Bazı kaynaklarda mehterhanenin Çandarlı Kara Halil Paşa’nın tavsiyesiyle bir ocak hâlinde kurulduğu söylenir.. Kuruluş yılını 1362 veya 1365 olarak gösteren kaynaklar mevcuttur. Savaş dışında da günün belirli zamanlarında sarayda, İstanbul’un belirli yerlerinde, önemli günlerde, bayramlarda, düğünlerde, cüluslarda ve elçilerin karşılama törenlerinde müzik icra ederlerdi. Mehter takımı hem müzik icra eden bir topluluk hem de hâkimiyet alametlerinden birisiydi. En bilindik marşlarımızdan biri olan Genç Osman marşı dinlenirken kanımızı kaynatsa da hikâyesi bilindiğin ötesinde acıdır. Genel olarak Genç Osman marşının II. Osman için yazıldığı düşünülmüş olsa da aslı öyle değildir. Başka bir Genç yaşta asker olan Osman’a yazılmıştır. IV. Murat Han Bağdat seferine çıktığında ulakları ile bir ferman yayınlar. Ferman da ‘’Sefer üzere hazır olsun dilerim Yeniçerilerim, Sipahilerim, Cengâverlerim! Ancak gönüllüler kamil olmalı emrim kâmillere, şamil olmalı. Onlar bıyık vurmalı, o bıyık üstünde tarak durmalı!” der. Ferman okunduktan sonra pala bıyıklı ne kadar delikanlı varsa orduya başvurur. Orduya gelen gönüllü sayısı arttıkça Sultan IV. Murat gururla Bağdat seferini hızlandırır. Orduya katılmak isteyen 17 yaşında bıyıkları henüz yeni yeni terlemeye başlamış bir çocuk vardır. Defalarca başvurur ama nafile yaşı küçük olduğu ve bıyıkları olmadığı için orduya bir türlü kendini kabul ettiremez. Gencin ısrarları Sultan Murat Han’a kadar gider. Sultan Murat Han; Tez o densizi huzura getirin diye emir buyurur. Hemen 2 yeniçeri askeri gider ve 17 yaşında bıyıkları yeni terlemiş çocuğu alır ve Sultanın huzuruna çıkarır. Sultan bakar çocuğa adını sorar Osman der çocuk Sultan Gür bir ses ve çatılmış kaşlarla bir güzel onu azarlar. Genç Osman’ın huzura çıkarken heyecanla çarpan kalbi kırılır. Cebinden hızla şimşir tarağını çıkarır ve vurur yeni terlemiş bıyıklarına, tarak saplanır Genç Osman’ın dudaklarına! Çenesinden olukla kan akmaya başlar. Sultan’a döner Genç Osman ‘’İşte tarak, İşte bıyık Sultanım’’ Beni Bağdat’a gönderin der. IV. Murat Hayret içinde kalır karşısındaki çocuk onu o kadar etkiler ki ağzından şu cümleler dökülür; 10 askerine bedel 1 askerimiz, Seni 100’e karşı sayalım Ey Oğul! İlk bakışta gönlümü dâr eyledin. Sonra seni gönlüme yâr eyledim. Seni ordumun en ön saflarına serdar eyledim der! Bağdat seferi 40 gün sürer ve Bağdat fethedilir. Surlara bayrağı Genç Osman diker ve orada şehit olur. Haber Sultan IV Murat Han’ a verilir. Sultan Bağdat’ın fethini duyunca sevinir. Oturduğu yerden kalkar ve Genç Osman’ı sorar. Sultan’a Genç Osman’ın burçlara bayrak dikerken şehit olduğu söylenir. Sultan’ın kalbine bu acı bir ok gibi saplanır ve tarihe geçecek şu cümleler dökülür ağzından ”Keşke Bağdat’ı fethetmeseydim de Genç Osman’ım ölmeseydi.” Der.
Kayıkçı Kul Mustafa tarafından kaleme alınan Genç Osman destanında şu ifadelere yer verilmiştir.
Genç Osman dediğin bir küçük uşak,
Beline bağlamış ibrişim kuşak,
Askerin içinde birinci uşak,
Allah Allah deyip geçer Genç Osman…
Genç Osman dediğin bir küçük aslan,
Bağdat’ın içine girilmez yastan,
Her ana doğurmaz böyle bir aslan,
Allah Allah deyip geçer Genç Osman…
Kaynak; Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu
