Buse Köseer
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. SOSYAL BİLİMLER
  4. SEVDAMIZIN BEDELİ, BOŞANMA VE EKONOMİ

SEVDAMIZIN BEDELİ, BOŞANMA VE EKONOMİ

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Toplumsal dinamikler psikolojik durumların büyük bir etkeni. Özellikle ekonomik belirsizlikler bu listenin başında geliyor. Tabii sosyal sorunlar da bunun cabası. Türkiye son yıllarda ekonomik dalgalanmalar, yüksek enflasyon ve istihdam sorunlarıyla mücadele ediyor. Bu durum aileler ve bireylerin finansal durumunu tehdit ederek gelecek kaygısına sürüklüyor. Çoğu insan artık gelecek planı yapmaktan vazgeçmiş ve bir amaç bulmakta zorlanıyor. Özellikle genç nüfus, bu durumun en büyük kayıplarını yaşayanlardan. Eğitim hayatını tamamlayan gençlerin iş bulma umudu azaldıkça, kaygı düzeyleri de artarak, stres ve depresyon gibi psikolojik sorunlar doğuyor. Toplumda artan sosyal gerginlikler, kimlik ve aidiyet sorunlarıyla bireyler çıkmaza giriyor. Kendini sürekli çevresinin beklentileri karşısında baskı altında hisseden bireylerin günlük davranışlarında da değişkenlik oluyor. Birçok kişi sevdikleriyle el ele tüm zorlukları aşmak yerine, zorluklarla beraber sevdikleriyle mücadele etmeye çalışıyor. Buda kişinin yanında bir tutam bencillik ve empati yoksunluğunu getiriyor. Ne yazık ki bununla beraber gelen geçimsizlik…

2020’lerden itibaren, boşanma oranları yükselmeye başladı. 2021 ve 2022 yıllarında yapılan araştırmalar, boşanma oranlarının istikrarlı bir artış gösterdiğini ortaya koydu. 2025 yılı itibarıyla bu sayının daha da arttığı tahmin ediliyor. İyi bir izlenim bırakmak için ikinci bir şansımızın olmadığı dünyada genelde insanoğlu elindekinin kıymetini bilmiyor. Peki bu artışın nedenlerini gerçekten farkında mıyız? Bizi ileri götüren bilişsel davranışlar yanlış yorumlanınca geriye götürür mü?

İlk sebep, ekonomik belirsizlikler. Aile içi ilişkilerde de gerginliklere yol açan bir sebep. Maddi sorunlar, aile bireyleri arasında tartışmalara neden olabiliyor. Özellikle, aile içinde eşler arasındaki iletişim ve anlayış eksikliği, stresin artırıcı bir unsuru haline gelebiliyor. Gelir kaybı ya da işsizlik gibi durumlar, birçok ailede geçim sıkıntısına ve bunun sonucunda ayrılıklara kadar uzanan zor süreçlere neden olabiliyor. Bu durum, ailenin huzurunu ve dayanışmasını da tehdit ediyor. İnsanoğlu, genelde belirsizliklerle başa çıkma noktasında güvensiz hissettiği için, bu kaygılar ev içindeki dinamikleri negatif bir şekilde etkileyebiliyor.

İkinci sebep, iletişim ve ilişki dinamiklerinin değişmesi. Aslında her bireyin tek istediği şey anlaşılmak. Anlaşıldığını hissetmeyen bireyler öfke sorunu yaşarlar. İkili ilişkilerde taraflardan en az birinin bu konuda bilinçli olması ve diğer tarafın da bilinçli değilse gerekli bilgiyi alıcı olarak kabullenip bilinçlenmesi gerekiyor. İnsanlar onları ne kadar önemsediğinizi bilene dek ne kadar çok tanıdığınızı umursamazlar. Aktif dinleme ile empati cümlelerini sözlü ya da sözsüz bir iletişim şekliyle karşı tarafa aktardığınızda iki taraf için de olumlu dönüşleri olacaktır. Karşı tarafı önemsenme duygusu, birbirine gösterilen merhamet ve empatiden doğar. Bu, kişinin deneyimlemekte olduğu konu ile ilgili samimi bir şefkat göstermekle yaşanabilir. İş yükünü paylaşmak, hiçbir sebep yokken ona jest yapmak, iltifat etmeye vakit ayırmak, gereken zamanlarda güven vermek, ihtiyacı olduğunda yanında olmak, incitmeye korkarak, nazik sözler söyleyip yardım eli uzatmak gibi davranışlar ilişkinin dinamiklerini yükseltir.

Üçüncü bir diğer sebepte kadınların güç arzusu. Bu konuyu daha önceki yazımda kadının güçlenmesi toplumun güçlenmesi diyerek savunmuştum. Fakat bugün farklı bakış açısıyla ele alıyorum. Hayatın kanunu denge. Denge istatistikleri biraz bozulduğunda her şey bir harabeye dönüşüyor. Güçlenen ve özgürlüğünün iplerini tamamen eline alan kadınların, güç zehirlenmesi yaşayıp orta noktayı karşı taraflı fedakarlıklarla çözmek yerine, mutsuz hissettikleri ilk anda evliliği sonlandırmaya gitmesi.

Boşanmayı sadece bir istatistik olarak görmek yerine, arkasındaki insani duyguları, beklentileri ve sorunları anlamak gerektiğini düşünüyorum. Evlenmek, iki insanın ortak bir hayat kurma kararıdır; ancak bu süreçte iletişim, anlayış ve empati olmazsa, evliliklerin sürdürülebilirliği tehlikeye girebilir. Böyle bir ortamda, belki de en önemli şey, boşanmanın bir failure veya utanç değil, sağlıklı bir tercih olabileceğini kabul etmek. Her iki tarafın da kendi mutluluğunu bulması için bazen en iyi seçenek ayrılmaktır. Bu nedenle, boşanma ile ilgili bilinçli bir yaklaşım geliştirmek ve konuyu stigma olmaktan çıkartmak, hem bireysel hem de toplumsal olarak önemli bir adım olabilir. Unutulmamalıdır ki, sağlıklı bireyler, sağlıklı ilişkiler ve toplumlar yaratır.

Gelecek için umut var mı?

Elbette, umut her zaman vardır. Toplumun geleceği, bu belirsizliklerle başa çıkma yeteneğimize bağlı. Kaygılarımızla yüzleşip, birey ve topluluk olarak dayanışma içinde olabilmek, bu süreçte önemli bir rol oynayacak. Unutulmamalıdır ki, belirsizlikler her zaman hayatımızda var olacaktır; ancak birlikte hareket ederek, bu belirsizliklerin üstesinden gelmemiz mümkün. 2025’in sonuna doğru ilerlerken, umudu kaybetmemek ve birbirimize destek olmak, daha sağlıklı bir toplum oluşturmak için kritik öneme sahip.

SEVDAMIZIN BEDELİ, BOŞANMA VE EKONOMİ

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. Kardeşimiz güzel yorumlamış

  2. 21 Nisan 2025, 12:40

    Buse hanım çok güzel noktalara değinmişsiniz tebrik ederim..
    Hepsine katılmakla birlikte, iletişimsizlik gerek biz gerek partnerimiz çoğu konuda konuşmak düşüncesini sunmak yerine hırçınlaşıp kavgaya başvuruyorlar çoğu çevremde bu böyle akabinde sosyal medyada yansıtılan hayatlar insanları maalesef kıyasa sürüklüyor ilişkisinde mutlu dahi olsa çevresinde yapılan gerek manevi gerek maddi sürprizlerin ve harcamaların etkisi kişinin kendinde olduramadığı için evliliğinde kıyas yaparak kendilerini mutsuzluğa sürüklemekte bununda günümüzde etkisinin olduğunu düşünüyorum.

  3. 22 Nisan 2025, 09:35

    Tesekurler güzel tespitler

Giriş Yap

Türkiye Aktüel ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!