Bugün, takvimler 21 Mart’ı gösteriyor. Baharın uyanışı, doğanın yeşile göz kırpışı… Ama bugünün başka bir anlamı daha var. Bugün, fazladan bir kromozomun dünyamıza kattığı eşsiz güzelliği hatırlama günü: Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü.
Down sendromlu bireyler, “eksiklik” üzerinden tanımlanamazlar; çünkü aslında hayatı daha fazla sevme, daha fazla gülme, daha fazla içten sarılma yeteneğine sahiptirler. Onları farklı kılan şey, sadece genetik yapıları değil, dünyaya kattıkları sıcaklık ve saf sevgidir. Ancak toplum olarak çoğu zaman “farklı” olana önyargıyla bakmaya eğilimliyiz. Oysa ki, her bireyin dünyaya kattığı renkler vardır ve Down sendromlu bireyler, bu renkleri daha da parlak hale getirirler.
Kromozomlar Değil, Engeller Fark Yaratır
Down sendromu bir hastalık değil, genetik bir farklılıktır. Ama bu farklılığı bir engel haline getiren şey toplumun yanlış kabulleri ve koyduğu sınırlar. Eğitimde, istihdamda, sosyal hayatta Down sendromlu bireyler yeterince yer bulabiliyor mu? Çoğu zaman hayır. Oysa ki, doğru desteklerle harikalar yaratabiliyorlar. Sanatta, sporda, akademide başarıya ulaşan Down sendromlu bireylerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Ama mesele sadece başarı değil, mesele herkesin hak ettiği gibi eşit bir yaşam sürebilmesi.
Birçoğumuz, Down sendromlu bireylerin ne kadar sıcak, içten ve sevgi dolu olduklarını biliriz. Peki, biz onlara karşı yeterince sevgi ve anlayış gösteriyor muyuz? Onların eğitime, işe, sosyal hayata daha fazla dahil olmaları için yeterince çaba harcıyor muyuz? Farkındalık günü demek, yalnızca bilgi sahibi olmak değil, aynı zamanda bu bilinçle hareket etmek demek.
Renkli Çoraplar ve Renkli Hayatlar
Dünya genelinde bugün, iki farklı renkli çorap giyerek farkındalık yaratmak yaygın bir gelenek. Çünkü renkli çoraplar, farklılıkların aslında ne kadar güzel olduğunu simgeliyor. Herkesin birbirinden farklı olması, dünyayı daha güzel bir yer yapıyor. Eğer farklı renklerde çorap giymek bile bir mesaj verebiliyorsa, bizim günlük hayatımızdaki küçük değişiklikler de büyük farklar yaratabilir.
Bugün bir adım atalım. Bir Down sendromlu bireyin hayatına dokunalım, destekleyici projelere göz atalım, önyargılarımızı sorgulayalım. Onların dünyaya kattığı sevgiyi ve samimiyeti anlamaya çalışalım. Çünkü aslında hepimiz, birbirimizin tamamlayıcısıyız. Bir eksik, bir fazla değil; tam olarak böyle güzeliz.
Bugün Down sendromlu bireyler için değil, onlarla birlikte bir fark yaratalım. Çünkü farklılıklarımızla tamız!