Mehmet Seyyid KORKUT
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Kamuda Mobing: Sessiz Çığlık

Kamuda Mobing: Sessiz Çığlık

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Kamuda çalışan birçok memurun ortak şikâyeti haline gelen mobbing, her geçen gün daha da derinleşen bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Çalışanların hem psikolojik hem de mesleki anlamda baskı altında bırakılmasına neden olan bu olgu, verimliliği düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda kamu hizmetlerinin kalitesini de zedeliyor. Ancak mobbingin asıl kaynağını incelediğimizde, sahada çalışanların hakkını savunduğunu iddia eden fakat gerçekte tam tersi yönde hareket eden sendikaların büyük rol oynadığını görmekteyiz.

Son yıllarda, liyakatsiz atamaların artmasıyla birlikte kamu kurumlarında baskı ve sindirme politikalarının olağan hâle geldiğini söylemek mümkün. Çalışanların hakkını savunması gereken sendikalar ise ya bu düzene boyun eğmiş durumda ya da derinlemesine mobing yoluyla üye kaybını önlemek için bir oda veya kuruluş üzerinden baskıyı dağıtarak kontrol mekanizması kurmaya çalışıyor. İşin en trajik yanı ise, bu sendikaların mobingin bizzat bir parçası hâline gelmiş olmalarıdır.

Bazı sendikalar, sahada çalışanların sorunlarını dile getirmek yerine, üst mercilerin hoşuna gidecek raporlar hazırlayarak gerçeği çarpıtmakta ve kamu çalışanlarının mağduriyetini görmezden gelmektedir. Bu sendikaların yönetici kademelerine geldiğimizde ise, çoğunlukla referansla belirlenen ve çalışanların menfaatlerini değil, kendi kişisel konumlarını güçlendirmeyi amaçlayan kişilerle karşılaşıyoruz. Hal böyle olunca, sahadaki personelin sesini yükseltmesi ve hak arayışı, karşısında hem idareyi hem de sendika yöneticilerini bulduğu bir çıkmaza sürükleniyor.

Asıl korkutucu olan, bu yapının kamu çalışanlarını giderek daha fazla yalnızlaştırması ve hak arama mücadelesinden vazgeçmelerine sebep olmasıdır. Çalışanlar, sendikaların desteğini alamayınca bireysel çabalarla haklarını aramaya çalışıyor ancak sistematik baskılar ve sindirme politikaları nedeniyle ya daha ağır mobbinglere maruz kalıyor ya da iş barışı ve kariyer kaygısıyla geri adım atmak zorunda kalıyorlar.

Bu döngünün kırılabilmesi için sendikal yapının gerçekten çalışanların menfaatlerini gözetmesi ve bağımsız, tarafsız bir şekilde mücadele etmesi gerekiyor. Liyakat esaslı atamaların teşvik edilmesi, mobbing vakalarının şeffaf bir şekilde incelenmesi ve bu tür baskıları uygulayan yöneticilerin cezalandırılması şart. Aksi takdirde, kamu çalışanları için iş yerleri adeta bir psikolojik savaş alanına dönüşmeye devam edecek ve kamu hizmetlerinde kalitenin düşmesi kaçınılmaz olacaktır.

Çalışanlar için umut veren bir sendikal yapı ve adil bir çalışma düzeni kurulmadığı sürece, mobbing mağdurları sessiz çığlıklarını atmaya devam edecek ve bu çığlıklar bir gün kamu yönetiminin en büyük krizlerinden biri hâline gelecektir. Bu yüzden, kamu çalışanlarının gerçekten yanında olan bir sendikal bilinç oluşturulmalı ve mobbing ile mücadelede daha aktif bir yol izlenmelidir. Ancak o zaman kamu personeli hak ettiği güvenli ve huzurlu çalışma ortamına kavuşabilir.

Kamuda Mobing: Sessiz Çığlık

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!