Mehmet Kuşcu
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. EKONOMİ
  4. Emekliler ve Pahalılık: Zorlu Bir Dönem

Emekliler ve Pahalılık: Zorlu Bir Dönem

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye’de emeklilik, uzun ve yorucu bir çalışma hayatının ardından gelen, yepyeni bir sayfa açmak gibidir. Pek çok insan için bu dönem, artık dinlenmek, yıllardır ertelediği hobilerine zaman ayırmak ve nihayet hayatın tadını çıkarmak demektir. Ancak, yıldır ülkemizde kendini iyice hissettiren yüksek enflasyon ve durmak bilmeyen hayat pahalılığı, emekli vatandaşlarımızın o güzelim hayallerini kurmasını bile zorlaştırır hale geldi. Bu durum artık birkaç kişinin yaşadığı münferit bir problem olmaktan çıktı, hepimizin ortak derdi, toplumsal bir yara oldu.

Yıllarca çalışıp didinen yaşlılarımız, emekliliklerinde sabit bir gelirle geçinmeye çalışırken, aslında çalışma hayatlarının son demlerinde birikim yapıp rahat bir nefes almayı umarlar. Fakat günümüzde emekli maaşları çoğu zaman temel ihtiyaçları bile karşılamakta yetersiz kalıyor. Özellikle gıda fiyatlarındaki hızlı yükseliş, emekli bütçelerini derinden sarsıyor ve yaşam standartlarını doğrudan etkiliyor. Enflasyonun alım gücünü ciddi oranda düşürmesiyle birlikte, birçok emekli temel gıda maddelerine ulaşmakta bile zorluk çekiyor. Yaş ilerledikçe artan sağlık sorunları da cabası. Kısıtlı emekli maaşlarının önemli bir kısmı sağlık harcamalarına gidiyor. Devletin sağladığı sağlık hizmetleri bir nebze olsun yardımcı olsa da, ek ödemeler ve ilaç masrafları pek çok emeklinin bütçesini alt üst ediyor.

Bu ekonomik baskılar sadece maddi zorluklar yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda psikolojik bir yük de oluşturuyor. Bazı emekliler, sağlık giderlerini karşılayabilmek için en temel ihtiyaçlarından bile kısmak zorunda kalıyorlar ve bu durum yaşam kalitelerini olumsuz yönde etkiliyor.

Emekli maaşlarına zaman zaman zam yapılsa da, bu artışlar genellikle enflasyonun gerisinde kalıyor. Şu anki yüksek enflasyon ortamında Türkiye’de maaşlara yapılan zamlar, meşhur hayat pahalılığıyla başa çıkmak için pek de yeterli gelmiyor. Hele ki İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde yaşam masrafları katbekat arttığı için, emeklilerimizin işi daha da zorlaşıyor. Maaş artışları yapılırken sadece enflasyon rakamlarına bakmak yetmiyor; emeklilerimizin farklı farklı yaşam koşulları da hesaba katılmalı. Çünkü düşük maaşlar, emeklilerimizin hayatını iyice çekilmez hale getiriyor. Birçoğu daha ucuz semtlere, hatta şehirlere taşınmak zorunda kalıyor ya da sağlık hizmetlerinden gerektiği gibi faydalanamıyor. Bu durum da sadece ceplerini değil, ruh sağlıklarını da olumsuz etkiliyor.

Yaşlılıkla birlikte artan sağlık sorunları, emeklilerin yaşam kalitesini doğrudan etkiliyor. Daha sağlıklı bir yaşam sürdürebilmeleri için sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması büyük önem taşıyor. Devletin sunduğu sosyal güvenlik imkanları her zaman yeterli olmayabiliyor. Sosyal yardımlar ve sağlık hizmetleri, yaşlı bireylerin karşılaştığı ekonomik zorlukları tam olarak hafifletmekte yetersiz kalabiliyor. Bu nedenle, daha kapsamlı sosyal güvenlik ve sağlık hizmetleri programlarının oluşturulması büyük bir ihtiyaç. Ayrıca, toplumsal desteklerin artırılması ve yaşlılara yönelik sosyal projelerin geliştirilmesi de yaşam kalitelerini yükseltebilir.

Emeklilik ve pahalılık arasındaki bu derin ilişki, sadece ekonomi politikalarıyla değil, aynı zamanda toplumsal duyarlılıkla da çözülmesi gereken bir sorun. Devletin maaş artışları yapmasının yanı sıra, emeklilerin yaşam kalitesini artıracak sosyal destek programları hayata geçirmesi çok önemli. Güvenli bir yaşlılık dönemi için barınma ve sağlık hizmetlerine yönelik düzenlemeler yapılmalı. Toplum olarak bizlerin de yaşlı bireylerin yaşadığı zorlukları görmezden gelmememiz ve onlara destek olmamız gerekiyor.

Yaşlılarımıza saygı ve sevgi göstermek, sadece güzel bir davranış biçimi olmanın ötesinde, aslında toplumsal olarak birbirimize kenetlenmemizin de bir gereği. Onlara daha insancıl bir yaşam sunmak için sadece ekonomik düzenlemeler yapmak yetmez; bu, aynı zamanda kültürel ve toplumsal bir anlayış değişikliğiyle mümkün olur. Emeklilik, hayatın o yorucu temposundan sonra gelen, huzurlu bir başlangıç olmalı aslında. Ama şu anki hayat pahalılığı ve ekonomik sıkıntılar, bu dönemi onlar için adeta bir savaşa çeviriyor. Yaşlılarımızın karşılaştığı bu zorlukların üstesinden gelebilmek için hem devletin daha hassas davranması hem de toplum olarak onların yaşam kalitesini artıracak adımlar atmamız gerekiyor. Unutmayalım ki onlar, toplumumuzun kıymetli büyükleri ve hak ettikleri saygıyı, sevgiyi ve desteği görmeliler.

Saygılarımla.

Emekliler ve Pahalılık: Zorlu Bir Dönem

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. Sayın Kuşcu,
    Kaleminize sağlık! Yazınız, emeklilik ve pahalılığın zorlu birleşimini çok derinlemesine ele alarak, yaşlılarımızın karşılaştığı maddi ve psikolojik zorlukları mükemmel bir şekilde dile getirmiş. Ekonomik eşitsizliklerin toplumsal bir soruna dönüştüğü bu dönemde, yaşlı bireylerin yaşam kalitesini artırma adına duyduğumuz sorumluluğu hatırlatıyorsunuz. Sosyal güvenlik, sağlık hizmetleri ve toplumsal duyarlılığın önemine değinerek önemli bir çağrı yapıyorsunuz. Yazınız, yalnızca bir ekonomik analiz değil, aynı zamanda toplumsal bir farkındalık yaratmayı amaçlayan anlamlı bir yazı olmuş. Başarılarınızın devamını dilerim.

    • 21 Şubat 2025, 16:30

      Sayın Okurum,
      Yazımı beğenmeniz beni son derece mutlu etti. İlginiz ve değerli yorumunuz için teşekkür ederim.
      Saygılarımla.

  2. 21 Şubat 2025, 09:57

    Sayın M. Kuşcu
    Kaleminize sağlık! Yazınız, yaşlıların maddi ve psikolojik zorluklarını etkileyici bir şekilde ele almış. Toplumsal farkındalık yaratmaya yönelik önemli bir çağrı yapıyorsunuz. Başarılarınızın devamını dilerim!

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!