktör Devrinde (21 Kasım 1955)

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye Traktör Devrinde[1] başlıklı gazete küpüründe The Daly Telegreph’ın hususi muhabiri şunları söylemekte:

Türkiye Amerikan yardımının askeri bakımdan en iyi meyve verdiği memlekettir. Rusya’ya karşı savunma hazırlığı Türkiye’nin birinci ve sürekli meşgalesini teşkil eder. Hükümetteki hiçbir değişiklik askerî hazırlık politikasına tesir etmez. Böyle güvenilir bir müttefike Amerika’nın verdiği 536 milyon sterlin sayesinde yeni ordu ve Hava kuvveti teçhiz edildiği gibi ekonomik modernleşme de kabil olmuştur. Ancak Amerika şimdi tereddüt içindedir, Türkiye’nin iktisadi kalkınma uğrunda bol keseden aşırı sarfiyatı emniyetli görünmüyor. Son zamanlarda 107 milyonluk bir istikraz talebine karşı Amerika, kalkınmanın daha sağlam ve mütevazi bir esasa dayanması lüzumunu, bütçenin denkleştirilmesini, devlet teşebbüslerinin kar getirir bir hale getirilmesini ve çiftçilerin imtiyazlı durumunun biraz kısılmasını ima etmiştir. Ancak böyle bir tavsiyeyi kabul etmektense Türkiye Hükûmetinin yardımdan vazgeçmeyi tercih etmesi için siyasî sebepler vardır. Zira Demokrat Partiyi İktidara getiren, seç-menlerin % 80 ‘nini teşkil eden çiftçilerdir. Bundan başka Türkler planlarını malî ihtiyatkarlık ve borç ödeme kabiliyeti gibi mülahazalara bağlamak niyetinde değillerdir. 40.000 Traktör yeniden 12 milyon (acre) toprağı sürülebilir bir hale getirmiş ve evvelce hububat ithal eden Türkiye dünyanın dördüncü büyük buğday ihracatçısı olmuştur. Fakat bu istikrarsız başarı havanın yağışlı olmasına ve iyi kaliteden olmayan buğdayın piyasanın istemesine dayanıyordu.

İstikrarlı bir geliri olmayan Türkiye, aşırı para sarfetmesinden ötürü kendisine mal veren bütün Avrupa memleketlerine ve bu arada en çok Almanya, Britanya ve İtalya’ya borçlanmıştır. Türkiye pek yakında ya bazı borçlarını ödemek veyahut ta hayatî ithalatı yapamamak durumuna düşecektir. Tarım ve Münakalatın nusğı hayatı olan petrol için Türkiye İngiliz şirketlerine 7 milyon ve Amerikan şirketlerine 14 milyon sterlin borçludur. Bu şirketler şimdi ancak peşin para karşılığı teslimat yapmaktadırlar. Türkiye’nin karşılaştığı müşküllerden biri de enflasyondur, bol keseden koruyucu fiyatlar sayesinde köylünün cebine eskiden hiç görmediği ölçüde para girmişse de buna tekabül edecek istihsal yapılmadığından Türk lirası itibarî değerinin üçte birine düşmüştür. Alacaklıların sıkıştırması ve Amerika’nın fazla yardım talebini isaf etmemesi karşısında Türkiye, bir iki seneye kadar güçlüklerin atlatılacağını ve yeni kurulan sanayi ile enerji santrallerinin ve yeniden modern aletlerle teçhiz edilen maden ocaklarının semere vermeğe başlayacağını ileri sürmektedir.

Türkiye’de içtimai değişiklikler de vuku bulmaktadır. Hububat ve pamuk mahsullerini pazarlara getiren yeni yollar aynı zamanda köylüyü şehre getirmektedir. Türkiye için yeni olan içtimai bir mücadele başlamıştır. Cibilli olan Rus korkusu Komünizmin ilerlemesine mâni olabilir, fakat yeni proletarya arasında onun gizli maksadını da yerine getirebilir. Serbest düşünen Türk münevveri ile, garplılaşması satıhta kalan köylü arasında da tefrika vardır. Büyük bir memur Kur’an hakkında demiştir ki: “ömrümde hiç Kur’an okumamıştım onu ilk defa Amerika’da iken İngilizce tercümesinden okudum”. Bununla beraber köylerde yeni camiler yapılmaktadır ve İstanbul’da kiliseleri yıkanlar “Kahrolsun kafirler” diye bağırmışlardı. Bu içtimai kımıldanışlar başlarken Türkiye hükümeti keskin olarak otoriter bir yola sapmıştır. Eylül kargaşalıklarından sonra örfi idare ilan olunmuş ve tenkitte bulunan gazetelerin ağzı tıkanmıştır. Fakat Halk partisi muhalefeti ve D.P. den âsi bir grup Adnan Menderes’i diktatörlük emeliyle itham ediyor. Hükûmetin, sulh ve sükûn içinde başarılan demokrasiden rücu edeceği endişesi yeni bir liberal hareketin tohumlarını ekebilir. Ancak şimdilik Bay Menderes kuvvetle yerinde durmaktadır. Rusya’ya karşı savunma, Batıya taraftar bir siyaset ve memlekette süratli bir modernizasyon üzerinde esaslı oy birliği mevcut olduğundan idare metotları hususundaki ihtilaflar ikinci planda kalıyor.

[1] Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), İlgili Kurum [534], No. 37610-151067-28.

Görseller

Yazar: Umut ÇETİNBAŞ
Diğer yazılar için TIKLAYINIZ
InstagramLinkedIn

Türkiye Traktör Devrinde (21 Kasım 1955)
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!