Rasim Yarbaşı
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Herkes Yapıyor, Ben de Yapayım Zihniyetliği

Herkes Yapıyor, Ben de Yapayım Zihniyetliği

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Herkes Yapıyor, Ben de Yapayım Zihniyeti: Taklit Ekonomisi ve Bireysel Kararların Çıkmazı

Hayatın her alanında ortaya çıkan bir davranış biçimi var: “Herkes yapıyor, ben de yapayım.” Bu kişiliğin, bireysel kararlarımızı sorgulamadan, toplumsal genel eğilimlere kapılmamıza neden oluyor. Ev almak, araba sahibi olmak, kiraya çıkmak veya yatırım yapmak gibi büyük kararlar dahi çoğu zaman bu düşüncelerle şekilleniyor. Peki, herkesin yaptığı bir şeyi yapmak gerçekten doğru mu? Yoksa bu, bizi hem maddi hem de manevi anlamda zarara mı sürüklüyor?

Sosyal Baskı ve Popüler Eğilimlerin Gücü

Toplumda yaygın olan bir davranış biçimi, bireyler üzerinde ciddi bir baskı oluşur. Sosyal medyanın beslenmesi bu baskı daha da artar durumda. Komşumuz yeni bir araba yapmışsa, arkadaşımız sıfırdan bir ev yatırımı yapmışsa, içimizde “Ben neden yapmıyorum?” soruyu belirler. Oysa o kararın arkasında ne tür sıkıntılar, borç yükleri veya fedakarlıklar olduğu için çoğu zaman göz ardı edilir. Bu bireyler, kendi ekonomik durumlarını değerlendirmeden ayrı ayrı izinden gitmeye başlar. Özellikle ev ve araba gibi büyük yatırımlar söz konusu olduğunda, toplumsal kabullere uymak için yanlış finansal işlemler almak oldukça yaygın.

Ev ve Araba Sahibi Olma Yarışı

Türkiye’de “ev sahibi olmak” halen büyük bir prestij unsurudur. Ancak artan konut fiyatları, yüksek kredi oranları ve ekonomik getiriler, bu isteği daha da karmaşık hale getiriyor. Çoğu kişi, “Etrafımdaki herkes ev alıyor, kirada kalmak akıl kârı değil.” Böylece bütçesini zorlayan borçların payı düşüyor. Oysa herkesin ekonomik durumu farklıdır. Aynı şekilde, araba almak da benzer bir örnek. İhtiyaçtan çok durum göstergesi olarak görülen araçlar, çoğu zaman krediyle alınıyor ve ödeme gücü gücü doğurabiliyor.

Bu bölümlerin doğurduğu en büyük sorunlardan biri de planlama eksikliğidir. Gelir-gider gelirlerinin birleşiminden yapılan büyük harcamalar, kişisel mali krizlerin kapısını aralayabiliyor. Özellikle ekonomik, sosyal medyadaki yaşam tarzlarını benimseyerek henüz hazır olmayan mali sorumluluklara girebiliyorlar.

Kiralık Ev ve Yatırım Çılgınlığı

Kiralık evlerin süresindeki benzer bir durum özeti. Birçok, “Ev fiyatları sürekli artıyor, kişi kiraya zarar verir.” parayla acele kararları yer alıyor. Ancak bu, kısa vadeli düşünmenin getirdiği bir tuzak olabilir. Kira mı yoksa ev almak mı daha kârlılık sorusu, kişisel ihtiyaçlar ve mali durumun göz önüne alınarak cevaplanması gerekir. Sadece çevrenin yaptığına bakarak karar vermek, çözümlere çözüm bulmak neden olabilir.

Aynı durumdaki yatırım araçlarında da görülüyor. Altın, kripto para, kripto para gibi popüler yatırım alanlarında “Herkes kazanıyor, ben de girmeliyim.” düşünceleriyle hareket eden birçok kişi, piyasaların doğasını bilmeden zarara uğrayabiliyor. Oysa onun yatırımının kendi riskleri vardır ve finansal okuryazarlık bu noktada kritik bir rol oynar.

Sürü Psikolojisinden Bireysel Farkındalığa

Psikolojide “sürü psikolojisi” olarak bilinen bu ücret, bireylerin çoğunluğunun hareketlerine uymaya teşvik eder. Fakat bu durum, kişisel ihtiyaç ve parlaklığın göz ardı edilmesinin nedeni olabilir. Bireysel olarak merkezi ve finansal olarak bu döngünün kırılmasınındır. Herkesin yaptığı bir şeyi yapmak yerine, “Benim için en iyi durumda ne?” miktarların belirlenmesi gerekir.

Ev almak mı yoksa kirada kalmak mı daha mantıklı? Araba gerçekten bir ihtiyaç mı yoksa sadece bir statü sembolü mü? Yatırım yaparken bilgin yeterli mi? Bu konularda verilen samimi cevaplar, toplumsal baskının ötesinde sağlıklı çözümlemelerimize yardımcı olur.

Sonuç: Popüler Eğilimlere Kapılmadan Kendi Yolunu Çizmek

“Herkes yapıyor, ben de yapayım” düzeni, kısa süreli bize yardım etme hissi kazandırsa da uzun süreli bizi zor durumda bırakabilir. Ekonomik ödemeler, kişisel ihtiyaçlar, finansal durum ve gelecekle ilgili planlar kapsamında alınır. Emlak, otomobil veya yatırım gibi büyük kararlar, çevrenin korunması değil; Saklanan analiz ve uzun vadeli düşünerek almak, sürdürülebilir bir yaşam için gereklidir.

Unutmayalım, herkesin yolu kendine özgüdür. Başkalarının izinden gitmesine izin vermek yerine, kendi yolumuzu çizmek hem daha sağlıklı hem de daha tatmin edici olacaktır.

Herkes Yapıyor, Ben de Yapayım Zihniyetliği
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!