Çocuklarda Hırsızlık Alışkanlığı
Hukuk literatüründe “hırsızlık” diye geçen tanım, çocukluk döneminde çeşitli sebeplere bağlı olarak gelişen bir davranış biçimidir. Çocukların yaşamlarının ilk 2 yılı mülkiyet kavramlarının henüz gelişmemiş olduğu ve bu nedenle mevcut olan her şeyin kendilerinin olduğunu sandıkları ben merkezci ve asosyal oldukları bir dönemdir. 2 yaşındaki bir çocuk, arkadaşının elindeki oyuncak bebeği çok sevmiş ve onun elinden çekip almış ve asla geri vermeyi kabullenmemiş olabilir. Bu yaşı dolayısıyla gelişim düzeyinin buna henüz elverişli olmamasından kaynaklanan doğal bir durumdur. Ne var ki 2 yaş sonrasında çocuğun sahiplenme dürtüleri ebeveynlerin sergileyeceği doğru davranışlarla rayına oturtulabilir ve mutlaka da üzerinde durulması gereken bir durumdur.
Yönlendirici Ebeveyn Tutumları
İlk iş olarak çocuğun kendisine ait bir odası ve sadece kendisinin olduğuna kanaat getireceği giysileri ve oyuncakları olmalı, “Bak yavrum, bunlar senin” diyerek benim, senin, onun kavramları öğretilmelidir. Daha sonra ona ait bir objeyi ona söylemeden almamak, annesine ya da babasına veya kardeşlerine ait olanları da onun habersiz, izinsiz almaması gerektiği tatbiki olarak öğretilmelidir. Çocuk kendisine ait olan nesneleri başkaları tarafından kendisinin izni olmadan alınmadığına şahit oldukça yavaş, yavaş zihninde mülkiyet kavramı gelişmeye başlayacaktır.
Dürtüsel Davranışlar
2 ile 6 yaş arası çocuklarda dürtüsel isteklerin dizginlenmesi zordur. Ait olma kavramını öğrenmiş olmalarına rağmen henüz karşı koyma güçleri gelişmemiştir. Halâ ben merkezci davranacaklardır. Ailenin sabırla çocuğun haklarına saygılı olmaları, seçimlerine fazla müdahale etmemeleri, ve konuyla ilgili kuralları ihlâl ettiğinde yapıcı uyarılarla yol göstermeleri, kurallara uyduğunda daha ziyade “aferin” gibi sözlü, başını okşamak suretiyle fiilî memnuniyet gösterilmesi, gibi davranışlarla ödüllendirilmelidir.
8 Yaşın Önemi
8 yaşa kadar devam edebilen bu davranışlar 8 yaştan sonra akılcı yollarla, aşırı şiddet, hiddet göstermeden ve uzman yardımıyla kontrol altına alınmaya başlanmalıdır. Bu dönemde ebeveynlerin şiddet göstermeleri, olayı inkâr etme, yalan söyleme gibi diğer problemleri de beraberinde getireceği için konuyu uzman bir psikologla paylaşarak çözüm üretilmelidir.
Başlıca Tetikleyici Sebepler
Okul Çocuğu döneminde seyreden davranış bozuklukları önemlidir. Bunu başlatıcı ve devam ettirici sebepler şöyle maddeleştirilebilir.
* İlk tetikleyici çocuktaki sevgi ve ilgi açlığıdır. Çeşitli sebeplerle, sevilmediği, dışlanıldığı kaygısına kapılan çocuklar bu yolla varlıklarını ispat etmek için bu yola devam edebilirler.
* Yetersiz ve ya aşırı harçlık verilmesi. Az harçlık yetersizlik, aşırı harçlık ise doyumsuzluk oluşturur.
* Temel ihtiyaçlarının ihmal edilmesi,
* Arkadaşları içinde sivrilme isteği,
* Olumsuz kişilerle arkadaşlıklar,
*Olumsuz örnek olacak yazılı ve ya görsel basın,
* Yanlış kişilerin rol model seçilmesi.
Çocuğun yaptığı bu yanlışı görmezden gelmek, önemsememek çözüm değildir. Çözüm sevecen bir dille ve dostça davranışlarla yanlışı anlatmak ve doğruyu göstermektir.