Mehmet Kuşcu
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. EKONOMİ
  4. Kadın Girişimcilerin Görünmez Savaşı

Kadın Girişimcilerin Görünmez Savaşı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Girişimcilik, bilirsiniz, bir hayali ete kemiğe büründürme çabasıdır aslında. Her gün yeni şeyler öğrenir, sürekli bir adım ileriye gitmeye gayret edersiniz. Fakat eğer bir kadın girişimciyseniz, işler biraz daha çetrefilli hale gelir. Sadece bir iş kurmakla kalmazsınız, aynı zamanda toplumun, kültürün ve kendi iç dünyanızdaki bazı engellerle de mücadele edersiniz. Yani, hem kendi potansiyelinizi keşfetmeye çalışırsınız, hem de dışarıdaki o görünmez duvarları aşmaya uğraşırsınız. İki cephede birden savaşmak gibi bir şey bu.

Kadınların girişimcilik âleminde varlık gösterebilmeleri için, evvela toplumsal yapının önlerine serdiği engellerle göğüs germek mecburiyetindeler. Uzun yıllar süren tarihsel baskılar, kadının “konumunu” iş dünyasında bulması gerektiği yönündeki bir yanılgıyı zihinlere kazımış durumda. Kadınlar, iş dünyasına ilk adımlarını atarken karşılaştıkları ilk mani, genellikle “fiziksel” değil, “ruhsal” bir engel olur. Bu, kadının hem kendine hem de çevresindekilere karşı duyduğu tereddütlerden kaynaklanır. Kadınlar, yeteneklerini sürekli kanıtlamak zorunda hissediyorlar. Buna rağmen, her geçen gün daha fazla kadın cesaretini toplayarak iş dünyasında güçlü bir varlık sergiliyor.

Şöyle düşünün, kadınların girişimcilik dünyasına adım atması, sadece bir iş kurmak değil, aynı zamanda yılların getirdiği toplumsal yüklerle de savaşmak demek. Ne yazık ki, tarih boyunca kadınların ‘yeri’ sanki iş dünyası değilmiş gibi bir algı yerleşmiş zihinlere. Bu yüzden, bir kadın iş dünyasına adım attığında, karşısına çıkan ilk engel genellikle somut değil, daha çok içsel bir şey oluyor. Kendi potansiyeline, çevresindekilerin bakış açısına dair bir sürü şüphe… Sanki sürekli bir şeyleri kanıtlamak zorunda hissediyorlar kendilerini.

Ama neyse ki, her geçen gün daha fazla kadın bu cesareti topluyor ve iş dünyasında dimdik duruyor. Tabii ki işler burada da bitmiyor. Bir de o meşhur cinsiyet ayrımcılığı var. Hem erkeklerin hem de maalesef bazı kadınların bile, kadın girişimcilerin yeteneklerine olan güvensizliği… Özellikle erkek egemen sektörlerde, kadınların varlık gösterebilmek için ekstra çaba sarf etmesi gerekiyor. Yani, demem o ki, kadın girişimcilik yolculuğu hiç de kolay değil, ama her şeye rağmen umut verici.”

Kadın girişimcilerin, liderlik ve kararlılık gibi vasıflarını sergilemeleri sıklıkla sorgulanıyor. “Kadın olmak” ve “girişimci olmak” çoğu zaman iki ayrı kimlik olarak addedilebiliyor. Kadın, girişimci olduğunda toplumsal teamüller gereği daha “nazik”, “fikirlerine daha fazla hürmet duyulan” ya da “daha az iddialı” olmalı gibi yanlış kanılarla karşılaşıyor.

Düşünsenize, onca engel, onca zorluk… Ama ne biliyor musunuz? Kadınları yıldırmıyor işte. Aksine, sanki birer süper kahramana dönüşüyorlar. Kadın girişimciler, bu zorluklarla boğuşurken bir şeyin farkına vardılar: birbirlerine destek olmak. Birbirlerine yol gösteriyorlar, deneyimlerini paylaşıyorlar, hatta aralarından mentorluk yapanlar bile çıkıyor. Çünkü biliyorlar ki, bu zorlu yolda ancak ve ancak birbirimize tutunarak ilerleyebiliriz. Kadın girişimcilerin bu dayanışması, sadece kendi gelişimlerine değil, iş dünyasının daha adil ve eşit bir yer olmasına da katkı sağlıyor. Aslında birbirimize destek olarak hepimiz kazanıyoruz. Bu ne kadar güzel, değil mi? İnsanın içini umutla dolduruyor.

Bazen insan gerçekten de nasıl yetişeceğini şaşırıyor. Kadın girişimciler için bu, gerçekten de çok büyük bir yük. Ama ne biliyor musunuz? Birçok kadın bu iki dünyayı öyle güzel birleştiriyor ki, hem evde hem de iş yerinde harikalar yaratıyorlar. Tabii bunda en büyük destekçileri de aileleri. Özellikle eşlerinin veya aile büyüklerinin desteği, onlara büyük bir güç veriyor. Yani, aslında aile desteği olmadan bu işin altından kalkmak pek de kolay değil.

Biliyor musun, kadın girişimcilerin iş hayatında karşılaştığı zorluklar… İnanılmaz! İnsan bazen ‘Bu kadarını da nasıl başarıyorlar?’ diye düşünmeden edemiyor. Ama işte, onları ayakta tutan bir şey var: O demir gibi kararlılıkları. Yani, bildiğin gibi, başarılı bir kadın girişimci olmak demek, sadece bir iş kurmakla bitmiyor. Her gün mücadele etmek, önüne çıkan engelleri aşmak ve en önemlisi, ne olursa olsun pes etmemek demek. Birçok kadın girişimci tanıyorum, her zorluğa rağmen işlerine dört elle sarılıyorlar. Sürekli öğreniyorlar, kendilerini geliştiriyorlar. Kadınların bu girişimcilik serüveni, sadece iş dünyasını değil, tüm toplumu değiştiriyor. Liderlik ve yönetim becerilerini geliştirerek daha fazla fırsat yaratıyorlar.

Kadın girişimcilerin iş hayatındaki mücadelesi, sadece bir iş kurmaktan çok daha derin. Aslında bu, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, aile sorumlulukları ve insanın kendi içindeki engellerle dolu, dikenli bir yolculuk. Ama işte tam da bu yüzden, o kadınlar o kadar ilham verici ki! Bu zorlukları aşarak hem kendilerine hem de çevrelerindeki insanlara umut oluyorlar. Sadece iş dünyasında daha fazla yer almakla kalmıyorlar, aynı zamanda o sinir bozucu toplumsal eşitsizlikle de savaşıyorlar. Başarılarıyla da diğer kadınlara, ‘Bakın, yapılabiliyor!’ diyorlar adeta.

Kadınların iş hayatında varlık göstermesi, sadece bizim için değil, tüm toplum için kocaman bir adım. Düşünsene, kadınların iş gücüne katılımı, Türkiye’nin ekonomik ve toplumsal kalkınması için ne büyük bir fırsat! Eminim, her geçen gün daha fazla kadın o cesareti toplayıp iş hayatında dimdik duracak. Gelecek yıllarda, kadınların iş dünyasındaki varlığı, Türkiye’nin her alanında kadınların daha da güçlenmesini sağlayacak ve o çok istediğimiz toplumsal cinsiyet eşitliği yolunda dev adımlar atmamıza yardımcı olacak. İnsanın içini ısıtıyor, değil mi? Yani, aslında demem o ki, bu kadınlar hepimize umut veriyor. Onların bu azmi, sadece iş dünyasında değil, hayatın her alanında karşımıza çıkan engelleri aşabileceğimizin de bir kanıtı.

Saygılarımla.

Kadın Girişimcilerin Görünmez Savaşı

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. 7 Mart 2025, 19:50

    Sayın Kuşcu
    yazı, sadece kadın girişimcilere değil, hepimize büyük bir ilham kaynağı oldu. Gerçekten, başarı yalnızca bir iş kurmakla değil, her gün mücadelenin ve azmin simgesi olmaktan geçiyor. Sizin gibi kalemler, bu gücü ve kararlılığı toplumun her köşesine taşır. Kaleminize sağlık.
    Başarılarınızın devamını dilerim.

    • 10 Mart 2025, 17:25

      Sayın Okurum,
      Yazımı beğenmeniz beni son derece mutlu etti. İlginiz ve değerli yorumunuz için teşekkür ederim.
      Saygılarımla.

      Cevapla
Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!