Yazılar, metin yazarlarının ya da herhangi bir kişinin bir konu hakkında yazdığı çeşitli düşüncelerin dile getirildiği şeylerdir. Bunu hepimiz biliyoruz. Fakat bir metnin, yazının ne kadar etkileyici bir boyuta ulaşabileceğini biliyor muyuz? Yazı dediğimiz bir şeyleri (bu bir düşünce olabilir) aktarma aracı olan kavram, aslında çok tehlikelidir. Sözün havalanıp uçarak gittiğini biliriz. Buna karşılık yazı kalıcıdır. Kalıcı olan bir şey insanların hafızasında her zaman yer edineceği için yazma konusunda dikkatli olmalıyız.
Tartışılmayacak yazar yoktur elbette. Her insanın bir kusuru vardır. Birisi birini çok sever, diğeri sevmez hayatta tam böyledir. Bir tarafta güzellikler varken diğer yerde kötülükler vardır. Biz güzelliği tercih edelim. Güzellik dediğim yazılarımızın önem verilerek ve dikkatlice yazılmasıdır. Yazdığımız şeylerin gelecek zamanlar da okunacağını bilerek hareket etmeliyiz.
Yazı yazarken kendimizi kısıtlamayalım. Yazının kurallarını yazarı kendi belirler. Sınırları çizen, diliyle cümlelere can veren yazarın kendi şahsiyetidir. Dikkatli olun diye uyarıyorum. Çünkü değerli düşünceleriniz belki de asırlarca kendine başka zihinlerde hayat bulacak ve ömrünü sürdürmeye devam edecektir. Bizim üzerimize düşen görev ise her zaman mantık çerçevesinde hareket etmek ve sağlam fikirlerimizin olmasıdır. Eğer ki bu fikirlerin temelinde bir bozukluk veya çatlak varsa bunu onarmaya hemen başlamamız gerekir. Tabii yazarlık kolay bir iş değildir göründüğü gibi. Bu yüzden önce düşünmek sonra iyi ve sağlam bir temele oturtulmuş bir fikir en sonunda da bunu uygulamaya geçirecek bir atılım gerektir. İşte bu atılım yazıdır. Yazı nesilden nesle bilgilerin akışını sağlayacak olandır.
Unutmayın fikirleriniz ve düşünceleriniz sizin cephanenizdir. Diliniz ise silahınız olacaktır. Bu silahı ateşlemek lazım olunca bunu satırlara dökmek lazımdır. İşte mermimiz de yazılarımız olacaktır. Dikkat edelim bu mermiler yanlış bir şekilde isabet etmesin.
