Devlet yönetiminde bazı kurum ve kuruluşlar, bir bakanlığa bağlı olmaksızın doğrudan yürütmenin başına, yani cumhurbaşkanlığına veya başbakanlığa bağlı olarak faaliyet gösterebilir. Devlet Arşivleri Başkanlığı, Devlet Denetleme Kurulu, Diyanet İşleri Başkanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, İletişim Başkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı, Savunma Sanayi Başkanlığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığı ve Türkiye Varlık Fonu gibi kurum ve kuruluşlar yürütmenin başı olan cumhurbaşkanı veya başbakanla doğrudan ilişkilidir.
Merkez Anadolu Devlet Yönetimi Yaklaşımı, yalın yönetim ilkelerine dayanmaktadır. Yalın yönetim, iş süreçlerinin hızlanmasını, gereksiz prosedürlerin ortadan kaldırılmasını ve vatandaş memnuniyetinin ön planda tutulmasını sağlar. Devlet yönetimleri, geçmişte olduğu gibi yüzlerce hatta binlerce kurum ve birimden oluşan büyük organizasyonlar haline gelmiştir. Bu devasa yapılar, milyonlarca çalışana ev sahipliği yapmaktadır. Ancak, bu kadar büyük organizasyonların hızlı değişimlere uyum sağlaması ve devlet politikalarını benimsemesi oldukça zordur. Bu nedenle, devlet yönetimlerinde birim, prosedür ve çalışan sayısının azaltılması gerekmektedir. Böylece organizasyonun yönetimi daha kolay ve verimli hale gelecektir.
Merkez Anadolu Devlet Yönetimi Yaklaşımı çerçevesinde, bakanlığa bağlı olmayan ve yürütmenin başına doğrudan bağlı olan kurumlar yasama erkiyle ilişkilidir. Bu kurumların yasama erkiyle doğrudan bağlantılı olması, hükümetin devlet yönetiminde gücü ele geçirmesini engelleyerek vesayet yönetimini önleyecektir. Ayrıca, bu kurumlar meclise karşı sorumlu oldukları için temsili demokrasi gereği millete karşı da dolaylı da olsa, sorumlu hale gelmektedir. Kurumların başkanları, mecliste grubu bulunan partilerin adayları arasından meclis genel kurulunca seçilecektir. Bu durum, atamalarda liyakat esasının gözetilmesini sağlayacaktır. Böylece, muhalefeti dikkate almayan ve yalnızca hükümete bağlı kalan bir yapı oluşumu engellenecektir. Zira demokrasileri diğer rejimlerden ayrılan en önemli unsur muhalefettir. Ancak son yıllarda, dünya genelinde muhalefetin göz ardı edilmesi ve siyasetin, devlet yönetiminde gücü ele geçirmesi, bürokrasinin de siyasete tabi olmasına yol açmıştır. Bu durum, teokrasiye giden bir yol açmıştır. Ancak yeni çağda bu eğilimin sona ermesi beklenmektedir. Ortak akılla hareket eden devletler, süper güç olma potansiyeline sahip olacaktır. Tarih, çok sayıda aklın, tek bir akıldan daha üstün olduğunu defalarca kanıtlamıştır. Yeni çağda bu durumun gerekliliği daha da belirginleşecektir. Özellikle devlet yapısındaki grupların kendi sınırları içinde kalması kaydıyla çok sesli bir yapı oluşturulacak, buna karşın ortak akılla hareket etmeleri sağlanacaktır. Devlet yönetimi yapısında yalnızca siyaset ve bürokrasi değil, aynı zamanda devlet aklı ve teknokrasi grupları da yer alacaktır. Bu durum, yönetimsel vesayeti engelleyen bir diğer unsur olacaktır.
Kurum ve kuruluşların başkanları, meclis genel kurulunda belirli bir pozisyona sahip olacak ve aynı zamanda alanlarında meclise danışmanlık yapacaklardır. Gerekli durumlarda meclise ilgili konularda bilgi verecek ve yasamanın doğru karar almasına yardımcı olacaklardır. Ayrıca, çalışma alanları itibarıyla devleti yurtdışında temsil edeceklerdir. Kurum ve kuruluşların bütçeleri, organizasyonların büyüklüğüne göre meclis tarafından belirlenecektir. Burada en önemli nokta, yasamaya bağlı kurum ve kuruluşların organizasyonlarında yalın yönetim ilkelerinin geçerli olmasıdır. Bu, gereksiz büyük ve hantal organizasyonların küçülmesiyle süreçlerin hızlanmasını ve işleyişin etkinliğini artıracaktır. Ayrıca, gereksiz sayıda personelin azaltılarak, optimum sayıda verimli personel yapısına geçilmesi sağlanacaktır. Devlet yönetiminde güç, organizasyonun büyüklüğü ve çalışan sayısıyla değil, verimlilikle ölçülmelidir. Merkez Anadolu Devlet Yönetimi Yaklaşımı’nın temel ilkelerinden biri de verimliliktir.
Sonuç olarak, yeni çağın başlamasıyla birlikte yeni bir dünya düzeni oluşmaktadır. Bu yeni düzen için yenilikçi başlangıçlara ihtiyaç vardır. Devlet yönetimlerinin yeni çağa uyumlu vizyonu ise Merkez Anadolu Devlet Yönetimi Yaklaşımıdır. Bu yaklaşımın ürünü, Merkez Anadolu Devlet Yönetimi Sistemi olacaktır. Bu sistem, süper güçlü bir devlet olma hedefinin temel taşı olacaktır.
