Sena Nur Ozcan
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. KÜLTÜR SANAT
  4. Dünya Sanat Günü: Sessizliğe Sığmayan Renkler

Dünya Sanat Günü: Sessizliğe Sığmayan Renkler

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bugün Dünya Sanat Günü. Takvimde yazıyor diye değil, içimde bir yer kıpırdadığı için hatırladım. Belki de bir süredir çizmediğim için, kemanı elime almadığım için, içimden bir parça “ben buradayım” dediği için…

Bu gün, kutlamalık bir gün değil bence. Daha çok hatırlamaklık. Ertelediğimiz şeyleri, bir zamanlar içimizi titreten o üretme halini, o eski bizleri…

Ben, sanatla büyümüş biriyim. Çocukken her okul sergilerinde bir resmim mutlaka olurdu. Renklerin içimdeki hikayeleri anlatmasına izin verirdim. Zamanla bu ifade şekli, doğaya yöneldi. Bir ağacın dalında rüzgarı yakalamaya, bir yaprağın damarlarında hayatı çizmeye çalıştım. Ama içimde, her zaman bir başka figür vardı: göz.

Göz çizerken aslında ruhu arardım. Kimine göre bir çift göz, sadece bir yüzün parçasıdır. Ama bana göre göz, susturulmuş bir romanın kapağıdır. Bakışlara sığmayan hikayelerin sessiz çığlığı…

Üniversite yıllarımda keman girdi hayatıma. İlk notada büyülendim, kısa sürede bağlandım. Keman benim için sadece bir enstrüman değil; kendi dilimle konuşmanın başka bir yoluydu. Geçen gün, uzun bir aradan sonra kemanımı elime aldım. Parmaklarım tanıdı telleri, ruhum melodilerde dolandı. Ta ki kızım sesi duyup korkana kadar… Anladım ki bazen sanat bile sessiz kalmak zorunda.

Ama sanat hiçbir zaman kaybolmaz.

Kalem bir gün yeniden ele gelir.

Teller bir gün yeniden titrer.

Ve gözler… Gözler hep çizer.

Bugün Dünya Sanat Günü.

Bir şey üretmesek bile, içimizde bir şeyler uyanıyor. Çünkü sanat, hayatta kalma içgüdüsünün estetik halidir. Ve bu içgüdü, ne olursa olsun bizde hep var olacak.

Dünya Sanat Günü: Sessizliğe Sığmayan Renkler

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!