Gül Akpınar
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Allah ile Kandırmak

Allah ile Kandırmak

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İnancı araç değil, amaç bilenler için bir vicdan çağrısı.

İnsanın en derin yarası, en saf duygusunun sömürülmesidir. Birini kandırmanın birçok yolu vardır ama en ağırı, Allah adıyla kandırmaktır. Bu yalnızca bir aldatma biçimi değil; aynı zamanda bir vicdan suikastıdır. Kutsal olanı kullanarak kirli niyetleri perdelemek, inancın özüne yapılan en büyük ihanettir.

İnanç, insanın içindeki en kırılgan köprüdür. O köprüden geçen her söz, her işaret ya bir felakete ya da iyiliğe çıkar. Kimi insanlar bu köprüyü kendi menfaatlerini taşıyan bir geçit haline getirir. Allah’ın adını kullanarak para toplayanlar, korku salanlar, cennet vaat edip cehennemle tehdit edenler… Hepsi, inancı bir ticaret eşyasına çevirenlerin farklı yüzleri. Dini kendi karanlığına perde yapanlar, aslında ne Allah’tan korkar ne kuldan utanır.

En tehlikelisi de budur: Allah’ı sadece dudaklarında taşıyan ama kalplerinde çıkarı barındıran insanlar. Oysa inanç, bir kişinin başkası üzerinde tahakküm kuracağı bir araç değildir. Ne bir gösteri sahnesi, ne bir kazanç planı, ne de siyasi bir merdivenin basamağıdır.

Bunu en çok gençler hisseder. Çünkü onlar yolun başındadır ve zihinleri merakla doludur. İnandıkları her şey, onları ya aydınlığa ya da karanlığa taşır. Eğer yollarına inancın özünü yaşamamış ama onu çok iyi ezberlemiş bir sahte kurtarıcı çıkarsa, istikamet kolayca şaşar. Bugün Allah adına konuşan ama Allah’ın adaletini, merhametini, hikmetini bir kenara iten birçok figür, gençlerin ahlakını bozmakta, vicdanlarını karartmakta ve özgürlüklerini ellerinden almaktadır.

Düşünmeyen, sorgulamayan, sadece itaat eden bir nesil yaratmak isteyenler, inancı bir zincire dönüştürür. O zincir Allah’a değil, o zinciri tutanların egosuna hizmet eder. Oysa din, aklı kilitleyen değil; kalbi ve zihni birlikte özgürleştiren bir yoldur.

Bir toplumda insanlar Allah ile kandırılmaya başlandığında önce güven kaybolur. Ardından vicdanlar susar. En sonunda kutsal olan da sıradanlaşır. Çünkü sürekli kandırılan bir kalp, bir noktadan sonra her şeye karşı hissizleşir. Ve işte en büyük yıkım da budur: Allah’a inanan bir kalbin, Allah adıyla kandırıldığı için artık hiçbir şeye inanmaması.

Bu yüzden en çok dikkat etmemiz gereken şey, dinin istismarına karşı durmaktır. İnancı pazarlayanların değil, yaşayanların yanında olmalıyız. Sesini en çok çıkaranlara değil, kalbini en temiz tutanlara kulak vermeliyiz. Çünkü hakiki inanç, gösterişte değil; sessiz bir duada, sade bir davranışta, içten bir niyettedir.

Allah, kendisiyle aldatmaya yeltenenleri değil, O’nun adını kirletmeden yaşayanları sever.

Allah ile Kandırmak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!