Kadın ve Erkek eşitliği yahut tartışması geri kalmış ülkelerin başvurduğu siyasi sömürü argümanıdır.
Eşitlik söz konusu olunduğunda adalet ve hukuk yönünden kadın ve erkeğin eşit olması GEREKMEKTEDİR!
Çünkü adalet cinsiyet ile bağdaşamaz. Adaletin rayında düz bir şekilde ilerlemediği bir Dünya’da bu gibi “sözde feminist” düşünceler sadece kavramsal boyutta ilerleyişini sürdürebilir.
Kadın ve erkek arasındaki bu eşitsizlikler, derin köklü kültürel ve sosyal normlardan kaynaklanmaktadır. Toplumsal cinsiyet rollerinin katı şekilde belirlenmesi, bu eşitsizliklerin devam etmesine neden olmaktadır.
Bu sorunun üstesinden gelmek için, eğitimden başlayarak, cinsiyet eşitliği konusunda farkındalığı artırmak önemlidir. Bilimin ve eğitim ile yoğrulmadan bir arpa boyu yol alamayacağımızı artık anlamamız gerekiyor. Çünkü Dünya değişiyor, yeni sorunlar yeni fikirler doğuyor. Bilimsel ilerlemeye adapte olamazsak yok olur gideriz. Fikri yönden yerimizde saydığımız tartışmaları sadece “eğitim” ile çözebiliriz. Eğitimsizlik düzeyinin fazla olduğu ülkeler de kadınlara yönelik istismar daha çok ön plandadır.
CEİD Endeksine göre 86.3 skor ile Norveç, toplumsal cinsiyet eşitliğinin en fazla hayata geçtiği ülke iken, Güney Kore 55.1 ile en eşitsiz ülke olmuş. Türkiye, 36 ülke arasında 56.5 endeks değeriyle 35. sırada yer almakta. İlk 3 ülke, Norveç, İsveç, Avusturalya iken, sıralamadaki son 3 ülke Japonya, Türkiye ve Güney Kore. 2018 ve 2020 arası şiddetsiz yaşam hakkı açısından bakıldığında Türkiye, çocuk, erken yaşta ve zorla evliliklerin oranı ve fiziksel şiddete maruz kalma oranlarının yüksekliği ile 36 ülke arasında 34. sıraya yerleşmiş. Kadına yönelik erkek şiddeti tüm dünyada büyük bir sorun. OECD verileri “hayatlarından en az bir kere eşi veya sevgilisinin fiziksel ve/veya cinsel şiddetine maruz kalan kadınların oranını” gösteriyor. Resmi verilere göre gerek Avrupa ve OECD ülkeleri gerekse G20 üyeleri arasında kadına şiddetin en yüksek olduğu ülke Türkiye. Öte yandan, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun raporuna göre 2021 yılında Türkiye’de 280 kadın cinayeti yaşanırken 217 de şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında önemli olan bakım ve destek hizmetlerinin sunumu da, eşitlik birimlerince incelenmiş ve, belediyeler tarafından hazırlanan Stratejik Planlar ile Yerel Eşitlik Eylem Planları tarafından, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği çerçevesinde gözden geçirilerek şu sonuçlar çıkarılmıştır;
• 30 Büyükşehir Belediyesinin, 12’sinde Kadın Danışma Merkezi hizmeti verilmekte olduğu görülmüş.
• 30 Büyükşehir Belediyesinin 11’i Kadın Sığınmaevi hizmeti vermekte olduğu görülmüştür.
IPU-UN Women 2023 haritasına göre dünya genelinde daha fazla kadın politikada karar alma süreçlerine katıldı fakat toplumsal cinsiyet eşitliği hala sağlanamadı. 1 Ocak 2023 itibarıyla ülkelerin %11.3’ünde devlet başkanı kadınlar varken, %9.8’inde hükümet başkanı kadın bulunuyor (193 ülkenin 19’u). 10 yıl önce bu rakamlar sırasıyla %5.3 ve %7.3 idi. Tüm bölgeler arasında Avrupa, kadınların siyasete katılımının çoğunlukta olduğu en fazla sayıda ülkeye sahip olmaya devam ediyor.
Daha fazla bilgi sahibi olmak isterseniz yukarıdaki, QR kodu okutarak, Kadın İçin Eşitlik Bakış Açısının Ana Plan ve Politikalara Yerleştirilmesi Eğitim El Kitabı’na ulaşabilirsiniz. Aşağıdaki QR kod ise 2021 yılının Toplumsal Cinsiyet Eşitliği kitabınındır.