Umut Çetinbaş
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. KÜLTÜR SANAT
  4. Türkistan’da Hanlıklar, Osmanlı ve Rus Yayılmacılığı

Türkistan’da Hanlıklar, Osmanlı ve Rus Yayılmacılığı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Günümüzde Orta Asya olarak anılan, Batıda Hazar Denizi ve Horasan dağları, güneyde Hindikuş ve kuzeyde Kazakistan’ın yerini aldığı bölgeye Türkistan denir. Türkistan, siyasî yönden büyük karışıklıklara sahne olmuştur. Timurlular zamanında gelişen kültür ve sanat hayatı halkın iktisadî durumunu bir dereceye kadar düzeltmesine fırsat vermişti.

Timurluları ortadan kaldırarak Türkistan’a hâkim olan Özbekler, çok geçmeden parçalanarak üç hanlık hâline gelmişlerdir. Bu hanlıklar şunlardır; Buhara, Hive ve Hokkanda. Hanlıkların içinde en eskisi olan Buhara hanlığı 1500′ kurulmuştur ve 3 milyon civarı nüfusa sahipti. Onun peşinden 1511 yılında kurulan Hive hanlığı ve 2 milyon nüfusu ile 1700 de kurulan Hokand’ın 1 milyon nüfusu vardı. Zaman zaman Çin istilâsına uğrayan Doğu Türkistan’da ise, kurulan müstakil Kaşgar Devleti’nin nüfusu da 3 milyon civarında bulunuyordu. Türkistan şehrinin geçim kaynağı, ziraat ve hayvancılıktır. Çin işgali altında kalan bölge Doğu, Rus işgali altında kalan bölge Batı Türkistan denilmektedir. Ticaret yollarının kapatılmaması sonucunda fakirliğe düşülmüş ve kültür-medeniyet ile askerî açıdan da gerilemiştir. Osmanlı devleti birçok ikazda bulunsa da kendi iç karışıklığını düzeltilmemiştir. Bu durumda en çok Rusya ya yaramış ve birçok tehdide maruz bırakmıştır. Rusya 16.yy ortasında Asya ya yayılması ve bu yayılmanın başı olan Çar I. Petro, Hindistan’a inmek istemiştir. Önce Kırım daha sonra da Kafkasları ele geçirerek büyük mesafe elde etmiştir. I. Nikola (1825-1855) zamanında Avrupa ve Orta-Şark meselelerine de karışmaya kalkışınca Kırım Harbi (1854-1856) ile son bulmuştur. Bu mağlubiyete karşılık Ruslar pes etmeyip, askeri alanda reformlar gerçekleştirmişler. Bununla yetinmeyip halkı “sivilizasyon yani medeniyet getirme vaadiyle, karşı çıkılmasını da engellemiş ve de büyük çoğunluğuyla başarılı olmuştur. Yalnız Avrupa’da değil Osmanlı Devleti ile de birçok münasebet olmuştur. Osmanlı devleti ile Türkistan Hanlıkları arasında ilk siyasi münasebetlerin 16. asırda başladığı görülür. Büyük Selçuklu imparatorluğu zamanında Türk hâkimiyeti Türkistan’dan Batı Anadolu’ya kadar uzanıyordu. Bu birlik ve hâkimiyeti Moğol istilâsı yüzünden parçalanmış idi. Türkistan’da kalan Türkler, Moğol hâkimiyetinde kalmışlardı. Batı Türklüğü Osmanlıların önderliğinde, Doğu Türklüğü’de Timur’un önderliğinde birer büyük kuvvet olarak hızla yükselmeye başlamıştır. Dönemin padişahı olan Sultan Süleyman, Kırım’a, Kafkasya’ya ve Orta Asya’ya doğru Rus ilerleyişini durdurmak maksadıyla Don ve Volga nehirlerini bir kanal ile birleştirme kararı aldı. Lakin sefer sırasında vefat edince proje askıya alınmıştır. Yerine gelen oğlu II. Selim ile lakin dönemin sadrazamı Sokullu Paşa ile proje yeniden gündeme gelmiş ama iç karışıklık ve vezir yarışı yüzünden Sokullu İstanbul’da kalmış, Kefe beylerbeyi Kasım Paşa’nın gönderilmesi sağlanmıştır. Kasım Paşanın beceriksizliği sonucu Don-Volga projesi başarısızlıkla neticelenmiştir. Tabii ki bunlarla da kalmıyordu Osmanlı Hükümetinin münasebetleri… Her şeye rağmen Osmanlı padişahları, maddi ve manevî kudret ve nüfuslarıyla Türkistan için önemli roller oynadı. Türkistan’daki gelişmelere gelince: XVIII. asrın başlarında Hokand (Fergana) Hanlığının Şahruh Ibn Aşur Kul (1700-1721)’un önderliğinde istiklâlini ilân etmesiyle, 1512’den beri müstakil olarak varlığını devam ettiren Hive ve Buhara (Özbek) hanlıkları ile birlikte Türkistan’da üç ayrı devlet kurulmuş oluyordu. Bu ise, Türkistan Türklerinin üç ayrı hanlık arasında parçalanmasına ve dolayısıyla kuvvetten düşmesine sebep olmuştur. 1512’de istiklâlini ilân ederek Buhara’dan ayrılan Hive hanlığı, mevcut bilgilere göre, XVIII. asrın ikinci çeyreğine kadar Osmanlı devleti ile doğru dürüst münasebette bulunmamıştır. Bunun en büyük sebebi, hanlığın zaman zaman Buhara hâkimiyetine düşmesidir. Osmanlı devletinin Orta Asya siyasetinde dikkati çeken bir başka husus da Buhara hanlığına diğer hanlıklara nazaran daha çok ehemmiyet vermesidir. Halbuki Türkistan’da, Buhara’nın yanı sıra 1512’den beri devam eden Hive Hanlığı ile İstiklâlini 1700’de ilan etmiş olan Hokand Hanlığı da bulunmakta idi. Buna en büyük sebep, son iki hanlığın Buhara (Özbek) hanlığı sinesinden çıkmış olması gösterilebilir. Zira, Osmanlı devleti ile ilk ciddi teması kuran, Şii İran’a karşı müttefik olan Özbek Hanlığı olmuştu. Hive’nin 1512’de istiklalini ilan etmesine rağmen, Özbek Hanlığı, Türkistan’da hâkim unsur olarak varlığını devam ettirmiş ve Osmanlı devleti ile münasebetlerde en büyük ağırlığı olan devlet olmuştur. Onun için, Osmanlı devleti ile Türkistan hanlıkları arasındaki münasebetlerde Özbek Hanlığının devamı olan Buhara Hanlığı (bilâhıre Emirliği) daima birinci yeri işgal etmiş ve bu durumunu Rus işgali yılı olan 1868 tarihine kadar da sürdürmüştür. Avrupa’da XVIII. asrın ikinci yarısında meydana gelen olaylar ve neticelerinin, Osmanlı devletinin kaderi üzerin-de son derecede önemli tesirleri olmuştur. 1768’de Avusturya ile Rusya’nın aralarında Lehistan’ı taksim etmek istemeleri, bir zamanlar Leh krallığının istiklâlini garanti etmiş olan Osmanlı devletini, kendi gücünü tartmadan, özellikle İngiltere ve Fransa’nın kışkırtmaları ile, duruma müdahaleye sevk etmişti.

Kırım’ın Ruslar tarafından işgali Osmanlı devleti için telâfisi güç bir kayıp oluyordu. Kırım’a yerleşen Rusları, Osmanlı imparatorluğunu yalnız Avrupa cephesinden değil, Kafkaslar tarafından da tehdit ediyordu. Bu durum da aynı Don-Volga projesinin boşa gitmesi gibiydi. O proje gerçekleşmiş olsaydı belki de Kırım hala Osmanlı Devleti’nde olabilirdi. Osmanlı devleti 1787’de başlayıp 1792’ye kadar devam edecek olan Kurum kurtarma savaşına girmeden kendisine destek olacaklar aramaya başladı. Avrupa devletlerinden bir müttefik bulamayınca, Türkistan’daki Müslüman Türk halkına yöneldi. Türkistan hanlıklarında büyük değişiklikler olmuştu. Osmanlı Devleti, 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması’nı çiğneyerek Kırım’ı 1783-84’de tamamen ilhak eden Rusya’ya karşı haklarını korumak için mücadeleye hazırlanmak mecburiyetinde kalmıştı. Osmanlı devletinin Don-Volga kanalı projesinden vazgeçtikten sonra Rusya’nın Asya’daki genişleme hareketlerine de ilgisiz kalması, bu sonuncu devletin daha cesurca ve devamlı bir şekilde Türkistan istikametinde ilerlemesine sebep olmuştu. Nitekim Rusya, kısa zamanda Tatar ve Başkurt ülkelerini art arda işgal ederek, XVIII. asrın başlarından itibaren de Türkistan’ın kapısı olan Kazakistan bozkırlarında ilerlemeye başlamıştı. Kalmuk istilasından büyük yaralar alan Kazaklar, Rusların Aral Gölüne kadar ilerlemesinden tedirgin olmuştur. Kırım’a yerleşen Ruslar Kafkaslarla ilgili maddelerini ihlal ederek Ermeni, Gürcüleri, Osmanlı devleti ile Iran aleyhinde kışkırtmaya başlamışlardı. Hatta Ruslar Hristiyan Gürcü Prensliği ile ikili bir antlaşma imzalayarak, bu prensliğe Osmanlı devleti ile İran’a karşı her türlü yardımı vaat etmiştir. Kaçar hanedanı İranlıları Kafkaslar’da hâkim olmasını isteyince, Ruslar ve İranlıların arası açıldı. 1812’de Napolyon tehlikesini atlatan Ruslar, 1813 yılında Kafkaslara girerek İranlıları ağır bir yenilgiye uğratmışlardır İranlıları yendikten birkaç ay sonra Ruslar, Osmanlı devletine karşı başlattıkları 1828-29 savaşını, Türklerin Yunan ve Sırp isyanlarıyla uğraşmalarından faydalanarak, Kafkas cephesinde başarıyla kapattılar 6. Netice- de Kafkasların büyük bir kısmında hâkim durumuna gelen Ruslar, bun-dan böyle hem Osmanlı devleti ile İran’ı, hem de Türkistan Hanlıklarını devamlı bir baskı ve tehdit altında tutmuşlardır. Rus hükümeti, aldığı bir kararla işgal edilen yerleri “Türkistan Bölgesi adı altında ve Orenburg’a bağlı bir askeri valilik haline getirdi. Ruslar sırasıyla Hokand, Buhara ve Hive şehirlerini işgal etmiştir. Ruslar, Hokand ve Buhara’yı işgal ettikten sonra bu ülkelere kabul ettirdikleri ticari antlaşmalar gibi, Yakub Bey ile de bir ticari antla yapmak istiyorlardı. Haklı olarak, Yakub Bey, Rusların, her ne şekilde olursa olsun, memleketine girmelerini istemiyordu. Çünkü, onun gözünde Ruslar, “Ticaret için değil, devleti aleyhinde casusluk için gelecek şerefsiz insanlar” idi Rusların, Orta Asya’daki Türk devletlerini birer birer zapt ederek Hindistan hudutlarına yaklaşmalar İngilizleri endişeye düşürmüştü. İngilizler bu durumda komşu olarak ellerini tuttukları Afganistan’a daha yakından ilgilenmeye başladılar. Afganistan Rusya ve Çin’e karşı tampon görevinde yer alıyordu Osmanlı Devleti ile Yakup Bey’in münasebetleri gelişmesi için İngilizler ile dost olmak için önemli sebepti. Yalnız Afganistan değil Osmanlı Devleti ile Türkmenistan ve Azerbaycan’da birçok münasebetler olmuştur Maveraünnehir ve Horasan bölgelerinde kalan Türkmenler ile Türk grupları, örneğin Özbekler, Kazaklar, Kırgızlar, vb. önce Moğol sonra Timurlar hakimiyetine devam etmiştir.

Mandışlak bölgesindeki Türkmenler 18 yüzyıl ortalarına kadar rahat ve müstakil bir hayat yaşamışlardır mangışlak bölgesinde yaşayan ve en büyüğü en kuvvetlisi olan Salur boyundan gelen Teke Türkmenleri Tuğrul ve Çağrı kardeşlerine rakip olmuşlardır Türkmenler üzerine hak iddia eden İranlılar bir kez daha onları müşkül durumu düşürmüştür birçok Türkmenleri öldüren İranlılar çocukları ve kadınları esir olarak almıştır İranlıların amacı Türkmenlere öldürücü bir darbe vurup Hakimiyet altına almak Bunun tam aksi düşünen Türkmenler Barış içinde yaşamak için her isteği kabul etmişlerdir tam bu noktada kuşid han isminde tecrübeli bir lider ortaya çıkmıştır bu Lider İran’a saldırı düzenleyip orduların yarısını yok etmiştir bu sefer İranlılar Türkmenlere esir düşmüştür. 1855’te hiveliler 1860’da da İranlılara karşı kazandıkları zaferlerden ötürü tam manasıyla istiklallerine ulaşmış oluyorlar. Ruslara dönecek olur isek Türkmenlerle Ruslar arasındaki ilk münasebet 19 yüzyılın başlarında hokand ve buharayım işgal eder etmez Türkmenlere karşı Hazar kıyısında hücuma geçmişlerdir. 1873 yılında Hive şehri Rus tarafından işgal edilmişti Hatta Ruslara hive halkı” Biz Rusların memleketini hiçbir zaman saldırmadık onlar bizim memleketimizi niçin saldırıyor diyerek işgalin sebebini öğrenmek istemişlerdir hibe de bunlar yaşanırken Osmanlı Devleti’nde 16 yüzyılda Ferhat Paşa kumandasındaki kuvvetler İran’ı yenerek hem Azerbaycan Türkleri hem de Anadolu Türkleri tek bayrak altına toplanmıştı Ama bu birlik çok kısa sürmüştü Osmanlı Devleti Azerbaycan’ın bağımsızlığı için İran ile çok mücadele etmiştir Osmanlı Devleti ve İranlılar mücadele ederken Diğer taraftan Ruslar Volga ya yerleşmişlerdir bu durumda Azerbaycan’a komşu oluyorlar Rusya’nın bu komşuluktaki amacı Hindistan’daki ticareti elinde tutmak Bu yüzden Azerbaycan’a seferler düzenlemiştir Hatta ilk taarruz yeri Gence olmuştur Rusların ordusu az gibi görünse de çok hızlı ve çok donanımlı bu yüzden işgalleri çok çabuk gerçekleştirebiliyor Rusların Gence katliamlarına ne Osmanlı Devleti ne de İran ses çıkarmamıştır bu durum Rusları teşvik etmiştir Tabii gence de sabit kalınmamış Bakü’ye yöneltilmiştir Baküler gence göre daha fazla karşı koymuştur ve Ruslar geri çekilmiştir Türkistan hanlıklarının İran’ın Afganistan’ın Azerbaycan’ın Ruslara karşı bu şekilde işgallere sebebiyet vermesinin en önemli nedeni Merkezi bir idareye hakim olmamalarıdır Örneğin hanlıklar ve bu hanlıklardan oluşan iç kırışıklık Yani her şey Rusların istediği gibi olmuştur Rusların medeniyet yayma düşüncesi tam olarak kendi çıkarları için sunduğu ve bahaneydi Türkmenlere saldırmasındaki bu şekilde ilerlemesini tek sebebi hiç kırışıklık olduğunu tekrar beyan etmek gerekir Ruslar İstedikleri kadar güçlü olsunlar Eğer Merkezi otorite sağlam olsaydı Ruslar Bakü’de çekildikleri gibi Türkmenlerden de çekilebilirdi sonuç olarak Türkistan’daki Buhara Hokand ve Hive hanlıklarında Rusya’nın ne kadar önemli ve ne kadar çok etkisinin olduğu görülmektedir Sadece bu üç hanlıkta değil komşu olarak Afganistan Azerbaycan kazaklar ve benzeri Türklerin yaşadığı bölgelerdeki Rusların gücü anlatılmaya çalışılmıştır.

Türkistan’da Hanlıklar, Osmanlı ve Rus Yayılmacılığı

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!