Yaşam yolculuğumuzdaki en büyük serüveni hiç şüphesiz ki kendimizi bulma hikâyemizdir. Bu yolculuk adeta kendi özümüzle daha derin bir bağ kurmamıza ve dış dünyayla uyum içinde var olmamıza yardımcı olan bir öz-araştırma, büyüme serüvenidir
13.yüzyılda Celalettin Rumi mistik (Mevlana): Yolda değil gönüldeki yolculuktan bahsederdi. Dönüşümün, taşıdığımız yükleri bırakarak en derin yaralarımızdan giren ışığı kucaklayacak başladığını öğretti. MEVLANA “Dün akıllıydım bu yüzden dünyayı değiştirmek istedim. Bugün bilge olduğum için kendimi değiştiriyorum.” Gerçek büyümenin özü budur kontrolden kabule egodan aydınlanmaya bir yolculuk. Mevlana’nın sözleri bize geçmişimizi dökmeyi, ölü yapraklarını döken bir ağaç gibi olmayı, yeni yeşermeye yer açmayı davet ediyor. Bize her birinizin içinde koca bir okyanus taşıdığımızı, korkularımızdan ve bariyerlerimizden vazgeçersek parlamaya hazır uçsuz bucaksız ve sınırsız bir ruh olduğumuzu bize hatırlatıyor.
Kendini bulma yolculuğu, yaşamın farklı aşamalarında farklı şekillerde kendini gösterebilir; bazen bilinçli bazense farkında olmadan. Yanlış ve doğru yapma düşüncelerinin ötesinde bir alan yatıyor. O yerde birlik, sevgi ve huzur buluyoruz. Yargının solduğu ve ruhların birbirine bağlı olduğu yerde. Gerçekten sevdiğiniz şeylerin çekimiyle kendinizi çizmenize izin verin, çünkü o sizi sonsuz ışık ve sevgi alanına götürecek. Kim olduğumuzu anlamak, kendi iç dünyamızı keşfetmek, hayat amacımıza, yaşamın anlamına yönelik adımlar atmak, potansiyelimizin sınırlarını görmek, değerlerimizi açığa çıkarmak, kısacası kendimizi bulmak. Kendini bulmak için önce kendini öğren.
” Gerçek seni bulmak aydınlanma yaşatan bir deneyimdir. Bu yolculuk senindir ve içerinde başlıyor. Kendine yolculuk zamanı gelmedi mi?