Gül Akpınar
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Kozmopolit İnançtan Sekülerleşmeye

Kozmopolit İnançtan Sekülerleşmeye

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Zamanın Ruhunda Bir Yolculuk

Kozmopolit İnançtan Sekülerleşmeye

Küreselleşmenin giderek görünmez sınırları silikleştirdiği, kültürlerin birbirine temas ettiği bir dünyada yaşıyoruz artık. Bu temas çoğu zaman yüzeysel gibi görünse de, bireylerin inanç sistemleri üzerinde derin etkiler bırakıyor. Her gün başka bir dile, başka bir kültüre, başka bir yaşam biçimine tanık oluyor; kendimizi yeniden tanımlamak zorunda kalıyoruz. İşte tam bu noktada kozmopolit inanç dediğimiz şey doğuyor. Tek bir inanç sistemine ait değil ama hepsine dokunuyor; bağ kurmaktan korkmuyor ama aidiyet de aramıyor. Kendi içinde bir açıklık, bir hoşgörü hali barındırıyor.

Birey, artık yalnızca yaşadığı toplumun değil, dünyanın insanı. İnançları da bu insanlık hâlinden nasibini alıyor. Farklılıklar karşısında kapanan değil, açılan bir bilinçle karşılaşıyoruz. Bu bilinç, her ne kadar ideal bir birliktelik ortamı sunsa da, beraberinde bir başka gerçeği getiriyor: Sekülerleşme. Çünkü kozmopolit inanç, dinî olanın biricikliğini ve mutlaklığını tartışmaya açar. Her inançla temas ettikçe, birey kendi inancına olan kesinliğini kaybedebilir. Bu da, inançtan kopuşu değilse bile, dinin toplumsal yaşam üzerindeki etkisini sorgulama hâlini doğurur. Böylece sekülerleşme yavaş ama derin bir süreç olarak kendini gösterir.

Din hayatın dışına itilmez, ama yer değiştirmeye zorlanır. Kamusal alandan özel alana çekilir. Ritüel yerini sembole, iman yerini kimliğe bırakabilir. Bu dönüşüm, bireyin iç dünyasında yaşanır önce; sonra sokaklara, kurumlara, gündelik hayata yansır. Modern birey, bu anlamda, hem inanan hem sorgulayan, hem bağlı hem özgür olmak ister. Bu ikilik onun en büyük çatışmasıdır belki de.

Bu çatışmanın toplumsal ölçekte en görünür olduğu yerlerden biri Türkiye’dir. Osmanlı’nın millet sistemiyle beslenen çoğulcu yapısı, Cumhuriyet’in laikleşme çabalarıyla dönüşüme uğramıştır. Fakat bu dönüşüm hiçbir zaman tamamlanmamıştır. Çünkü burada din, yalnızca inanç değil, kültürel bir bağdır. Sekülerleşme ise yalnızca politik değil, duygusal bir kopuştur. Bu nedenle Türkiye’de kozmopolit inançlar gelişirken, sekülerleşme hep bir “eksik” ya da “fazla” gibi tartışılır. Tam ortasında ise birey durur: Gelenekle modern arasında sıkışmış, inançla sorgulama arasında salınan bir birey.

Peki bu birey nasıl yaşar inancını? Belki katedral görünümlü alışveriş merkezlerinde; belki yoga seanslarında; belki de bir YouTube yorumunda “Allah gönlüne göre versin kardeşim” cümlesinde. Dini, yerinden edilmiş bir içgüdü gibi yanında taşır. Giderek sembolleşmiş, içi boşaltılmış ama hâlâ anlam arayan bir yapıyla. Kozmopolit inanç burada yeniden devreye girer. Birey, hem kendi geleneğini tanımak ister, hem başkasının geleneğine temas etmek. Bu temas bazen yüzeysel kalır, bazen derinleşir. Ama her hâlükârda bir seküler dönüşüm başlar. Çünkü her yeni bakış açısı, mevcut olanı dönüştürür.

Laiklik, bu dönüşümün kurumsal çerçevesini sunar. Fakat laiklik de Türkiye’de bir çelişkiler yumağı olmuştur. Kimi zaman bir baskı aracı, kimi zaman özgürlük zemini. Bu yüzden laiklik ile sekülerleşme aynı şeyler değildir; biri hukukî, diğeri toplumsal ve kültürel bir süreçtir. Kozmopolit inançların gelişimi ise, bu iki süreç arasındaki geçişleri daha görünür kılar. İnsanlar farklı inançlara temas ettikçe, laikliğin neden önemli olduğunu anlar. Ama bu temasın samimi olabilmesi için, diyalogun yüzeyde değil, hakikatte kurulması gerekir.

Bu yazı, aslında bir arayışın izini sürüyor. Ne tam inançtan vazgeçmek, ne de sekülerleşmenin mutlaklığını kabullenmek. Kozmopolit inanç ile sekülerleşme arasında bir yerde durmak. Belki tam da bu yüzden, modern insanın ruh hâli, sürekli bir yer arayışıyla tanımlanabilir. O yer, ne yalnızca gelenekte, ne yalnızca modernitede. Bir ara yerde. Belki de tam olarak insanın kendi içinde.

Kozmopolit İnançtan Sekülerleşmeye

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!