Dilara
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Fikirlerin Fikirsizliği

Fikirlerin Fikirsizliği

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hayatımın birçok evresinde, farklılık ve monotonluk kavramlarının eş zamanlı olarak karşıma çıkmış olmaları gerçeği son birkaç aydır zihnimin içinde sürekli tekrar edip durmaktan öteye gitmiyor. Belli başlı şeylerde bir anlam arama çabası dahi artık bana oldukça anlamsız geldiğinden, nihayet bu gece asıl anlamın onların anlamsızlığında gizli olduğunu düşünerek aslında hiç düşünmemem ve sadece kabul edip ilerlemem gerektiği kanısına varabiliyorum. Bana öyle geliyor ki; tüm hayatımın kendim ve birileri etrafında dönüp durduğu bir evrende, a’dan z’ye kadar her şeyi sorgulamam artık fazlasıyla gereksiz. Zira beynim, kendi kendine kurmuş olduğu savunma mekanizması gereği dünyanın ve gerçeklerin getirdiği tüm acıyı ve kahrı aynı anda hem biliyor, hem de bilmemezlikten gelebiliyor. Ben ne kadar çabalarsam çabalayayım, bu fikrimi beyan etme uğraşında bulunurken dahi aslında yine aynı devinime göre hareket edip durduğumu çok net bir şekilde fark edebiliyorum. Çünkü ben, noktaların, virgüllerin, doğruların, eğrilerin ve bunlar gibi nicelerinin sürekli değişseler bile özlerinde sahip oldukları bütünün tamamen aynı olmaya mahkum olduklarını düşünüyorum. Buradan giden her insan için bir insanın daha doğduğunu, ölen her insanın yerini yeni bir insanın aldığını biliyor; her şeyin her zaman aynı kalsa bile, hiçbir şeyin hiçbir zaman aynı kalamayacağını da anlayabiliyorum. Yaşanamayanların yaşanmışlıklardan daha ağır geldiğini, alışmanın sevmekten daha imkansız olduğunu, yalnızlıkların kalabalıkların yanında daha rahat kaldığını ve yıldızların aydan daha parlak olduğunu kavrayabiliyor, başımı yastığa koyup gözlerimi kapattığımda gördüklerimin asıl gerçekler olduğunun bilincine sıkça varabiliyorum. Gözümün önündekini değil, içeride olanı yaşadığımı biliyorum. Kendimi kandıra kandıra yabancılaştığım, ancak bu eylemi gerçekleştirirken bile aslında gerçeklere daha çok yaklaştığım bir hayatta bir şeylere kafa yormaya çalışmak bile bende artık boşa verilmiş bir çaba hissi uyandırıyor. Hiçbir üzüntümün temel kaynağını seçemiyor, fakat hepsinin tek sebebinin de ne olduğunu aslında çok iyi biliyorum. Kaçıyor, ama kaçamıyor, görüyor, ama göremiyor, biliyor, ama bilemiyor, anlıyor, ama anlayamıyorum. Neysem onun tam tersiyim, ama tersimin aynadaki yansıması asla değilim. “İzahi güç”, bu durumun bendeki karşılığı olsa gerek ki, hiçbir düşüncem artık zihnimin içinde tam anlamıyla kendine bir yer edinmeyi başaramaz hâle gelirken bile kendi halime oturduğum yerden keyifsizce gülümseyebiliyorum.

Fikirlerimin fikirsizliği tarafından ele geçirildim. Kafamda artık yalnızca kötü anılar var. Bağlılıklar ve kopukluklar; haykırışlar ve acılar; yalanlar ve dolanlar; sahtekârlar ve düzenbazlar; savaşlar, kavgalar, feryatlar, figânlar, oyunlar, çıkarlar, bağırışlar, çağırışlar, aldatışlar, aldanışlar ve yakarışlar.

Bir de diğerleri.

Fikirlerin Fikirsizliği
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!