Zafer, dediğimiz bir şeyin sonucunda alınan galibiyet değil midir? Bu sonuca yani galibiyete ulaşmaya çalışırken elbette pes edenler de olacaktır. Ama tarih bu yolda yılmayanları yazacaktır. Çetin bir mücadele içindeyseniz bu yolda en mühim olan asla pes etmemektir. Bu verdiğiniz savaşlarda vazgeçmezseniz sonunda zaferin tadını alacaksınız. Eğer ki bu yoldan saparsanız sonucunda zaferin tadına bile yaklaşamayacaksınız. Başarı çok büyük bir çaba ve istek gerektirir. Başarıyı görmek için birden fazla aşamadan geçmeniz lazımdır. Bu yollardan geçenler bu safhaları iyi bilir. Bu yollar zorludur. Karanlık yollardır bunlar. Fakat siz bu yolu aydınlatabilirsiniz. Aydınlık bir gelecek için de ihtiyacımız olan bir ışıktır. Bu aydınlatma için gerekli olan şey sizde saklıdır. Bu ışık aslında sizin karakterinizdir.
Karakterinizi düşünceleriniz, duygularınız, davranışlarınız oluşturacaktır. Hayatınızın geri kalanında karakterinizi sağlamlaştırmaya bakın. Karakterimiz güçlendikçe ışığımız gittikçe etrafını daha da aydınlatacak ve büyüyecektir. Başarı için önemli adımlardan biridir karakter sahibi olmak. Buna muhtaç olan insanlar ise bir yerlere gelmiş olsalar bile başarıya ulaşamadıklarının farkına bile varamayacaklardır. Çünkü o kişilerin dünyası karanlıktır etrafını göremezler. Karakter sahibi olan kimselerde ise onlar ışığıyla etrafını parıltıyla süsleyecek ve daha da aydınlık bir geleceğe kavuşacaklardır. Gerçek başarı dediğimiz şey konum ya da makam değil kişiliktir. Zafere ulaşmaya çalışırken kişiliğimizi yitirmeyelim. Tabii ki her şeyle biraz mücadele edeceğiz. Zafer uğraştırıcıdır. Başarı çabuk gelmez. İlk önce inanın, sonunda eminim başaracaksınız.
“Zafer, zafer benimdir diyebilenindir. Başarı ise başaracağım diye başlayarak sonunda başardım diyenindir.” (Mustafa Kemal Atatürk)