Emrihan AYDIN
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Hukuka Uygun Her Şey Yönetime Uygun Demek Değildir

Hukuka Uygun Her Şey Yönetime Uygun Demek Değildir

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kamu yönetiminin temelini atan Türkler, Osmanlı’nın gerilemesi ve sanayi devrimleriyle birlikte dünyanın ilerlemesiyle birlikte çok geriye düştü ve bir daha dünyayı yakalayamadı. Hal böyle olunca da kamu yönetimine ilişkin birçok kavram, uygulama ve teoriyi bulan Türkler, başkalarının geliştirdiği halini uygulamaya çalıştılar. Bu durum, bir milletin ne kadar zeki değil çalışkan olması gerektiğini gösteren güzel bir örnektir. Zekânızla bir şeyi keşfedersiniz ama çalışkanlığınızla o keşfi ilerletirsiniz. Maalesef Türkler çalışkanlık konusunda sınıfta kaldı. En azından kamu yönetimini için böyle oldu.

Cumhuriyet ile Osmanlı’dan kaldığı kadarıyla kamu yönetimi mirası devralındı ve üzerine yabancı uzmanların raporlarıyla dönüşüm yapılmaya çalışıldı. Bu surette kendimize özgü olan yönetim anlayışı, yabancıların etkisinde kaldı. Yabancıların hangi alanda olursa olsun, insana dair öngörülerin büyük bir kısmı fayda sağlamaz. Bu her zaman böyleydi, bundan sonra da böyle olacak. Örneğin, 2000li, yıllarda yönetim danışmanlığı mesleği popüler hale gelmeye başladığında yabancı şirketler Türkiye ofisi açma yarışına girdiler. Fakat bir süre sonra kapanma yarışına girdiler ve Türkiye pazarından birçoğu çekildi. Çünkü Türk şirketleri ve organizasyonların yönelik sundukları reçeteler tutmadı. Türk toplumunun kendine özgü dinamiklerini yabancılar bilemedi ve fayda sağlayamadılar.

Genç Cumhuriyette de tutmadı ama bir şekilde kıta Avrupa kamu yönetimi anlayışını benimsemek zorunda kaldık. Çünkü o dönemde devlet ricali içinde kendi anlayışımızı oluşturacak ve geliştirecek yönetim alanında liyakatli kişiler yoktu. Aslında yabancıların gelişi çok da iyi niyetli değildi. Çünkü yapılanlar, her ne kadar görüntüde kamu yönetimi dönüşümü olarak gözükse de yönetim eliyle vesayet oluşturmak marifetiyle manipülatif çalışmalardı ve amaçlarına da ulaştılar. O zamanlardan bugüne kadar gelen enkaz, sürekli revize ve reformlarla, dönemin şartlarına ve gereksinimlerine uyumlu hale getirilmeye çalışıldı. Ama bir kere temel yanlıştı. Yanlış temeli olan bir gökdelende sonraki katlarda ne kadar reform yaparsanız yapın sağlam bir bina elde edemezsiniz. Kamu yönetiminde de bu durum geçerlidir. Ne zaman binayı yıkıp yeni bir yapı oluşturulmaya kalkılsa, darbeler, muhtıralar ve kutuplaştırma algıları üzerinden ayar verildi.

Kıta Avrupa anlayışının en önemli özelliği devlet ve hukuk temelleri üzerine kurulan bir anlayış olmasıdır. Kamu yönetiminde uygunluk referans noktası bu oldu. Konular, hukuka uygunsa bir sorun olarak görülmedi. Hâlbuki bir yönetimde hukuka uygun olan her şey yönetim ilkelerine uygun demek değildir. Kamu yönetimindeki uygunluk referansı hukuk değil yönetim olmalıdır. Yönetimde hukuku referans noktası kabul etmek ülkeye zarar verir. Şu anda yürürlükte olan ve idare yönetiminde yer alan politikalar kurulu kuruluş, işleyiş ve uygulamaları hukuka uygundur. Fakat yönetim ilkelerine uygun değildir. Mevcut haliyle politikalar kurulu, bakanlıklara yardım eden profesyonel asistan olarak tanımlanırken, bu yönetimsel olarak yanlıştır. Çünkü politika üreten bir kurul, bakanlık üzerinde yer almalı ve ürettiği politikalar, bakanlıkça uygulanır olmalıdır. Politika kurulları, politika oluşturan, bakanlıklar ise bu politikaları uygulayan icra makamı olmalıdır. Bunun gibi çok sayıda örnek verilebilir.

Tüm bu sebeplerden dolayı, yönetim bilimine saygılı olaraktan toplumumuza uygun yeni bir anlayışa sahip kamu yönetimi modeli geliştirilmelidir. Anka Doktrini ve Merkez Anadolu Yönetim Sistemi bu yüzden çok önemlidir. Dünyada referans olarak gösterilen kamu yönetim anlayışlarının hiçbiri toplumumuza uygun değildir. Türkiye Yüzyılı, üzerimize dar gelen ve emanet kamu yönetimi sistemi ile başarılı olamaz. Bunun için bize özgü milli ve ulusal yönetim sistemi kurulması gerekiyor, hukukun değil yönetimin referans alınacağı şekilde.

Cumhuriyet’ in ikinci yüz yılına yakışan, kendi dinamikleri doğrultusunda oluşturulmuş bir kamu yönetimi sistemi kurulmasıdır. Merkez Anadolu Kamu Yönetim Sistemi buna hizmet etmek üzere oluşturulmuştur. Milli ve ulusal bir kamu yönetim sistemi, birçok ülkeye de örnek olur. Böylece henüz kimlik kazanamamış bir alanda Türkler çok uzun yıllar sonra sahalara geri dönmüş olur.

Hukuka Uygun Her Şey Yönetime Uygun Demek Değildir
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!