Esra AKBIYIK
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Herkes İçin Adalet Mümkün mü?

Herkes İçin Adalet Mümkün mü?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

– Adalet, herkesin sığındığı ama kimsenin tam tarif edemediği bir kavram mı?

 

Adalet, insanlık tarihinin en eski arayışlarından biridir. Toplumlar kurulmadan önce bile insanlar arasında haklıyı haksızdan ayırma çabası vardı. Ne var ki bu çaba, zamanla yasalarla, kurallarla ve kurumlarla sistemleşse de, adalet hissi hep tartışmalı kaldı.

 

Çünkü adalet, sadece kurallara uymakla ilgili değildir. Bir kararın yasal olması, her zaman adil olduğu anlamına gelmez. İnsanların adalet algısı, yaşadıkları deneyimlerle şekillenir; bazen bir cümlede, bazen bir susuşta, bazen bir ihmalde adaletsizlik hissedilir.

 

Peki adalet herkes için mümkün mü?

 

Teoride evet. Her bireyin eşit haklara sahip olduğu, kanun önünde eşit sayıldığı bir sistemde bu mümkündür. Fakat pratikte, sosyal, ekonomik, kültürel ve hatta duygusal eşitsizlikler, adaletin terazisini sürekli sarsar. Birinin hakkı çabucak teslim edilirken, diğerininki yıllarca ertelenebilir. Aynı kurallar farklı hayatlara farklı işler.

 

Gerçek adalet, sadece eşitliği değil, eşit imkanları da sağlar. Herkesin aynı kapıyı çalabildiği bir düzende, o kapının herkese aynı şekilde açılması gerekir. Aksi halde adalet, güçlü için bir zırh, zayıf için bir duvar haline gelir.

 

Adaletin asıl gücü, haklıya cesaret vermesinde değil, haksıza sınır çizmesindedir. Ve bir toplum, adalete olan inancını yitirdiğinde, güven de, barış da, umut da zedelenir.

 

Belki de en büyük soru şudur:

Adaleti sistem mi sağlar, yoksa insan mı?

Ve cevabı şurada gizlidir: Adalet, sistemin içinde değil, onu ayakta tutan insanların vicdanındadır.

 

Herkes İçin Adalet Mümkün mü?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!