Bir sokakta yürüdüğünüzü hayal edin. Yanınızdan bir adam geçiyor. O sadece bir kimse değil ama belki yaşlı belki genç. Belki papyon takmış ya da kravat. İşte onu belirttiğinizde betimlemiş oluyorsunuz. Tam o anda edebiyatın içindesiniz. Sözlerinizle belirli bir şeye hayat vermiş oluyorsunuz. Bu bazen şiir bazen roman olabiliyor. Sokakta yürümeye devam ettiniz diyelim. Aynı adam otobüs durağına gidiyor, biraz bekliyor. Otobüsü gelince binip o sokaktan uzaklaşıyor. İşte bu anı öykülemiş oluyorsunuz. Bir anda bu hatıra bir hikayeye dönüşüyor. Kendinizi edebiyatın derinliklerinde buluyorsunuz.
En nihayetinde söyleyeceğim şey her şey edebiyatla mümkün olabilir. Fakat siz ulaşmayı bilince…