Son zamanlarda ülke genelinde yaşanan kaotik olayların suçlusunu hep birlikte arıyoruz. Gerek sosyal medya gerekse bir çok mecrada herkesin elbette bir fikri var. Peki hiç kendimize sorduk mu biz kimiz? Bizler kendimizi ne kadar iyi tanıyoruz ya da ne kadar yetişebildik? Hemfikir olduğumuz bir konu var, eğitim şart! Evet şart tabii ki de ama hangi eğitim ve nasıl veriliyor bunları da irdelemek lazım. Tek düzen bir planın içinde okula gidene eğitimli, ailesi ile büyüyene öğrenimli deyip eğitim ve öğretim kavramlarını bütünleştirip sözde çok çağdaş, donanımlı, vatana millete hayırlı bireyler yetiştiriyoruz. Aslında kimse kabul etmek istemiyor ama temeli olmayan bir binayı inşa etmekten de kaçınmıyoruz maalesef. Etrafımız okumuş, diplomalı cahillerle dolu. Daha da vahim olan domino etkisi ile bir cahil daha da cahil birini yetiştirmeye devam ediyor. Bu duruma tabi ki bir kılıf bulunmalı, bunun adına da kültürel farklar diyoruz. Yetmiyor doğu batı ayırıyoruz ve git gide yozlaşıyoruz. Sonra ne mi oluyor? Ağzı süt kokan bebekleri günlerce nefesimizi tutup arıyoruz. Kaybolan ve yitip giden sadece o masumlar mı? İnsanlığımız, vicdanımız nerde peki?
Suçlu kim?
