Emrihan AYDIN
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Güç Dağılımında Denge: Devlet Yönetimindeki Anahtar

Güç Dağılımında Denge: Devlet Yönetimindeki Anahtar

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Devlet yönetimi, iki temel unsuru olan sistem ve insan faktöründen oluşan karmaşık bir mekanizmadır. Bu mekanizmanın etkin bir şekilde işlemesi için sistem ile insan unsurlarının iyi bir şekilde koordine edilmesi gerekmektedir. Bu dengeyi sağlayabilen yönetimler, başarılı olma yolunda ilerler.

Devlet yönetimleri, diğer yönetim türlerinden farklılık gösterir. Bu farklılık, organizasyonun büyüklüğünün yanı sıra, yönetim yapısında birden fazla grubun bulunması ve seçilmişlerle atananlar arasındaki uyum gereksiniminden kaynaklanmaktadır. Devlet yönetiminde sürekli olarak çatışmalar yaşanır; bu çatışmalar, farklı konular ve gruplar arasında, sistem ile insan, siyaset ile bürokrasi ve seçilmişlerle atanmışlar arasında meydana gelir. Zaman zaman bu çatışmalar, vesayet savaşlarına dönüşebilir ve çeşitli araçlarla güç tek elde toplanmaya çalışılır. Ancak, bu çatışmalar arasında en az dikkat edilen ama en çok üzerinde durulması gereken konu, sistem ile insan arasındaki ilişkidir.

Yönetim sistemi kurulduktan sonra, organizasyonu yöneten insan gücü, yani çalışanlar tarafından yürütülür. Burada önemli bir soru ortaya çıkar: Sistem, insandan mı daha güçlüdür yoksa insan, sistemden mi daha güçlüdür? Bu sorunun yanıtı, devlet yönetimi biçiminin cevabını verir. Önemli olan, kâğıt üzerinde tanımlanan yönetim şekli değil, pratikte uygulanan yönetim şeklidir. Teorik olarak, yönetim biçiminde kaçınma ve sistemi esnetme yoluyla birçok yönetim sistemine aykırı uygulamalar yapılabilir. Bu durumda, fiili olarak yönetim şekli değişmiş olur.

Devlet yönetiminde dikkat edilmesi gereken en kritik konu, sistem ile insan arasındaki güç dağılımıdır. Bu dağılım bozulursa, yönetim sistemi fiili olarak değişir, teoride başka şeyler yazılı olsa bile. Bu nedenle, bir devlet yönetimi denetçisi, öncelikle sistem ile insan arasındaki güç dağılımını incelemelidir. Bu nokta, sistemdeki birçok hatanın başlangıç noktası ve sorunun kök nedenidir.

Güç ilişkisi ve sonuçları şu şekildedir:

Eğer bir sistem, onu yöneten insandan daha güçlü ise, teknokrasinin vesayetinden söz edilebilir. Teknokratlar, uzmanlık alanlarındaki bilgilerle devlet yönetim sistemini kurarlar. Eğer insana, sistemi yürütürken yorum yapma veya inisiyatif kullanma hakkı tanınmamışsa, burada yalnızca sistemin gücünden bahsedilir ve bu durum, teknokratların vesayetini ortaya çıkartır. İnsan faktörüne yer verilmemesi, katı ve despotik bir yönetim anlayışına evrilir. Günümüzde böyle bir yönetim şekli, diktatöryal yönetiminin bir adım öncesi olarak değerlendirilebilir.

Eğer insan faktörü, sistemden daha güçlü ise, burada siyasetin, hükümetin yani yürütme erkinin vesayeti söz konusudur. Teorik olarak yazılan hiçbir şeyin geçerliliği kalmaz ve yönetim, uygulayıcıların keyfine göre şekillenir. Bu durum, açıkça bir diktatöryal yönetimdir; yönetim, bir kişinin veya belirli bir grubun vesayeti altında yürütülür ve uygulamalar, yazılı sistemle hiçbir bağlantı taşımaz.

Sistemin gücünün insanla eşit olması, istenen yani ideal yönetim şeklidir. Bu, bir devletin yönetiminde ne sistemin ne de insanın diğerinden daha güçlü olmaması gerektiğini yani dengeyi ifade eder. Devlet yönetimi, diğer organizasyonların yönetiminden farklı olarak birçok değişkenin güç dengesini oluşturur. Bu dengede her değişkenin optimum güç dağılımında olması esastır; aksi takdirde vesayet durumu ortaya çıkar.

Yeni çağın devlet yönetimi vizyonu olan Merkez Anadolu Devlet Yönetimi Yaklaşımı, tüm değişkenleri optimumda sabitleyerek ve sürekli denetimle dengenin sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Devlet yönetiminde olması gereken tam olarak budur.

Merkez Anadolu Devlet Yönetimi Sistemi, tüm değişkenlerdeki dengeyi o kadar önemsemektedir ki, denetimi dördüncü erk olarak, anayasada güvence altına alınan, Denetimli Kuvvet Ayrılığı İlkesini benimsemiştir. Devlet yönetiminde dengeyi sağlamanın tek yolu yönetimsel denetimdir. Bu hassasiyetin farkında olan ve beşerî alana yatırım yapan devletler, yeni çağda süper güçlü ülkelerden biri olma yolunda ilerleyecektir. Diğerleri ise, süper güçlü ülkelerin mental sömürgeleri haline gelecektir.

Güç Dağılımında Denge: Devlet Yönetimindeki Anahtar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!