kübra
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Sessiz Çığlıklar ‘Akran Zorbalığı’

Sessiz Çığlıklar ‘Akran Zorbalığı’

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bir çocuğun sessizleşmesi, yalnızlaşması, içe kapanması…

Belki de en çok bu belirtileri gözden kaçırıyoruz. Oysa bu sessizlik, akran zorbalığının sessiz çığlıkları olabilir.

Zorbalık denince akla fiziksel şiddet geliyor hâlâ çoğu zaman. Halbuki kelimeler, bakışlar, dışlamalar da en az yumruk kadar can yakabiliyor. Özellikle çocukların ve ergenlerin dünyasında, “gruba alınmamak”, “alay edilmek”, “lakap takılmak” gibi davranışlar derin izler bırakıyor.

Ben bazen düşünüyorum: Neden bir çocuk, başka bir çocuğu aşağılamak ister? Bunu bir güç gösterisi olarak mı görür? Yoksa kendi değersizlik duygusunu bastırmak için mi yapar? Bu soruların cevabı kolay değil. Ama zorbalığın sadece mağdura değil, zorba olana da zarar verdiğini biliyoruz. Çünkü empati yoksunluğu, bir çocuğun insanî gelişimini eksik bırakır.

Bir psikolojik danışman olarak değil, bir insan olarak söylüyorum: Akran zorbalığına tanıklık eden herkesin bir sorumluluğu var. Öğretmen, veli, arkadaş… Sessiz kalmak, çoğu zaman zorbalığın bir parçası hâline gelmek demek.

Bugün okullarda “zorbalıkla mücadele” adı altında yapılan seminerler önemli elbette. Ama daha önemlisi, çocuklara küçük yaşlardan itibaren duygu farkındalığı, empati ve iletişim becerileri kazandırmak. Bir çocuğa, “Birini üzersen ne hisseder?” sorusunu sordurabildiğimiz gün, belki de bu çemberi kıracağız.

Zorbalık bir çocuğun hayatında yalnızca bir an değil, bir izdir. Bu izlerin silinmesi, bizim ne kadar erken müdahale ettiğimize bağlı. Görmezden gelmeyelim. Çünkü bir çocuğun sessizliği, bazen en çok duyulması gereken sestir.

Sessiz Çığlıklar ‘Akran Zorbalığı’

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!